Yüzyıllardır yüce İslam'ın bayraktarlığını yapan aziz ecdadımız hep rıza-i Bari için yarışmış, iyiliğin yayılması, iyilerin çoğalması için yarışmış, takva için yarışmış, genişliği yerle gök arası kadar olan cenneti kazanmak için yarışmış ki bütün bu yarışları, yarışmaları başlatan bizzat alemlerin Rabbi'dir.Yarışan bunlar için yarışsın, uğrunda yarışılacak değerler, ebedi kazançlar ancak bunlardır.İyiliğin yayılması, iyilerin çoğalması için, kişiyi takvaya erdirecek salih amellerin işlenmesi için içinde yaşadığımız toprak parçasına vatan diyoruz ki, o olmadan yukarıda sayılanların ve hiçbir şeyin olmayacağı muhakkak.Dolayısıyla muhafaza ve müdafaa için, bir çakıl taşına dahi halel getirmemek, duvarına, sınırına, surlarına toz kondurmamak için can pahasına yarışılacak değerlerin başında vatan gelmektedir,bayrak gelmektedir ve bağımsızlık gelmektedir.Son yıllarda, asla değişmemesi gereken bu köklü gelenekler, temel ölçüler tam tersine çevrildi.Yüz yıllarca Tevhid inancının bayraktarlığını yapmış bir milletin torunları, hem de temel kaynakları ve kavramları kullanılarak tam ters istikamette yarışmalara sokuldu.İstiklal Marşımızdaki ; "Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım" ilkesi tam tersine çevrilerek, bu koca millet hem de haçlılara kölelik için yarışmaya sokuldu.Bu gün zerre kadar iz'anı, idraki ve insafı olan her kes biliyor ki; AB üyeliği Müslüman Türk milleti için bir köleleştirme projesidir. Daha üyelik yolunda ağır adımlarla ilerlerken başımıza gelenler pişmiş tav uğun başına gelmediğine göre bundan sonraki merhalelerin getireceği felaketleri varın siz hesap edin.Anlı-şanlı, namlı-nişanlı hocalar, hacılar buldular, "AB ile ABD ile entegrasyona bir Müslüman'ın asla karşı gelemeyeceği" şeklindeki uydurma fetvasını aldılar ve kitleleri kölelikte yarışa soktular.Ezelden beri hür yaşamış olmayı büyük bir onur, bir şeref, bir şan bilen aziz milletin torunları şimdi, adeta dedelerinin hür yaşamış olmalarından utanç duyar hale getirilerek haçlılara köle olma yolunda yarışa sokuldular.Bir kardeşlik vazifesi olarak yüksek sesle soruyoruz:Yarış ne için ve varış nereye?Lütfen aklınızı başınıza alın, milletin paraları ile kurduğunuz basın-yayın kurumlarınızı yine milleti aldatmada, milletin temel ölçülerini törpülemede ve milleti köleleştirmede kullanmayın.Bu hayatın bir daha tekrarı yoktur ki bu sefer yanıldıysak bile ikinci defa dikkat eder doğru yaparız diyesiniz.Yol yakınken dönün, cübbelerinizin altına topladığınız bütün devlet ve millet düşmanlarını def edin, onların kaleminden, onların ağzından millete ve devlete küfrettirme onursuzluğundan vazgeçin. Millete salya-sümük küfrettirdiğiniz o alçakların ücretlerini de dönüp millete ödettirme rezilliğini terk edin.Bu millet yine iyiliğin yayılması için, iyilerin çoğalması için, yine vatan müdafaası için yarışmak istiyor, çalışmak istiyor. Lütfen, bu milleti küresel tefecilerin, küresel eşkıyaların çıkarları için yarışa sokmaktan vazgeçin.Köle olmak için yarışa sokulmuş ve bu yolda ısrar etmiş hiçbir milletin bu yarışın sonunda özgür bir hayata kavuştuğu görülmemiştir, onurunu ve şerefini koruduğu duyulmamıştır.Esaretin ne demek olduğunu, vatansızlığın, devletsizliğin ne demek olduğunu işte canlı olarak Irak'ta görüyorsunuz.Günde seksen-yüz kişi katlediliyor, oluk oluk Müslüman kanı akıyor da sizin basın-yayın organlarınızda üç satırlık haber bile olamıyor.Katiller Amerika organizesindeki haçlı sürüleri olduğu için mi, başlattığınız diyalog safsatalarına zarar vereceği için mi yazmıyorsunuz.Günde yüz Müslüman ölsün ama sizin diyalog projeniz zarar görmesin öyle mi?Böyle bir Müslümanlık nerede, hangi kitapta yazıyor söyler misiniz?Yarış ne için varış nereye?Böyle bir yarışın sonucundan hayır umulur mu?"Nereye gidiyorsunuz?"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025