'Yılın ilk yazısında O’ndan bahsedeceğim' seslendirme dosyası:
Allah'a (c.c) hamd, Peygamber Efendimize ve Ehl-i Beyt'ine selat ve selam olsun. 2021 yılı milletimize, devletimize ve insanlığa huzur getirsin, diyerek yeni yılın ilk yazısında İmam Ali (a.s) Efendimizden bahsetmek istiyorum ki, O'na çıkmayan her kapı bâtıl, O'na uzanmadan, Allah'ın Resulüne gitmek imkânsızdır.
İmam Ali b. Ebi Talib (a.s) hicretten 23 yıl önce, Fil yılının otuzuncu, miladi 599 yılının Recep ayının 13'ünde, Cuma günü, Mekke'de, Kâbe'nin içinde dünyaya geldi.
Babası Ebu Talib, annesi ise Fatıma binti Eset'tir. Kâbe'de dünyaya gelen ilk kişidir. Aynı zamanda anne ve baba tarafından Haşimi olan ilk kimsedir.
Peygamberimizin (s.a.a.v) amcasının oğludur. İlk iman eden kişidir. Damadıdır. Maddi-manevi mirasçısıdır. On bir İmam'ının ced ve babalarıdır.
Allah Resulünün (s.a.a.v) ilk halifesidir.
Allah Resulü için Hicret gecesi ölüm yatağına göz kırpmadan yatan O'dur.
Medine'de herkesi birbirine kardeş ilan eden Hz. Peygamber (s.a.a.v), İmam Ali'yi kendisine kardeş seçmiştir.
Hz. Peygamber'in (s.a.a.v) emri ile katılmadığı Tebuk Savaşı hariç Hz. Peygamber'in (s.a.a.v) tüm savaşlarına katılmıştır. Katıldığı hiçbir savaşta yenilmemiştir.
Onun masumiyet ve faziletlerine dair Kur'an-ı Kerim'de 300 ayet vardır.
Veda Haccı sonrası dönüş yolunda Maide 67. ayete binaen ashabın toplanmasının ve Gadir Hum Hutbesi verilmesinin sebebi de O'dur.
Bu hutbenin 6 ayrı yerinde Allah Resulünün; "Ben, kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır. Allah'ım! O'nu sevenleri sev ve O'na düşman olanlara düşman ol" buyurarak kendisinden sonraki halifenin, yöneticinin kim olacağını haber verdiği kişi O'dur.
Bu hutbeden sonra başta Ömer b. Hattab gibi ünlü isimler, İmam Ali'yi (a.s) kutladılar ve ona "Emir'ül Müminin" lakabıyla hitap ettiler.
İmam Ali'nin (a.s) künyeleri ve bazı sıfatları şöyledir ki! Bu künye ve sıfatlar ile kendisine hitap edilirdi.
Örneğin, Peygamberimiz hayatta iken 'Emir'el Müminin', (müminlerin emiri) olarak hitap edilen tek kişi O'dur.
Diğer künye ve sıfatlarının bazıları şöyledir;
Ebu'l Hasan, (Hasan'ın babası)
Ebu'l Hüseyin, (Hüseyin'in babası)
Ebu's-Sibteyn, (iki torunun babası)
Ebu'r-Reyhaneteyn, (iki cennet kokulunun babası)
Ebu Turab (toprağın babası)
Ebu'l Eimme (İmamlar babası)
Haydar (yiğit, cesur, aslan)
Murtaza (seçilmiş, rağbet gören)
Sıddıku'l Ekber (en büyük sadık)
Faruk, Mubiru'ş-Şirk ve'l Müşrikin, (adalet sahibi, şirk ve müşrikleri ayırt eden)
Nefsu'r-Resul (Peygamberin nefsi),
Ehu'r-Resul (Peygamberin kardeşi),
Zevcu'l Betül (Betül'ün eşi)
Seyfullah el-Meslul, (Allah'ın kınından çıkmış kılıcı)
Fiziksel özellikleri
İmam Ali'nin fiziksel özellikleri noktasında kitaplarda çokça bilgi, tabir ve tasvir vardır.
