(devam)Bir taraftan Erdoğan hükümetinin, genelkurmaya "haddini bil, işine bak" çıkışı (27 Nisan bildirisi) konuşuluyorken, diğer taraftan hala iktidar tarafından "mağdurda mağdurum" edebiyatı sürdürülen 28 Şubat, neden yargılanmıyor, sorusu sıkça sorulmaya başlandı. Öyle ya! 28 Şubat açık bir darbeydi. Bu süreçteki komutanlar toplandı ve yargılama başladı. Ama bana göre bir eksikle. Neydi o eksik? Erdoğan ile o dönemin genelkurmay başkanı ve bu sürecin en çok öne çıkan ismi Çevik Bir'in, ABD'deki ortak dostları, 28 Şubat ertesinde Erdoğan, Çevik Bir görüşme iddiaları vs. hiç gündem edilmedi. En basitinden, bir Yahudi örgütü, neden Erdoğan ve Çevik Bir'i aynı madalya ile ödüllendirmiştir?Erdoğan'a göre de bu yargılama eksikti. Bu darbenin siyasi ve medya ayağının da yargı önüne çıkarılması gerektiğini, ifade ediyordu Erdoğan. Medya ve siyaset, Balyoz sürecine verdikleri önemi, 28 Şubat sürecine vermiyorlar. Kısa haberlerle ve genel yorumlarla karşılaşıyorum. Ama açık söylüyorum, mahkemenin kararını çok merak ediyorum. Öyle ya! Bir tarafta fiiliyata geçmemiş, planlandığı iddia edilen bir davadan müebbetler, 18, 20 yıllık hapis cezalara çıktı. Diğer taraftan ise açıkça yapılmış bir darbeden bakalım ne çıkacak!!!Bir diğer gerçek ise TSK'nın gülücüklerle zayıflatılma sürecidir. Bir taraftan "profesyonel askerlikten" bahsedenler, eldeki yetişmiş özel harekat birliklerini tasfiye ederek, başka birimlere aktardı. AKP bu süreçte 18 aylık askerliği 15 aya, 8 aylık kısa dönemi ise 6 aya düşürdü. İlginçtir! 2002 yılında teröre 6 vermiştik. 2003'ten sonra şehit sayılarımız hızla arttı ve dönem olarak en çok şehidi, AKP döneminde verdik.Ve 2013. Açılım başlatıldı. PKK ve bebek katili ile yapılan anlaşmalar, verilen sözler neticesinde 8 aydır şehit haberi gelmiyor. Hükümete göre bu bir zafer. Bana göre fırtına öncesi sessizlik?Hükümet, Balyoz kararlarının negatif etkilerini azaltmak, PKK'nın tehditlerini yumuşatmak, yaklaşan seçimler için yatırım yapmak ve sürecin gereği olarak askerlik süresini düşüreceğini açıkladı. 15 ay 12'ye düşecek.Daha önce Kızılcıhamam toplantılarında Erdoğan, asıl hedeflerinin askerliği 9 aya indirmek olduğunu açıklamıştı. CHP'de pastadan pay kapmak için kısa dönemin 4 aya düşürülmesi gerektiğini açıkladı. İyi de! Neden, neye binaen?Ermeni hazırda bekliyor. Yunan adalarımıza bayrağını dikiyor, it dalaşmaları her daim devam ediyor. Rum, Kıbrıs'ın tamamının peşinde? BOP tüm şiddetiyle Müslüman kanı akıtıp, İslam ülkelerini bölmek için işletiliyor. Ülkemizin güney sınırları gel, geç olmasa del, geçe dönmüş. PKK artık ekranlardan tehdit ediyor. Meclis, son bir ayda hükümete iki savaş tezkeresi verdi. Hükümet ise Türkiye'yi huzur ve güven ortamına kavuşturduklarını iddia edip, övünüyor artı artık profesyonel askerliği geçmenin gerekliliğini ifade ediyor. Bu siyaset mantığını milletimiz daha öncede gördü ve neticesini çok ağır ödedi. Gazetemizin Başyazarı, değerli abimiz Muharrem Bayraktar, hükümetin bu icraatlarına, tarihten tarihi bir ders vererek örneklendirdi? "? Balkan Savaşları başlamadan önce, Balkanlar alev alev yanarken, Bulgarlar, Yunanlar, Sırplar, Makedonlar, Karadağlılar isyan için hazırlık yaparken dönemin Hariciye Bakanı Asım Bey, 15 Temmuz 1912'de Meclis-i Mebusan'da yaptığı konuşmada "Balkanlar huzur içindedir, burada bir isyan çıkmayacağına imanım gibi eminim" diyordu.Bu da yetmiyor huzur içindeki (!) Balkanlardan çok iyi eğitilmiş 75 bin askerimizi terhis ediyor, Balkanları korumasız bir hale düşürüyordu.Balkanlardan imanı kadar emin olan ve oradaki huzur ortamına kefil olan Asım Bey'in konuşmasının üzerinden 3 ay bile geçmeden, 8 Ekim'de Balkanlarda isyan başladı. Ordusunu tasfiye etmiş olan Osmanlı tam anlamıyla bir felaket yaşadı. Nerdeyse bütün cephelerde hezimete uğradık. Selanik'te Yunan hayranı Tahsin Paşa, askerleriyle birlikte "ben bu güzel şehri savaşla harap edemem" diyerek, tek kurşun atmadan Yunan'a teslim oldu.Sonuçta "her yer huzur içinde, askere gerek yok, terhis edelim," diyen bakanın ihanet ve istihbarat zaafı Balkanları kaybetmemize yol açtı?Bir vatanı, bir bakanın ihaneti yüzünden kaybettik. Balkan Savaşı'nın üzerinden 100 yıl geçti?" (9 Ekim 20013 Yeni Mesaj)Yine aynı kaderi mi yaşayacağız?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025