Dünya Kiliseler Birliği'nin tüzükteki amaçları 1 - Kiliseler ve inananlar arasında dini diyalog oluşturma imajı vermek ve yakın ilişkiler kurmak, 2 - Kiliselerin ve insanların sahip olduğu maddi ve manevi kaynakları uygun şekilde kullanmak ve paylaştırmak, 3 - Kiliselerin insan ihtiyacını sağlamak. Burada dikkat edilirse muğlak bir ifade mevcuttur. Bu ifadede sanki kilise cemaatini de sağlamak hedefi mevcuttur. (Trabzon'da da çocuklara yapılanı göz önüne alırsak nerdeyse sanki paralı yöntemlerin kullanılması de mubah görülmektedir. Paralı böbrek nakilleri, organ nakilleri, bebek alımlarından sonra paralı din değiştirmeleri de mi piyasa çıktı!) 4 - Ekümenik'lik bilincini sağlamak, nitekim de Patriğin gittiği her yerdeki merasimlerde, Patrik için bu söz kullanılmaktadır. Resmi davetlerde de Dini ve dışarıdaki bazı resmi törenlerde de, bu sıfat hem de üzerine basarak ülkemizin itirazlarına rağmen, kullanılmaktadır. 5 - Birlik ve beraberlik için gelişme ve yenileşmeyi ve bazı ekonomik gelişmeleri sağlamak ve desteklemek, 6 - Ulusal-yerel ve bölgesel düzeyde ekümenik fikri ve hareketleri desteklemek ve bu yönde gerekli, çalışmaları yerine getirmek. Not: Ekümenik yaklaşık olarak devlet başkanlığına eşit olarak kabul edilmektedir. Şu anda ise Patrikhane'nin ne böyle bir devleti ne de başkanlığı vardır. O halde kendisine bu unvanı taktırarak ilerisi için bir nevi hazırlık yapma gayretinde olduğu açık olarak görülmektedir. Halen Fatih Kaymakamlığı'na bağlı olan Patrikhane bu cür'eti nereden bulmaktadır? Patriğin bu ilanıyla kendisini yaklaşık olarak 147 Ortodoks kilisesinin başı olarak ortaya koymaktadır. Bu da -dini liderliği- bir nevi Papalığa eşitliğini ifade etmiyor mu? Eğer böyle ise, o zaman bu durum laikliğe zarar vermiyor mu? Bu durumu daha iyi idrak etmek için kendimize şu soruyu soralım: "Onun karşıtı olarak Türkiye'de böyle 147 Müslüman ülkesi birliği oluşturan bir Müslüman liderin var olması mümkün olur mu?" Bu durum çok hassas bir konudur. Onun için dikkatli yaklaşılması gerekir! ABD ve sorunları ABD'nin kapitalist sistem yapısı acımasız sermaye tahakkümüne bağlı olarak büyük çapta şirketler yönetiminden ve hakimiyetinden oluşmaktadır. Onun için şirketlerin istediği gelişmeler ve pazarların temini hususunda, ABD devamlı olarak sermaye tarafından güdümlenmektedir. Öte yandan ABD'nin uzay sanayii -ağır savaş sanayii-stratejik araştırma ve geliştirme projeleri de bunların arasında, liderlik pozisyonunda yer almaktadır. Bunların gittikçe gelişmesi için büyük yatırımların yapılması ve dünyadaki belirli bölgelere plasmanı için bölge pazarların sağlanması gerekmektedir. Bu ihtiyaç ise ancak ABD'nin dünyaya yayılmasıyla karşılanabilecektir. Sovyetler zamanında Demir Perde ülkeleri büyük düşman olarak ortada mevcuttu ve Sovyetler'e karşı ABD'nin gelişmesi ve her zaman hazırlıklı olması gerekiyordu. O sebeple o devrede dev şirketlerin devamlı büyük yatırımlar yapması uygun görülmekteydi. Çünkü karşılarında acımasız bir komünizm tehlikesi vardı. Bu durum da Demokles'in kılıcı gibi bir dünyayı tehdit ediyordu. Ancak Sovyetler'in çöküşü ABD için düşmanının bir anda yok olması demekti. Bu durum genel mantığa uygun olarak ele alınırsa, ABD için dış görünüşüyle rahatlatıcı bir unsuruydu. Ancak iç politikanın da düşmansız kalması ABD'nin gevşemesi ve duraklamasını ifade edecekti. Bazı düşünürlerin düşüncelerine göre rahavete kapılacaktı. Onun için AB'de karşısına acele olarak bir düşmanın bulunması gerekiyordu. Bunu da ABD'deki fikir adamlarından olan, şer düşünceli ve bir nevi İslam düşmanı olan Mr. Hungtinton - Medeniyetler Savaşı kitabıyla bulmuş oldu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006