Temel olarak orta boylu ve dolgun, buğday tenli, güzel yüzlü, iri gözlü, uzun kaşlı, gür sakallı, omuzları geniş olarak tasvir edilir.
Peygamber Efendimizin (s.a.a.v); 'İslam, Hatice'nin malı, Ali'nin kılıcı üzerine bina edilmiştir' sözünde İmam Ali'nin gücü, kuvveti, cesareti de ifade edilmiştir.
"O, her kiminle dövüştüyse onu yere sermiştir' sözü herkesin ortak paydasıdır.
Düşmanları, O'na yaklaşmaya dahi cesaret edememiştirler. Namazda şehit edilmesinin hikmetlerinden birisi de buradadır.
Düşmanları, 'Ali'ye hangi halde, şartta yaklaşabiliriz' sorusuna cevabı 'namaz' olarak bulmuşlardır.
Çünkü O, namazda adeta maddi varlığını terk ederdi. 'Görmediğim Allah'a ibadet etmem' sözü de bu halden ötürüdür ki, namazda maddi âlemden kendini soyutlardı.
Diğer taraftan sırtına saplanan hançeri, namaza durduğunda çıkarmışlar ve namazdan sonra hiçbir şey hissetmediğini ifade etmişlerdi. İmanda mükemmeliyet bu olsa gerek.
Kırk kişinin yerinden kaldıramadığı Hayber kalesinin kapısının yerinden söküp bir kenara atan O'dur.
Mekke fethedilmişti. Allah Resulü, O'na, 'sırtına basıp, Kâbe'nin üstüne çıkıp, putları kırmasını' emretti.
O, durdu. 'Sen, Benim sırtıma çık Ya Resulüllah' dedi. Allah Resulü, mübarek ayaklarını O'nun omuzlarına koyunca İmam Ali titremeye başladı.
Allah Resulü durumun farkındaydı. Nübüvvet ağırlığını kaldıramamıştı. Tekrar O'nun omuzlarına basarak Kâbe'nin üstüne çıkmasını istedi. Çıktı ve başta en büyük put olan Hubel'i ve de diğerlerini yıkıp, attı.
O, hidayet önderidir, velayetin başıdır. Allah (c.c) şefaatlerine nail eylesin. Bu hakikatleri bize öğreten Muhterem Hocam Prof. Dr. Haydar Baş'ı da her daim rahmet ve özlemle yad ediyorum.
İmam Ali b. Ebi Talib (a.s) hicretten 23 yıl önce, Fil yılının otuzuncu, miladi 599 yılının Recep ayının 13'ünde, Cuma günü, Mekke'de, Kâbe'nin içinde dünyaya geldi.
Babası Ebu Talib, annesi ise Fatıma binti Eset'tir. Kâbe'de dünyaya gelen ilk kişidir. Aynı zamanda anne ve baba tarafından Haşimi olan ilk kimsedir.
Peygamberimizin (s.a.a.v) amcasının oğludur. İlk iman eden kişidir. Damadıdır. Maddi-manevi mirasçısıdır. On bir İmam'ının ced ve babalarıdır.
Allah Resulünün (s.a.a.v) ilk halifesidir.
Allah Resulü için Hicret gecesi ölüm yatağına göz kırpmadan yatan O'dur.
Medine'de herkesi birbirine kardeş ilan eden Hz. Peygamber (s.a.a.v), İmam Ali'yi kendisine kardeş seçmiştir.
Hz. Peygamber'in (s.a.a.v) emri ile katılmadığı Tebuk Savaşı hariç Hz. Peygamber'in (s.a.a.v) tüm savaşlarına katılmıştır. Katıldığı hiçbir savaşta yenilmemiştir.
Onun masumiyet ve faziletlerine dair Kur'an-ı Kerim'de 300 ayet vardır.
Veda Haccı sonrası dönüş yolunda Maide 67. ayete binaen ashabın toplanmasının ve Gadir Hum Hutbesi verilmesinin sebebi de O'dur.
Bu hutbenin 6 ayrı yerinde Allah Resulünün; "Ben, kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır. Allah'ım! O'nu sevenleri sev ve O'na düşman olanlara düşman ol" buyurarak kendisinden sonraki halifenin, yöneticinin kim olacağını haber verdiği kişi O'dur.
