Geçtiğimiz gün Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed(sav) Efendimizin doğumunu ifade eden Mevlit Kandilini idrak ettik. Yapılan özel ibadetler; Kılınan namazlar, okunan salâvatlar, zikirler, Kuran-ı Kerimlerle geceyi herkes kendi gönül gücünce değerlendirdi. Böylece Gönlünde Muhammedî sevgi bulunanların sevgisi sevdaya dönüştü, gecenin feyz ve bereketinden istifade edildi. Ancak her zaman olduğu gibi eksik din anlayışına bürünen, inadına ya da cehaletine kurban giden aklı evveller bu gecenin varlığını yokluğunu tartıştı ve maalesef geceyi gafletle geçirdiler. Bize göre bu geceyi ihya etmek en büyük nasip iken; onlara göre bu geceyi ihya etmek ya da bu geceye özel bir davranış sergilemek maalesef bidat olarak değerlendirildi. İnsanlık, Hazreti Âdemle var olmaya başladığı andan itibaren; bakan ama göremeyen, düşünen ama anlayamayan; ya inadına ya da cehaletine kurban giden kimselerin de varlığına şahit olmuştur. Ayeti Kerime de müjdeci ve uyarıcı olarak gönderilen Yüce Peygamberimizi anlamaktan uzak, çok sayıda bedbahtların bulunacağı zaten haber verilmiştir. “Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler.” (Sebe, 28) Onu anlamaktan uzak kimselere hidayet dileyerek biz kendi sorunumuza dönelim. Yani Onu anladığını iddia eden bizlerin ne yapacağına bakalım. Bir şeye inandıktan sonra o işin gereğini yerine getirmek çok önemli bir kuraldır. Yani inanmak bir iddiadır. İddiadan sonra yapılacak şey ispat faslına geçmektir. İddiada kalan bir şeyin ispatı olmayınca değer kazanamayacağını her akıl sahibi bilmektedir. Muhammed Mustafa’nın(sav) ahir zaman peygamberi olduğunu, Onun insanlığa sunduğu hayat ölçülerinin dünya, ahiret saadetini sağladığını bildikten sonra Onun sunduğu hayat ölçülerine uymaktan başka çıkar yol yoktur. Zaten insanlığın içinde bulunduğu buhranlara, çıkmazlara bakılınca; Muhammed siz(sav)bir hayat sürdüklerini hemen anlarız. Onu sevmek, Onun yoluna tabi olmayı gerektirir. Onun yolunu yol edinmeden gerçeğe varılmaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Sırat-ı Müstakim ne demek? / 10.02.2025
- Kişiler ya hayır konuşmalı ya da susmalıdır / 08.02.2025
- ‘Zerre miktarda torpil, adam kayırma yok’ muş! / 07.02.2025
- ‘Ben yokum o var’ diyebilenlere selam olsun / 06.02.2025
- Umre nasihatleri -5- / 04.02.2025
- Umre nasihatleri -5- / 03.02.2025
- Umre nasihatleri -4- / 03.02.2025
- Umre nasihatleri -3- / 02.02.2025
- Umre nasihatleri -3- / 01.02.2025
- Umre nasihatleri -2- / 31.01.2025
- Kişiler ya hayır konuşmalı ya da susmalıdır / 08.02.2025
- ‘Zerre miktarda torpil, adam kayırma yok’ muş! / 07.02.2025
- ‘Ben yokum o var’ diyebilenlere selam olsun / 06.02.2025
- Umre nasihatleri -5- / 04.02.2025
- Umre nasihatleri -5- / 03.02.2025
- Umre nasihatleri -4- / 03.02.2025
- Umre nasihatleri -3- / 02.02.2025
- Umre nasihatleri -3- / 01.02.2025
- Umre nasihatleri -2- / 31.01.2025