Biliyorsunuz uzunca bir zamandır özellikle Fenerbahçe tarafından 1959'dan önce oynanan ve adına Milli Küme ve Türkiye Futbol Birinciliği denen organizasyonlarda kazanılan kupaların da şampiyonluk hesaplamasına dahil edilmesi yönünde bir talep var.
İlk önce hemen söylemem lazım ki ben bu talebi doğru bulmuyorum.
Şimdi bu düşüncem için bazı fikirler ileri süreceğim. Bir kere konunun Türk futbolunu genel anlamda ilgilendiren bir boyutu yok.
Böyle bir uygulamaya gidilirse bundan tek kazançlı çıkacak kulüp Fenerbahçe.
İşin açıkçası son 30 yılın genelinde ezeli rakibi Galatasaray'a nazaran sportif anlamda bir miktar geri kalan Fenerbahçe Türk futbolunun geneline değil sadece kendi yararına dokunacak bir ayrıcalık talep ediyor.
Yani bir kulübe özel bir uygulama söz konusu ki bu hakkaniyetle açıklanamaz. Tabii sormak lazım bu Milli Küme ve Türkiye Futbol Birinciliği denen organizasyonlar neydiler.
Yani ulusal düzeyde Türkiye genelini temsil kabiliyetine sahip organizasyonlar mıydı?
Öyle gözüküyor ki bunlar Türkiye genelini temsil eden organizasyonlar değildi.
1959'dan önce bir mahalli ligler vardı bir de bu iki organizasyon. Fakat bu iki organizasyonun neye göre oynandığı da belli değil.
Örnek Milli Küme ve Türkiye Futbol Birinciliği tam 9 sezon aynı yıl içinde organize edilmiş.
Bunun yanında bu ligler oynanan mahalli liglerin bir devamı niteliğinde değil.
Yani mesela o dönemler oynanan İstanbul Futbol Birinciliği ve diğer mahalli liglerin birincileri bir play-off niteliğinde bu kupalarda karşılaşmıyorlar.
Aynı zamanda bu iki organizasyon deplasmanlı ve tüm bir yılı ve tüm Türkiye'yi kapsayacak şekilde organize edilen kupalar değil.
Bu iki organizasyonda eleme usulü geçerli. Yani deplasmanlı bir fikstür yok.
Çoğu zaman mahalli ligler ile bu iki organizasyon çakışıyor. Örnek 22 Eylül 1940'taki Fenerbahçe-Eskişehir Demirspor Türkiye Futbol Birinciliği Şampiyonluk maçı Fenerbahçe'nin İstanbul Ligi'nde Beşiktaş ile yapacağı maç ile çakışıyor.
İşin enteresan yanı Fenerbahçe as takımını Beşiktaş karşısına çıkarırken yedeklerden oluşan bir kadroyu ise Eskişehir Demirspor maçına Ankara'ya yolluyor.
Yani Fenerbahçe şampiyonluk hesabına dahil edilmesini istediği bir organizasyonu o dönem önemsememiş.
Nitekim Milli Küme denen organizasyon İstanbul kulüplerinin bastırması ile kaldırılmış.
Bütün bu sebepler ile ben 1959 öncesi düzenlenen organizasyonların şampiyonluk hesabında kullanılmasını doğru bulmuyorum.
Bu konuyla ilgili diğer bir sorun ise TFF'nin her 5 Süper Lig şampiyonluğuna armada bir yıldız kullanılması hakkı vermesi.
Ben bu uygulamayı da doğru bulmuyorum ve iptal edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu konu doğrudan İstanbul'un büyüklerini ilgilendiriyor. Böyle bir uygulamanın takımların şampiyonluklar için rekabet etmesini özendirmesi için faydalı olacağı söylenebilir.
Ne var ki şampiyonluk yarışı içinde özellikle son 40 yılda İstanbul büyükleri iddialı oldu.
Anadolu takımları Trabzon ve Bursa dışında bu mücadelede pek bulunamadılar. Dolayısıyla şunu söylemek lazım ki bu uygulama amacına ulaşamamıştır.
Üstelik 1959'dan önceki şampiyonlukların sayılması gibi meseleler ile sulandırılmış durumda.
Her bir şampiyonluğa bir yıldız verilmesi mantıklı olurdu ama o durumda bu iş iyice rayından çıkmış olur.
Takımlarımız açısından en önemli husus Süper Lig'de sahada başarılı olmak.
Yoksa sportif anlamda başarılı olamayıp başka yollarla bunu örtmeye çalışmak bir sonuç getirmez.
Bir kaç ekstra şampiyonluk hanenize yazılır ama o da fayda etmez çünkü sahada başarılı olanlar yine sizi geride bırakır.
İlk önce hemen söylemem lazım ki ben bu talebi doğru bulmuyorum.
Şimdi bu düşüncem için bazı fikirler ileri süreceğim. Bir kere konunun Türk futbolunu genel anlamda ilgilendiren bir boyutu yok.
Böyle bir uygulamaya gidilirse bundan tek kazançlı çıkacak kulüp Fenerbahçe.