Bu hutbeden sonra başta Ömer b. Hattab gibi ünlü isimler, İmam Ali'yi (a.s) kutladılar ve ona "Emir'ül Müminin" lakabıyla hitap ettiler.
İmam Ali'nin (a.s) künyeleri ve bazı sıfatları şöyledir ki! Bu künye ve sıfatlar ile kendisine hitap edilirdi.
Örneğin, Peygamberimiz hayatta iken 'Emir'el Müminin', (müminlerin emiri) olarak hitap edilen tek kişi O'dur.
Diğer künye ve sıfatlarının bazıları şöyledir;
Ebu'l Hasan, (Hasan'ın babası)
Ebu'l Hüseyin, (Hüseyin'in babası)
Ebu's-Sibteyn, (iki torunun babası)
Ebu'r-Reyhaneteyn, (iki cennet kokulunun babası)
Ebu Turab (toprağın babası)
Ebu'l Eimme (İmamlar babası)
Haydar (yiğit, cesur, aslan)
Murtaza (seçilmiş, rağbet gören)
Sıddıku'l Ekber (en büyük sadık)
Faruk, Mubiru'ş-Şirk ve'l Müşrikin, (adalet sahibi, şirk ve müşrikleri ayırt eden)
Nefsu'r-Resul (Peygamberin nefsi),
Ehu'r-Resul (Peygamberin kardeşi),
Zevcu'l Betül (Betül'ün eşi)
Seyfullah el-Meslul, (Allah'ın kınından çıkmış kılıcı)
Fiziksel özellikleri
İmam Ali'nin fiziksel özellikleri noktasında kitaplarda çokça bilgi, tabir ve tasvir vardır.
Temel olarak orta boylu ve dolgun, buğday tenli, güzel yüzlü, iri gözlü, uzun kaşlı, gür sakallı, omuzları geniş olarak tasvir edilir.
Peygamber Efendimizin (s.a.a.v); 'İslam, Hatice'nin malı, Ali'nin kılıcı üzerine bina edilmiştir' sözünde İmam Ali'nin gücü, kuvveti, cesareti de ifade edilmiştir.
"O, her kiminle dövüştüyse onu yere sermiştir' sözü herkesin ortak paydasıdır.
Düşmanları, O'na yaklaşmaya dahi cesaret edememiştirler. Namazda şehit edilmesinin hikmetlerinden birisi de buradadır.
Düşmanları, 'Ali'ye hangi halde, şartta yaklaşabiliriz' sorusuna cevabı 'namaz' olarak bulmuşlardır.
Çünkü O, namazda adeta maddi varlığını terk ederdi. 'Görmediğim Allah'a ibadet etmem' sözü de bu halden ötürüdür ki, namazda maddi âlemden kendini soyutlardı.
Diğer taraftan sırtına saplanan hançeri, namaza durduğunda çıkarmışlar ve namazdan sonra hiçbir şey hissetmediğini ifade etmişlerdi. İmanda mükemmeliyet bu olsa gerek.
Kırk kişinin yerinden kaldıramadığı Hayber kalesinin kapısının yerinden söküp bir kenara atan O'dur.
Mekke fethedilmişti. Allah Resulü, O'na, 'sırtına basıp, Kâbe'nin üstüne çıkıp, putları kırmasını' emretti.
O, durdu. 'Sen, Benim sırtıma çık Ya Resulüllah' dedi. Allah Resulü, mübarek ayaklarını O'nun omuzlarına koyunca İmam Ali titremeye başladı.
Allah Resulü durumun farkındaydı. Nübüvvet ağırlığını kaldıramamıştı. Tekrar O'nun omuzlarına basarak Kâbe'nin üstüne çıkmasını istedi. Çıktı ve başta en büyük put olan Hubel'i ve de diğerlerini yıkıp, attı.
O, hidayet önderidir, velayetin başıdır. Allah (c.c) şefaatlerine nail eylesin. Bu hakikatleri bize öğreten Muhterem Hocam Prof. Dr. Haydar Baş'ı da her daim rahmet ve özlemle yad ediyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025