R. T. Erdoğan'ın açıkça, 'ben adayım, sizde adayınızı açıklayın' çağrısından sonra siyasetçiler, akademisyenler, gazeteciler, 'Erdoğan aday olabilir mi' sorusunun tartışıyor.
Neden tartışılıyor? Çünkü ortada bizzat Erdoğan yönetiminin değiştirdiği yasa.
Yani tartışılan aslında Erdoğan'ın adaylığı değil bizzat Erdoğan yönetimi tarafından konulan yasadır. Diğer ifade ile tartışılan hukuktur, yasaların herkesi kapsayıp, kapsamadığıdır.
Sayın Erdoğan'ın siyaset arenasında hukuka yönelik iç ve dış eleştirileri, tepkileri savmak için en çok kullandığı cümle nedir?
'Türkiye, bir hukuk devletidir. Biz bir kabile değiliz, bir kabile devleti de değiliz'.
Haliyle soruyoruz: Biz bir kabile ve kabile devleti değilsek neden bu tartışmayı yapıyoruz.
Çünkü hukuk yani yasaların egemen olduğu bir devlette böyle bir tartışma olur mu? Olmaz.
Neden? Kanunlarda ister seçim ister bir mevki için hangi yeterliliklerin olması gerektiği, kimlerin aday olup veya olamayacağı bellidir.
Haliyle kimlerin, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olabileceği de kanunlarda yazılı.
Tekrar ediyorum: bugün tartışılan Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığı değildir. Türkiye'nin bir hukuk devleti olup, olmadığıdır.
Bu tartışmanın siyasi amacı nedir?
Cumhur ittifakının asıl amacı hep 90'lardan sonundan bugüne sergilenen 'mağdur siyasetçi' profili ile ortadaki siyasi, sosyal ve ekonomik çöküşü baypas ederek halkı, kendi safına alma gayretidir.
2014 yılını hatırlayın! Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Abdullah Güle yeniden aday olmak istiyordu.
Bizzat dava arkadaşları, 'sen 7 yıl görev yaptın, bu yasa 5 yıl ve 2 dönem şartını barındırıyor' diyerek Abdullah Gül'ün adaylığını engellediler.
Abdullah Güle bu engeli koyanlar bugün o makamda 2 dönemdir oturan Erdoğan için yasal bir sıkıntı yok, diyor ama yasa gösteremiyorlar.
En son Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: 'Adayımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Adaylığı yasaldır' dedi ama Adalet Bakanı da yasa örneği veremedi.
Diğer taraftan Liberal Demokrat Parti'nin (LDP) Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) "Cumhurbaşkanının üçüncü defa adaylığı için hangi koşulların gerçekleşmesi gerektiğini" sordu.
YSK, seçim takviminin henüz açıklanmadığı gerekçesiyle 'görüş verilmesine yer olmadığına' karar verdi.
Bir kez daha vurgulayalım ki, ortada 2023 seçimleri için mağdur bir siyasetçi profili canlandırılmak isteniyor.
Ama artık bu devletin ve milletin her daim şikayet eden, mazeret üreten, mağdur, mahzun rolüne giren liderlere ihtiyacı yoktur.
İhtiyacımız olan dediğini yapan, yaptığını diyen, planı, projesi, modeli hazır, ihtiyaç duyduğu kudreti de ABD'den, AB'den değil imanından, damarlarındaki asil kandan alan bir liderdir.
'Erdoğan aday olabiliyorsa ben de adayım'
Yaptığı çıkışlar, verdiği örnekler, nokta atışı kıyaslamalar ve ortaya koyduğu çözüm önerileri ile bugün siyaset arenasında oynanan oyunu adeta 'ben bu oyunu bozarım' diyen bir lider var. Hüseyin Baş var.
Sedat Peker'in, 'Bir tripot, bir telefon kamerasına yenileceksiniz' sözlerine atıf yapan BTP Lideri Hüseyin baş: "Bunlar bir tripota yenilir mi bilmem! Ama bunlar zekaya yenilecek! Göreceksiniz' demişti.
Peki, zeka nedir?
El-cevap: İnsanın düşünme, akıl yürütme, nesnel gerçekleri algılama, kavrama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tümü.
Aynı zamanda hukukçu olan BTP Lideri Sayın Baş, 'Buradan tekrar ediyorum. Ben de Cumhurbaşkanı adayıyım, hadi YSK, bana da 'yok' desin.
Niye böyle diyorum? Cumhurbaşkanı seçilmenin şartları var. Bütün kanunların kendisine uyumlu olmakla zorunlu olduğu yasaya anayasada denir…
Anayasa 101. Madde, 'Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir' diyor…
Babam Prof. Dr. Haydar Baş'ın dediği, 'Yapmayın, bu demokratik krallıktır' cümlesinin bugünkü yansımasıdır.
Özetlersek her 5 yılda bir seçim gelmeden 1 ay önce seçimi yeniliyorum dediğinde 2018'de aldığı ikinci dönem yetkisini yenilemiş oluyor ve dolayısıyla ölene kadar Cumhurbaşkanı olabiliyor. Böyle bir saçmalık olamaz' dedi.
Sayın Baş, Yeniçağ gazetesinden Sayın Orhan Uğurlu'ya verdiği röportajda ise şöyle diyordu:
"Eğer cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Anayasanın madde hükümlerince 3. kez aday olabiliyorsa ki anayasanın 101. Maddesinin 2. Fıkrasının hükmü buna engel…
YSK'ya başvuracak ki YSK bunu kabul ederse, anayasaya aykırı bir karar vermiş olacak.
O zaman ben de 30 yaşında cumhurbaşkanı adayıyım.
YSK bunu da kabul etmek zorunda…
O da aykırı, bu da aykırı…
Aksi halde beni reddediyorsa cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı da reddetmek zorunda…
Sayın Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanımız.
Bir dahaki dönem bize Cumhurbaşkanlığı yapmasın.
Asla kabul etmiyorum adaylığını…
Bu benim konum değil…
Bu siyasetin konusu da değil…
Bu anayasa… Bu hukuk…"
Bende kabul etmiyorum…
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025