Yönetim ve muhalefet sorunumuz tescillendi

Türkiye'de hem yönetim, hem de muhalefet sorunu olduğunu kabul etmeyen var mı? Varsa beraberce etüt edelim.

2010 referandumunu hatırlıyor musunuz? Hani iktidarın, "Her zaman hayırda, hayır yoktur", FETÖ lideri Gülen'in, "Elimden gelse ölüleri diriltir evet dedirtirim" dediği, CHP, MHP, HDP'nin ise kısmen desteklediği ama muhalefet olsun diye hayır, deme kararı aldıkları o referandumu hatırladınız mı?

O günlerde bu referanduma sadece Prof. Dr. Haydar Baş'ın lideri olduğu BTP gerekçeli olarak hayır diyordu ve "Bu referandum geçerse ülke, polis devletine dönecek, yargı bağımsızlığı tehlikeye düşecek, bu yolun sonu tek adama çıkar" gibi bugün yaşadığımız gerçekleri o gün 57 maddede özetliyordu.

Ardından 2011 diğer adıyla utanç seçimleri geldi. Hani bugün hep bir ağızdan, "ülkemiz siyasetinin dışarıdan dizayn edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz" diyorlar ya! O gün ülkemiz siyaseti dizayn edilmişti.

Bir kaset furyası çıktı. En yetkili ağızdan, 'biz devlet-millet işleri ile uğraşırken bunlar başka işler peşindeymiş. Şu gözlerimle gördüm' diyordu meydanlarda.

MHP ve CHP sadece 'bu kirli bir oyun, büyük bir kumpas' diyerek durumu idare ettiler.

Haliyle iktidar partisi o seçimleri de kazandı. MHP, kendi içinde dizayn edilirken CHP'deki dizayn ortada gerçekleşti. 'Koltukta gözüm yok' diyen Kılıçdaroğlu koltuğa oturdu ve girdiği her seçimi kaybetmesine rağmen hala o koltukta.

2010 referandumunda, 'Türkiye'de hem yönetim, hem de muhalefet sorunu var' diyen Prof. Dr. Haydar Baş, 2011 seçimlerinden sonra da, 'muhalefet değişmeden iktidar değişmez' diyerek tarihe bir not daha düşüyordu.

Milletimiz, muhalefeti değiştirmedi. Muhalefet de kendi içinde değişikliği yapmadı. Muhataplarını, 'tek adamlıkla' suçladılar, tek adam oldular. İktidarı, 'çözümsüzlükle' suçladılar ortaya bir çözüm de koyamadılar.

Geldiğimiz noktada ekonomik olarak zorda mıyız? Zordayız. Toplumumuz, milli ve manevi bir erozyona ve de depresyona uğramış vaziyette mi? Evet. Her gün şiddetin her türlüsüne tanık oluyor muyuz? Evet.

Terör bitmeyen belamız. Dış politikada bugüne kadar dostum, dediklerimiz tarafından bir kıskaca alınıyor muyuz? Evet. Hem sahada, hem de masada zorda mıyız? Zordayız.

Ne yapılması gerekir? 

Başta iktidar partisi olmak üzere Meclis'teki ve Meclis dışındaki bütün partiler, liderler bir araya gelerek dosta-düşmana karşı devlet-millet ve siyaset birliğini göstermek ve sorunlarımıza ortak bir çözüm yolu aramak gerekir.

Oysa sahada çok farklı bir duruş var. Ağızlardan, 'hain, terör destekçisi, işbirlikçisi, zillet, illet' gibi sözler dökülüyor.

Konuştukları başlıklar da çok ilginç! Joe Biden, İstanbul sözleşmesi, dolarla mı maaş alıyorsun, HDP işbirlikçisi, Ayasofya, Davos, yol yaptık, takoz, Kanal İstanbul, Abdullah Gül'den neden korkuyorsunuz, gibi başlıklar.

Şimdi soruyorum; Bunun gibi gündemler, TL'nin değer kaybını önlüyor mu? Hayır. Ekonomimiz için umut oluyor mu? Hayır. Toplumda yayılan şiddetin önüne geçiyor mu? Hayır.

AB ve ABD'yi telaşa sürüklüyor mu? Hayır. Sefil Yunan ve Rum Kesimine gözdağı oluyor mu? Hayır. 

Mısır'a, Birleşik Arap Emirlikleri'ne, Suud'a vs. 'haddinizi bilin' mesajı oluyor mu? Hayır.

Macron'a, Merkel'e cevap oluyor mu? Hayır. İsrail'e gözdağı oluyor mu? Hayır.

Neden konuşuyorsunuz o zaman?

Anlaşılacağı üzere çaresiz bir iktidar ve çözüm üretemeyen bir muhalefet, bu tip gündemlerle oy potansiyellerini muhafaza ve arttırma gayretleri var ortada. Haliyle çözüm aramak milletimize kaldı.

16 Ocak 2010 yılında Prof. Dr. Haydar Baş gazetemizde yayınlanan demecinde şöyle diyordu;

"Önümüzde çok ciddi açlık, kıtlık ve yokluk var. Her türlü sıkıntı var. Bir de üstüne bu bölünme ve parçalanma projeleri var. Bugünün siyasileri bu iki meseleye (açlık ve parçalanma) çare olmaları lazım. Bizim dışımızda da bu işi bilen vallahi yok. Çare üreten de yok. Onun için millet başını duvara vurduğu zaman, eğer önünde, arkasında, yanında Haydar Hoca yoksa milleti koruyup, kurtarmak hiç mümkün olmayacaktır."

Haydar Hocamız madden aramızda değil. Ama davası burada… Davasının lideri, kadroları da burada… Dünyanın sarıldığı model ve projeleri de, lider ve kadrosunun elinde. Benden söylemesi.