Madrid'deki NATO zirvesinde İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğinin önünü açılması karşılığında ABD Başkanı Joe Biden'ın Türkiye'nin F-16 alımına destek olacağı hükümet yetkilileri tarafından açıklanmıştı.
Haziran ayındaki son yazımda İngiltere merkezli The Economist dergisinin, "ABD, Türkiye'ye, kongre blokajındaki F-16 savaş uçakları alımını riske ettiği yönünde sıkı bir uyarı yapmışa benziyor" iddiasında bulunduğunu hatırlatmıştım.
ABD'nin F-16 şantajı neticesinde söz konusu iki ülkenin NATO'ya davet edilmesine onay vererek Türkiye'nin eline hiçbir şey geçmeyeceği daha o günden belliydi. Şimdi bunun işaretleri de ortaya çıkıyor.
Bu bağlamda 35 kongre üyesi Biden'a 'Türkiye'ye F-16 satılmasın' talebinin yer aldığı bir mektup göndermiş.
Türkiye karşıtı cephenin harekete geçtiği ifade edildiğinden bu kongre üyelerine yenilerinin eklenmesi de kuvvetle muhtemel.
Bu durum ABD'den F-35 savaş uçağı almayı artık dillendirmeyi bile düşünmeyen Türkiye'nin ilk olarak 1978 yılında, yani tam olarak 44 yıl önce kullanıma sunulmuş, yakın bir gelecekte de belki kullanımdan kaldırılacak F-16 uçaklarını da alamayacağını ortaya koyuyor.
Bu nasıl bir müttefiklik ki, 44 yıl öncenin teknolojisiyle yapılmış bir savaş uçağını dahi bize çok görüyor?
Üstelik NATO üyesi Türkiye, ittifakın Madrid'de netleştirdiği yeni stratejik konseptinde 'en büyük tehdit' olarak nitelediği Rusya'ya en yakın üyelerden biri olmasına rağmen.
Bu manada NATO üyesi Türkiye ile ittifakın üyesi olmadığı halde Ukrayna'nın yaşadıkları kanımca birbirine çok benziyor.
Rusya'nın önünde yem yaparak Ukrayna'yı harcayan, ABD ve İngiltere gibi Batılı ülkeler, Türkiye'yi de benzer bir şekilde NATO için yem olarak kullanmadılar mı hep?
Sovyetler döneminde bir savaş çıkması durumunda NATO'nun bu savaşı Türkiye coğrafyasında verme planları yaptığı yıllar önce ortaya çıkmıştı.
Bu planlara göre bugün Ukrayna'nın yaşadığı yıkımı Türkiye yaşayacak, savaş Avrupa'nın uzağında tutulmuş olacaktı.
Rusya parlamentosunun önde gelen üyeleriyle geçtiğimiz günlerdeki buluşmasında Ukrayna'daki savaşın daha yeni başladığını ve Rusya'nın henüz büyük çaplı bir şey yapmadığını söyleyen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "Bizi cephede yenmek istediklerimi duyuyoruz. Ne diyebiliriz ki, bırakın denesinler. Batı'nın tek bir Ukraynalı kalmayıncaya kadar bizimle savaşmak istediğini duyuyoruz. Bu Ukrayna halkı için bir trajedidir. Ama her şey buraya doğru gidiyor" şeklinde konuştu.
Bugün kendilerine güvenen Ukrayna ve Ukrayna halkını Rusya'nın karşısında büyük bir yok oluşa doğru sürükleyen Batılı ülkeler, fırsatını buldukları takdirde Türkiye'ye karşı da çok daha kötüsünü yapacakları konusunda eminim ülkemizdeki kimsenin şüphesi yoktur.
Yıllardır PKK terörü karşısında yapayalnız bırakılmamız ve ABD başta olmak üzere NATO'daki müttefiklerimizin bu terör örgütüne aşikar destekler vermesi de buna verilebilecek bir örnektir, F-35 programından dışlanan Türkiye'ye modası geçmiş F-16 satışında bile ipe un serilmesi de…
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024