Orhan Pamuk ve Hrant Dink olayı Şu anda AB ve Türkiye arasında eski düelo oyunlarına benzeyen olaylar sık sık karşımıza çıkmaktadır. Son olarak ise Orhan Pamuk'un yazıları ve Hrant Dink olayları büyük çapta gürültü koparmış durumdadır. Orhan Pamuk öteden beri yazılarıyla AB'ye ve dışa dönük tavır takınmaktadır. AB'nin istekleri doğrultusunda kalemini yönlendirmekte ve ülkemizi rencide edecek şekilde yazılar yazmaktadır. Son yazı ve konuşmalarında adeta AB'nin ve Ermenilerin istediği şekil ve kıvamda bazı iddialar ortaya atmaktadır. Sözde "soykırım" konusunu ele alarak Türkiye'yi ve Osmanlı'yı suçlayarak, hakikatlerin tamamen dışına çıkmaktadır. Orhan Pamuk'un deyimine göre Osmanlılar 1915 yılında 30.000 Kürdü ve 1 milyon Ermeniyi öldürmüşlerdir. Bu kesin rakamları da nereden aldığını ve kaynağını açıklamamaktadır. Ortaya yuvarlak rakamlar koymaktadır. 30 binden ne bir fazla ne bir eksik ve bir milyondan da tam rakam olarak bahsetmektedir. Orhan Pamuk'un bu beyanatına Avrupa'daki Osmanlı-Türk karşıtları dört elle sarıldılar ve kendisine de özel mükafatlar takdim ettiler. Şu anda Orhan Pamuk AB'nin adeta nazlı bebeği gibi mütalaa edilmektedir. Onun için TC yasalarının 301. maddesine göre Orhan Pamuk Türkiye'nin aşağılanması şeklindeki beyanatına uygun olarak öngörülen yargılanmasına AB tümüyle karşı çıkmıştır. AB temsilcileri, bizdeki uygulamalara karşı çıkmasıyla beraber, büyük kalabalıklarla ülkemize geldiler ve değişik beyanatlarla Türkiye'deki askeri güçlerimize, yargı sistemimize ve özellikle basın ve fikir hürriyetimiz ve yasalarımıza da olumsuz ve suçlayıcı sözler söylediler! Orhan Pamuk'un yargılanması ve olaylar Geçen günler Orhan Pamuk'un Şişli'de ilk duruşması yapıldı. Mahkeme esnasında mahkeme kararlarının etkilenmemesi için, sanıklar ve mahkeme hakkında konuşmak uygun değildir. Hatta suç unsuru bile sayılabilir. Ancak AB içindeki mahkemelere, bu hususlara çok dikkat eden kimseler Türkiye'ye gelince, burada tüm kızgınlıklarıyla beyanatlar vererek, Orhan Pamuk lehine ve Türkiye aleyhine çirkin sözler söylediler. Çeşitli konuşmalar yaptılar, tehdit ettiler ve Türk karşıtlarını savundular. Konu yargıya -mahkemeye- intikal etmesi hasebiyle de yargı yasalarımıza göre suç işlediler. Mesela söyledikleri arasında: "Türkler bu davranışları ile AB'li olamazlar. Türkiye'de basın hürriyeti yoktur. Basın ve söz hürriyeti olmayan ülkeler AB üyeliğine kabul edilemezler. Adalet Bakanı konuya müdahale etsin. Dava açılmasına izin verilmesin. Açılan dava kapansın. Orhan Pamuk suçlanmasın. Orhan Pamuk'un söyledikleri fikir ve söz hürriyetinin içinde sayılmalıdır" bulunmaktadır.Dikkat edilirse bunları söyleyenler AB temsilcileridir. Aslında onların söyledikleri yapılırsa adalete karşı suç işlenmiş olur. Çünkü: 1 - Adalet Bakanı'nın bağımsız mahkemelerin çalışmasına müdahale edilmesi istenmektedir. Adalet Bakanı'nın mahkemelere müdahale etmesi demek ise, Türkiye'deki Adalet sistemine karşı suç işlemek demektir. Anayasamıza aykırı hareket edilmiş olunur! 2 - Mahkemelerin açılmış olması ve devam etmesinde onlar hakkında ve yargılanan kimseler hakkında lehte ve aleyhte beyanat vermek de suç sayılabilmektedir. AB temsilcileri bunları tabii ki bilmektedir. Çünkü bu tür hareketleri AB içinde kesinlikle yapmamaktadırlar. Ancak onları ne Türkiye'ye ne Türk adaletine ne de Türk mahkemeleri ne karşı saygı duymadıkları görülmektedir. Onun için istedikleri zaman istedikleri şekilde tenkit ve suçlama yapabilmekte ve Türkiye'yi itham etmektedirler. Ancak buna bir yerde dur denilmesi gerekir. Nitekim de çok küçük bir kararlılık onların ağızlarının kapanmasına sebep olmuştur. Ancak bizim basındaki bazı çatlak sesler hala Türk yargı sistemini tenkit etmeye çalışmaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006