Bizleri yoktan var eden yüce Allah’ın zatında bulunan, başka hiç kimsede bulunmayan; “eksiklikten ve noksanlıktan uzak olma, kusursuzluk” özelliği hiçbir mahlûkta bulunmamaktadır. Bu özellik sadece Yüce Allah’ın zatına mahsustur.
Herkesin kendince aradığı mükemmellik ve kusursuzluk, yaratılmışlarda olmayan bir özellik olduğundan, her yaratılmışta farklı kusurların olması da normal bir haldir. Önemli olan bu durumu hazmedebilmektir. Sırrı yakalayabilmektir…
Allah’a dostluk bağlarıyla bağlanan ve Onun kaderi ilahisindeki sırları çözebilen Hak dostlarından Hazreti Mevlana, bu hali şu sözüyle çok mükemmel olarak anlatmaya çalışmıştır; “Kusursuz dost arayan, dostsuz kalır.”
Kusursuz kimse olamayacağına göre; dost olmak ve dost kalabilmek kişinin beklentilerine göre farklılık arz etmektedir.
Bu konuda, kardeşim Dr. Ali Bestami Kepekçi’nin gerçekten etkilendiğim bir makalesini okumuştum. Konumuzla alakalı olduğu için müsaadeleriyle makalenin bir kısmını sizlerle paylaşmak istedim:
“Dost olmak, kardeş olmak deyince aklıma hep şu gelir. Bir insan karşısındaki kişide hata bulma mantığı ile bakarsa; tahmin edemeyeceğiniz kadar yanlış bulur. Ama kim ki; bir kişiyi sever, kardeş bilir; o zaman karşısındaki kişinin hataları bile ona görünmez; rahatsızlık vermez. Bir bakış açısıyla her şey değişir. Ne zaman ki karşımızdakilere hata arama mantığını değil de; ortak payda bulma yönü ile bakar ve muamele edersek; kardeşliği o kadar kolay temin ederiz.
Bir düşünüyorum da; eğer çevrenizdekilerden beklentileriniz çok olursa; hiç dostunuz olmaz. Ama beklentilerimizi makul seviyelere çeker ve insanları oldukları gibi sevmeyi öğrenirsek; sevmek ve de dost olmak kardeş olmak ne kadar kolaylaşır değil mi?
Aslında hayat da böyle... Eğer çok büyük beklentileriniz olursa; mutlu olmanız imkânsızdır. Ama beklentilerimizi makul düzeye indirgersek; mutlu olmak da ne kolay değil mi?
Biz kardeşimiz, dostumuz söz konusu olduğunda fedakârlığımızı yapabileceğimiz en üst düzeye çıkarmalıyız. Ama dosttan, kardeşten beklentiye girmemeliyiz. Onunda elinden geleni yapacağına emin olup; bir selamı; bir kelamı ile bile mutlu olmasını bilmeliyiz.
Öyle ya beklenti çuvalımız ne kadar küçükse o kadar kolay dolar ve mutlu oluruz. Beklenti çuvalımız ne kadar büyükse o zaman da o kadar zor doldurur ve de zor mutlu oluruz.”
(Dr. Ali Bestami Kepekçi / 31.10.2009/Kilis Postası)
Bizde de, dost olmak ya da dost kalmak istediğimiz kimselerde de, kusurun olması mademki normal bir haldir, o zaman herkes için yapılacak iş bellidir; “beklenti çuvalımızı küçültmek.”
Herkesin kendince aradığı mükemmellik ve kusursuzluk, yaratılmışlarda olmayan bir özellik olduğundan, her yaratılmışta farklı kusurların olması da normal bir haldir. Önemli olan bu durumu hazmedebilmektir. Sırrı yakalayabilmektir…
Allah’a dostluk bağlarıyla bağlanan ve Onun kaderi ilahisindeki sırları çözebilen Hak dostlarından Hazreti Mevlana, bu hali şu sözüyle çok mükemmel olarak anlatmaya çalışmıştır; “Kusursuz dost arayan, dostsuz kalır.”
Kusursuz kimse olamayacağına göre; dost olmak ve dost kalabilmek kişinin beklentilerine göre farklılık arz etmektedir.
Bu konuda, kardeşim Dr. Ali Bestami Kepekçi’nin gerçekten etkilendiğim bir makalesini okumuştum. Konumuzla alakalı olduğu için müsaadeleriyle makalenin bir kısmını sizlerle paylaşmak istedim:
“Dost olmak, kardeş olmak deyince aklıma hep şu gelir. Bir insan karşısındaki kişide hata bulma mantığı ile bakarsa; tahmin edemeyeceğiniz kadar yanlış bulur. Ama kim ki; bir kişiyi sever, kardeş bilir; o zaman karşısındaki kişinin hataları bile ona görünmez; rahatsızlık vermez. Bir bakış açısıyla her şey değişir. Ne zaman ki karşımızdakilere hata arama mantığını değil de; ortak payda bulma yönü ile bakar ve muamele edersek; kardeşliği o kadar kolay temin ederiz.
Bir düşünüyorum da; eğer çevrenizdekilerden beklentileriniz çok olursa; hiç dostunuz olmaz. Ama beklentilerimizi makul seviyelere çeker ve insanları oldukları gibi sevmeyi öğrenirsek; sevmek ve de dost olmak kardeş olmak ne kadar kolaylaşır değil mi?
Aslında hayat da böyle... Eğer çok büyük beklentileriniz olursa; mutlu olmanız imkânsızdır. Ama beklentilerimizi makul düzeye indirgersek; mutlu olmak da ne kolay değil mi?
Biz kardeşimiz, dostumuz söz konusu olduğunda fedakârlığımızı yapabileceğimiz en üst düzeye çıkarmalıyız. Ama dosttan, kardeşten beklentiye girmemeliyiz. Onunda elinden geleni yapacağına emin olup; bir selamı; bir kelamı ile bile mutlu olmasını bilmeliyiz.
Öyle ya beklenti çuvalımız ne kadar küçükse o kadar kolay dolar ve mutlu oluruz. Beklenti çuvalımız ne kadar büyükse o zaman da o kadar zor doldurur ve de zor mutlu oluruz.”
(Dr. Ali Bestami Kepekçi / 31.10.2009/Kilis Postası)
Bizde de, dost olmak ya da dost kalmak istediğimiz kimselerde de, kusurun olması mademki normal bir haldir, o zaman herkes için yapılacak iş bellidir; “beklenti çuvalımızı küçültmek.”
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025