İşin açıkçası son 30 yılın genelinde ezeli rakibi Galatasaray'a nazaran sportif anlamda bir miktar geri kalan Fenerbahçe Türk futbolunun geneline değil sadece kendi yararına dokunacak bir ayrıcalık talep ediyor.
Yani bir kulübe özel bir uygulama söz konusu ki bu hakkaniyetle açıklanamaz. Tabii sormak lazım bu Milli Küme ve Türkiye Futbol Birinciliği denen organizasyonlar neydiler.
Yani ulusal düzeyde Türkiye genelini temsil kabiliyetine sahip organizasyonlar mıydı?
Öyle gözüküyor ki bunlar Türkiye genelini temsil eden organizasyonlar değildi.
1959'dan önce bir mahalli ligler vardı bir de bu iki organizasyon. Fakat bu iki organizasyonun neye göre oynandığı da belli değil.
Örnek Milli Küme ve Türkiye Futbol Birinciliği tam 9 sezon aynı yıl içinde organize edilmiş.
Bunun yanında bu ligler oynanan mahalli liglerin bir devamı niteliğinde değil.
Yani mesela o dönemler oynanan İstanbul Futbol Birinciliği ve diğer mahalli liglerin birincileri bir play-off niteliğinde bu kupalarda karşılaşmıyorlar.
Aynı zamanda bu iki organizasyon deplasmanlı ve tüm bir yılı ve tüm Türkiye'yi kapsayacak şekilde organize edilen kupalar değil.
Bu iki organizasyonda eleme usulü geçerli. Yani deplasmanlı bir fikstür yok.
Çoğu zaman mahalli ligler ile bu iki organizasyon çakışıyor. Örnek 22 Eylül 1940'taki Fenerbahçe-Eskişehir Demirspor Türkiye Futbol Birinciliği Şampiyonluk maçı Fenerbahçe'nin İstanbul Ligi'nde Beşiktaş ile yapacağı maç ile çakışıyor.
İşin enteresan yanı Fenerbahçe as takımını Beşiktaş karşısına çıkarırken yedeklerden oluşan bir kadroyu ise Eskişehir Demirspor maçına Ankara'ya yolluyor.
Yani Fenerbahçe şampiyonluk hesabına dahil edilmesini istediği bir organizasyonu o dönem önemsememiş.
Nitekim Milli Küme denen organizasyon İstanbul kulüplerinin bastırması ile kaldırılmış.
Bütün bu sebepler ile ben 1959 öncesi düzenlenen organizasyonların şampiyonluk hesabında kullanılmasını doğru bulmuyorum.
Bu konuyla ilgili diğer bir sorun ise TFF'nin her 5 Süper Lig şampiyonluğuna armada bir yıldız kullanılması hakkı vermesi.
Ben bu uygulamayı da doğru bulmuyorum ve iptal edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu konu doğrudan İstanbul'un büyüklerini ilgilendiriyor. Böyle bir uygulamanın takımların şampiyonluklar için rekabet etmesini özendirmesi için faydalı olacağı söylenebilir.
Ne var ki şampiyonluk yarışı içinde özellikle son 40 yılda İstanbul büyükleri iddialı oldu.
Anadolu takımları Trabzon ve Bursa dışında bu mücadelede pek bulunamadılar. Dolayısıyla şunu söylemek lazım ki bu uygulama amacına ulaşamamıştır.
Üstelik 1959'dan önceki şampiyonlukların sayılması gibi meseleler ile sulandırılmış durumda.
Her bir şampiyonluğa bir yıldız verilmesi mantıklı olurdu ama o durumda bu iş iyice rayından çıkmış olur.
Takımlarımız açısından en önemli husus Süper Lig'de sahada başarılı olmak.
Yoksa sportif anlamda başarılı olamayıp başka yollarla bunu örtmeye çalışmak bir sonuç getirmez.
Bir kaç ekstra şampiyonluk hanenize yazılır ama o da fayda etmez çünkü sahada başarılı olanlar yine sizi geride bırakır.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Yunus coştu coşturdu / 23.12.2024
- Beşiktaş taraftarını kahrediyor / 22.12.2024
- Eyüpspor galibiyeti kaçırdı / 21.12.2024
- Yüksek tempo ve heyecan / 17.12.2024
- Kalp masajına gerek kalmadı / 16.12.2024
- İki puanı ikram ettik / 13.12.2024
- Taraftar çok ama çok haklı / 12.12.2024
- Futbol gevşemeye gelmiyor / 09.12.2024
- Bomboş derbi / 08.12.2024
- Hikâyesi olmayan maç / 03.12.2024
- Beşiktaş taraftarını kahrediyor / 22.12.2024
- Eyüpspor galibiyeti kaçırdı / 21.12.2024
- Yüksek tempo ve heyecan / 17.12.2024
- Kalp masajına gerek kalmadı / 16.12.2024
- İki puanı ikram ettik / 13.12.2024
- Taraftar çok ama çok haklı / 12.12.2024
- Futbol gevşemeye gelmiyor / 09.12.2024
- Bomboş derbi / 08.12.2024
- Hikâyesi olmayan maç / 03.12.2024