Hükümet seçimlere birkaç ay kala çıkardığı yeni mortgage yasası ile seçmene şirin gözükme çabasına girdi, ama her kesimden yükselen tepkiler heveslerini kursaklarında bıraktı.Sonuçları hesap edilmeden alelacele bir yasa çıkarılmıştı ve başından sonuna birçok eksikleri de içinde barındırıyordu. Bana göre en büyük eksiklik ise vatandaşın alım gücünün her geçen gün düştüğü, kredi kartından dolayı hacizlerin arttığı, geçim darlığı sebebiyle boşanmalarda, cinnet olaylarında, gasp ve kapkaçta artışların olduğu, milletin en temel gıda maddelerini bile almada zorlandığı bir dönemde böyle bir yasanın çıkmasıdır. Bu yangına körükle gitmek gibidir.Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener, sistemin temel hareket noktalarından birinin de vatandaşın rasyonel hareket etmeyi öğrenmesi olduğunu söylüyor. Bakan Şener, "Hesap yapmasını bilmeyenin mortgage kredisi kullanması söz konusu olmayacaktır. Mortgage kredisi alanların hepsi hesabını iyi yapanlar olacaktır" diyor.Tamam da sayın Şener, vatandaşımız kredi kartlarını da kazandığı aylık gelirine karşılık kullanmak için aldı. Böylece "parayı cebimde taşımam, daha güvenli olurum, para bozdurmayla da uğraşmam" diye düşünüyordu. Kimse kazanmadığı para için kredi kartı almak istemedi.Ama pratikte ne oldu? Vatandaş ekonomik sıkıntılardan dolayı en asli ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz oldu. Ekonominin de iyiye gittiği söylentilerine kanarak, masrafları aylığını aşsa da kredi kartıyla, ailesinin ihtiyacını karşılama yoluna gitti.Bir de kredi kartı dağıtımı da kontrolsüz olunca, taksit kampanyaları da ilave olunca kredi kartları mağdurları ortaya çıktı.Bir devlet adamı, kuzuyu kurda teslim ederek, "kuzu kendi başının çaresine baksın" demez, eksisini artısını hesap eder ve vatandaşının geleceğini karartacak adımlar atmaz.Vatandaşın geleceğe yönelik borçlanmasını sürekli teşvik ediyoruz. Peki, ekonominin 2 yıl sonra ne olacağı belli mi? Bırakalım 2 yılı, 1 ay sonra belli mi?Paranın kontrolü devletin mi elinde yoksa, yabancıların mı?Dikkat edilmesi gereken bir konu da mortgage sisteminde ihtiyaç duyulan fonların yabancılardan sağlanması.Yabancılar neyin karşılığı, hangi güvenceyle bu kadar parayı Türkiye'ye akıtacak?Tabii ki, mortgage sistemine dahil olanların aldıkları ipotekli evlerin karşılığı. Onlar öyle ya da böyle tahsilatlarını yapacaklar, karlarını alacaklar. Ya para olarak, ya da ev olarak.Hangisi yabancılar için daha karlı? Tabii ki ev olarak almak. Çünkü taksitler ödenmediği takdirde 100 bin YTL'lik bir haciz kapsamında kaça satılır? Satılsın 60 bin YTL.Yani fon sağlayan yabancılar, hem gayrimenkul sahibi oluyorlar, hem de en uygun fiyata.Kısaca, küresel sermayedarların bastıkları paralar, bizim ülkemizde ev olarak karşılık buluyor. Böylece yabancıların gayri menkul, arazi elde etmelerinin önündeki engel bir kez daha delinmiş olacak.Biz, "aman para basmayalım enflasyon olur" derdiyle yanıp tutuşalım, beyefendiler sürekli para basıyorlar hem de bizim ürettiklerimizin karşılığı.Türkiye'ye fon sağlayan da onlar, krizin ne zaman çıkacağını karar verecek de onlar. Bir de bu sermaye sahiplerinin dün önümüze Sevr'i koyanlar olduğunu da hatırlatalım.Buna kurtlar sofrası denmez de ne denir.Şimdi AB, niçin bu yasanın çıkması için bastırıyordu anlıyor musunuz?Artık milli projeler üreterek, böyle oyuncak muamelesi görmekten kurtulmalıyız.Yine komplo teorisi diyenler mutlaka olacaktır, ama fazla değil, 2 yıl sonra göreceğiz, tabii kaybettiklerimiz sadece bunlar olmayacak."Kira öder gibi nasıl ev sahibi olunur?", "Bunun için milli bir çözüm var mı?"? Dilerseniz yarınki yazımızda değinelim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- ‘Onlar Kur'an'ın müşahhas halidir’ / 22.03.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- ‘Onlar Kur'an'ın müşahhas halidir’ / 22.03.2025