Yazmak istediklerim

Yaşadığımız yüzyılın felaketi. Depreme rağmen tarihimizde bu ayda yaşadığımız asla unutamayacağımız milli ve manevi şuurumuzu oluşturan olaylar var. 

12 Mart'ta İstiklal Marşı'mızın kabulünün 102. yılını idrak ettik. Vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy, yaşadığı sürece yazdığı, şiirler, destanlar, makaleler ve verdiği vaaz, sohbet ve söylemlerle milletimize yön ve coşkulu bir ruh vermiştir. 

Özellikle kurtuluş savaşı yılları boyunca, Atatürk'ün de isteğiyle Anadolu'da çeşitli bölgelerde bizzat halkı şuurlandırıp organize etmiş. Hatipliğinin verdiği güçle milli mücadeleye çok büyük unutulmaz bir destek vermiştir. Özellikle Kastamonu'da, İzmir'de fiili katkıları halkın üzerinde etkili olmuştur. 

Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın özel isteği kendisine uygun bir üslupla iletildi. Milletimizin milli ruhunu yansıtan İstiklal Marşımızı yazdı. 

Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın ifadesiyle "İstiklal Marşı yüce Türk milletimizin canıyla, kanıyla ve yüreğiyle yazdığı bağımsızlık destanıdır." 12 Mart 1922'de Büyük Millet Meclisimizde oy birliğiyle, coşkuyla kabul edildi. Ne mutlu.

* * *

Yine 14 Mart'ta Tıbbiyeliler Bayramını idrak ettik. 14 Mart 1919'da İstanbul'da Tıbbiyelilerin yaktıkları emperyalizme karşı bakımsızlık ateşi milletimizi dirilten bir ruh oldu. 

Tıbbiyeli Hikmet ve arkadaşları Beyazıt meydanında açtıkları dev Türk bayrağıyla Kuvayı Milliye ruhunun her yerde olduğunu gösterdiler. 18 yaşında tıbbiyeli Hikmet, Sivas Kongresi'ne delege olarak katılıyor. Söz istiyor "Manda asla kabul edilemez" diye haykırıyor. Atatürk'ün takdirini kazanıyor. "Ya istiklal ya ölüm" parolasının söylenmesine sebep oluyor.

* * * 

18 Mart'ta Çanakkale destanının 108. yılını idrak ettik. Türk milletinin diriliş ruhunu tüm dünyaya bir kez daha gösterdi. 

Orada yakılan milli ruh ateşiyle bir kaç yıl sonra Anadolu'da başlayacak olan milli kurtuluş savaşının da fitili ateşlenmiş oldu. 

Tam da her şey bitti diye düşünenlerin yenilgisidir Çanakkale. 

Ve biz varız, bu vatan bizim namusumuzdur, onu ilelebet canımız pahasına koruyacağız diyenlerin kutsal zaferidir Çanakkale. 

Milletinin önüne geçerek, çok sevdiği Türk milletine, tam bağımsız bir vatan ve devlet bırakan liderinin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kendini herkese gösterdiği destansı zaferlerin adıdır Çanakkale. 

Bu yüce millet, ecdadımız "ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum" diyen liderinin arkasında inanarak yürüdü ve şerefini, namusunu, dinini, vatanını kurtardı. 

Çanakkale zaferinin 108. yılında, bu kutsal vatanı canları pahasına kurtarıp, bize emanet eden, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimizi rahmetle, şükranla daima anmak her Türk vatandaşının şerefli vazifesidir.

* * *

Ramazan ayı 23 Mart Perşembe günü başlayacak. Her an Allah beni görüyor, şuurunu doya doya yaşayacağımız, ibadetlerle kulluğumuzun zevkine varacağımız Şehr-i Ramazan Hoş Geldin. 

"Evveli rahmet, ortası bereket, sonu mağfiret" olan, kutsal Ramazan ayının milletimize, İslam âlemine ve tüm insanlığa hayırlara vesile olmasını diliyorum.