Yüksek tempo ve heyecan

Ali Sami Yen'de bol gollü ve heyecan dolu bir derbi yaşadık. Galatasaray, Trabzonspor'u 4-3 yendi. Karşılaşma baştan sona çok yüksek tempoda oynandı.

Karşılaşma boyunca top bir o kalede bir bu kalede oynandı.

İki takımın hücum girişimlerinin hepsi pozisyon olarak gerçekleşti. Yani tüm hücumların neredeyse hepsi pozisyon ile sonuçlandı.

Bir şey dikkatimi çekti. Trabzonspor ligde 15. sırada. Fakat Trabzonspor'un sergilediği performans puan sıralamasındaki yeri ile tezat oluşturdu.

Yani Trabzonspor böyle oynuyorsa sıralamada nasıl 15. durumda olabilir.

Evet Galatasaray Trabzonspor maçı son derece süratli başladı. Karşılaşmanın 9. dakikasında Galatasaray 1-0 öne geçti.

Bu golü gerçekte atan asisti yapan Yunus idi. Yunus ceza sahası sağ tarafında 3 rakibini evirdi çevirdi ve topu kaybetmedi. Üstüne üstlük bir de güzel pas ile Mertens'e golü attırdı.

Bu golden sonra yüksek tempoda oynanan müsabaka daha da hızlandı.

Karşılaşmayı hızlandıran Trabzonspor idi. Bu durum aslında Galatasaray'ın aleyhine idi. Zira Galatasaray genel olarak temposu yüksek bir takım değil.

Bu aşamada bence Galatasaray oyunu soğutmalı idi. İşin açıkçası bu konuda orta sahada rol Torreira'ya düşüyordu.

Fakat Torreira orta sahada yeterli direnci gösteremeyince oyunun kontrolü Trabzonspor'da kaldı.

Bu anlarda kanatlarda Sallai ile Yunus hızlı oynayan oyuncular olarak Galatasaray'ı maçta tuttular ama Trabzon yükselttiği tempodan sonuç çıkarmayı bildi ve de bir gol attı.

Bu golden sonra ise Galatasaray durumu toparladı ve de Yunus şık bir şut ile takımını bir kez daha öne geçirdi.

Maç aslında 34'te Galatasaray lehine kopabilirdi ama Sallai'nin şutunu muazzam bir şekilde çıkaran kaptan Uğurcan takımını oyunda tuttu.

43'te ise bu sefer Galatasaraylılar kendileri maçı koparamadılar. Bakın bu pozisyonda hücumu başlatan rahat durumdaki Sara topu Mertens'e iletti. Burada hata yok.

Fakat yine rahat durumda olan ve önünde büyük boş bir alan Mertens, Barış Alper'e topu yollayamadı. Mertens böyle bir pası iletmeliydi.

Temposu düşük bir oyuncu olan Mertens pası atamaması çok da düşündürücü değil. Hızlı oyunda oynayamamasına bir örnek.

İkinci yarıya gelirsek Trabzonspor bu devreye yine hızlı girdi ve oyunu kontrol etti. Bu durumdan da iki gol çıkardı.

Maçı 2-2 getiren gol de Abdülkerim bir hata yaptı. Bence bu da hızlı bir oyunda hataya örnek. Hızlı oyunda Abdülkerim önündeki topu koruyamadı.

Trabzonspor'un üçüncü golünde ise tartışmalı bir durum vardı. Eren Elmalı orta yaptığında topun auta çıkıp çıkmadığı tartışmalı bir pozisyon oldu.

Bence topun izdüşümü tamamen çizgiyi terk etmişti. Yani gol değil aut kararı verilmeli idi.

Galatasaray'ın üçüncü golü penaltı vuruşu ile geldi. Fakat ben bu pozisyonda da Malheiro'nun Mertens'e faul yapmadığı kanısındayım.

3-3'ten sonra da karşılaşma yüksek tempoda ve başbaşa mücadele ile geçti.

67 ve 68'de önce Barış sonra Yunus Galatasaray hücumlarında ceza sahası civarında paslarında tercih hataları yaptılar.

Hızlı oyunda doğru karar veremediler. 90+6'da da Batshuayi kale önünde bomboş Osimhen'e pas vereceğine şut denedi.

Bu hücumda hata yapan Batshuayi son sözü söyledi ve karşılaşmayı Galatasaray 4-3 kazandı.

İşin açıkçası böyle bir 90 dakika çıkardıkları için her iki takımı da tebrik etmek lazım.

Trabzonlular da üzülmesin. Böyle oynadıklarına göre en kısa sürede daha üst sıralara geleceklerdir.

Galatasaray da ne olursa olsun maçı kazanma kabiliyetine sahip olduklarını ispat etmiş oldular.

İşin açıkçası Galatasaray ortaya koydukları performans ile yenilmez olduklarını gösterdiler. Bu senede bir Galatasaray senesi olacaktır.