29 Ekim'den sonra 10 Kasım'dan önce

Ekim ayını tamamladık, tamamlatana şükürler olsun.
29 Ekim'de Cumhuriyetin ilanının 93. yıldönümünü, 30 Ekim'de Gâzi Kars'ın işgalden kurtuluşunun 96. yıldönümünü idrak ettik.
Nasip edene hamd ü senâlar olsun, Allah nice nice kutlamalar nasip etsin.
Hey! Yanar dönerler!
Hey! Katılımcı ülkücüler, sosyal demokrat veya demokratik solcu devrimciler!
Hey! Ilımlı Reisçi milliyetçiler!
Hey! Gâzi meclis'in rengini bölücülerle tamamlayan milliyetsiz zilliyetçiler!
Hey! Gayr?ı millîler, gayr?ı müslîmler!
29 Ekim, topyekûn Türk Milletinin, 30 Ekim, Kars'ın vatanperver ve milliyetperver Türklerinin kutlu günleridir, kutladık, kutlayacağız.
Ben de; sağdan?soldan, önden?arkadan, yukarıdan?aşağıdan nereden bakılırsa bakılsın Türklüğü belli bir Türk Milletçisi olarak 29 Ekim'leri de, 30 Ekim'leri de Türk'çe yaşayacağım!
Bu millî günlerde nerede olursam ora Tanrı Dağları mesabesinde olacak, bulunduğum her yer Türk kokacak. Çünkü ben Türk'üm elhamdülillah.
Birkaç gün sonra da 10 Kasım'ı idrak edeceğiz!
Muhteşem Türk Atatürk'ün, Türk Milletinin bağrından koparak ebedî hayata irtihâlinin 78. sene-i devriyesinde özlemle üzüleceğiz ve bir daha böylesine muhteşem dâhi bir insanı, Türk Milletine bahşeden Allah'a şükredeceğiz.
O gün, içime ağlayıp, bütün Türk düşmanlarının gözlerine güleceğim!
Birliksiz?teşkilatsız Türkçülerin inadına; teslîmiyetçi milliyetsiz zilliyetçilerin inadına; Atatürk adından geçinen Atatürkçülerin inadına;  Muhteşem Türk Atatürk'ün milletçiliğine en ağır yarayı vuran Kemalistlerin inadına;
BOP Eş Başkanının inadına, Atanmış Eş-Başbakanın inadına; Paralel?Çapraz?Teğet?Yamuk?Köşesiz?Renksiz?ahlâksız bütün yapıların alayının inadına;
Elhamdülillah ki Türk'üm; Türkçe düşünüp, Türkçe konuşup, Türkçe yazacağım!
Allah'ın inayetiyle Müslüman Türk'çe yaşayacağım!
Allah nasip ederse, Yüce Divan'da bütün Türk düşmanlarını; "Büyük Türk Milleti adına" yargılatacağım!
Bu inancımdır, inadımdır, bütün dünya Türklüğüne karşı vicdani borcumdur...
Siz, memleketi sahipsiz mi bellediniz?
Yıllarca sağ gösterip sol, sol gösterip sağ vuranların; dindar(!)ca kindarlık edenlerin, Türk düşmanlarının, İslam nifakçılarının, meslekleri Müslümanlık olan yalancıların, müfterîlerin, Emevist mezhep yobazlarının, dinsiz diye iftira ettikleri Muhteşem Türk'ün; "Ben İslamî alanda da vukuf sahibiydim, İslam tarihini çok iyi bilirim. Kur'ân'ı da bilirim, dinimizi de? Müslümanlığı çok dikkatle inceledim, Hazreti Peygamber'in hayatını okudum. Dört ciltlik tarih hazırlanırken, Dört Halife dönemini ben yazdım. Benim bu yönüm dinci ve inkârcı yobazlar tarafından hep gizlenmiştir. Evet, doğru, bir ibadet Müslümanı değildim; ancak bir Cihat Müslümanı idim. ...
Gerçek din adamlarına hep saygı duydum, onlarda da saygı uyandırdım. Dine ve dindarlara yaşamımın hiçbir anında saygısızlık etmedim. Milli Mücadele'mizde dinden, din adamlarından büyük destek gördüm. Kurtuluş Savaşı'nın alnı secdeli Müslümanları beni 'İslam'ın Kurtarıcısı' olarak anıyorlardı. 'İslam'ın Halaskâr Gazisi' unvanını vermişlerdi bana" sözlerini saklayan, yok sayan; böyle bir Cihat Müslümanına iftira eden püsküllülerin, onlara destek verenlerin inadına, şükürler olsun ki Prof. Dr. Haydar BAŞ namlı, "Türkoğlu Türk'üm" diye kükreyen bir millet evlâdı var.
Anadolu'yu karış karış dolaşarak anlattı ve Türk Milleti gerçek Gâzi Paşa'sını, gerçek Muhteşem Türkünü, Atatürk'ü tanıdı...
29 Ekim Cumhuriyet Bayramında ve Gâzi Kars'ın Kurtuluş Bayramında, Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve bütün Şühedâyı rahmet ve minnetle andık.
Tarih ve takvimler 10 Kasım'a ilerlerken Türk'çe bir sesleniş yapacağım:
Haçlı tarafından parçalanıp paylaşılmış imparatorluk molozlarından müstakil bir Türk Devleti çıkaran ve Türk Milletçiliği temeli üzerine kuran Gâzi Paşa'nın Çanakkale Harbi'nin en şiddetli ânlarında, siperden çıkarak yüksek sesle okuduğu bir şiiri paylaşarak hatırlatacağım. Buyurun:
 
KİN
Göster semây?ı mağribe yüksel de alnını,
Dök kalb?i saf?ı millete feyz?i beyânını!
 
Al bayrağınla çık, yürü sağken zafer?nüma,
Bir gün şehit olunca sen, olsun kefen sana!
 
Ey makber?i muazzâm?ı ecdâdı titreten
Düşman sadâsı, sus! Yine yükselme gölgeden!
 
Kafir! Hilal?i rayet?i İslâm'a hürmet et,
Toplar boğar hitabını dağlarda akıbet!
 
Dağlar lisana gelse de anlatsa hepsini,
Binlerce can dirilse de nakletse geçmişini!
 
Garbın cebin?i zalimi affetmedim seni,
Türk'üm ve düşmanım sana kalsam da bir kişi!..
 
Ben şûre?zâr?ı kalbimi kinimle süslerim,
Kalbimde bir silah ile ferdâyı beklerim.
 
Kabrinde müsterih uyu ey namdar atam!
Evladının bugünkü adı sade intikam!"
(Emin Bülent SERDAROĞLU)
 
Kabrin pür-nûr, makamın âlî olsun, Resûlullah'a (s.a.a.), Ehl-i Beyt'e komşu ol. Sevdiklerinle haşrolun inşallah Gâzi Türk Muhteşem Atatürk...
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm... Selâm, sevgi, duâ...