Uzanlar'ın muhafızı bakan mı, bürokrat mı?

Uzanların İmarbank ve sair hortumlamalarına ilişkin bu kadar nağara yapılırken, öncelilikle, devletin veya hükümetin içinden onları koruyanların kim olduğunun ortaya çıkartılması kaçınılmaz.

Devletin, hükümetin veya bürokrasinin içinde Uzanlar'ı koruyan mı var?

Bunu ben değil, Başbakan ve bakandan sonra bu işlerden birinci derece sorumlu Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Engin Akçakoca açıkladı önceki gün.

Merd-ı kıptî sirkatin söyler, kabilinden sanki?

Ancak açıklaması, BM binasına yapılan bombardıman gürültüleri arasında kayboluverdi.

20 gün sadece seyrettiler

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), yaptığı açıklamada, görev süreleri tamamlanan iki yönetim kurulu üyesinin yerine 12 Haziran'dan 1 Temmuz'a kadar atama yapılmaması nedeniyle 3 Temmuz 2003 tarihine kadar İmar Bankası'na müdahale edemediğini açıkladı.

Yani, Ankara'dakiler, 12 Haziran'dan 3 Temmuz'a kadar Uzanlar'ı sadece seyrettiler...

Kurul üyeleri atanıp İmar Bankası'na müdahale edildiğinde ise iş işten geçmişti.

Süreç şöyle işledi?

12 Haziran 2003 tarihinde BDDK, Uzanlar'ın sahibi olduğu İmar Bankası'nda olağanüstü mevduat hareketleri olduğunu tespit etti.

13 Haziran 2003'te BDDK Yönetim Kurulu üyelerinden ikisinin yasal görev süreleri doldu. İbrahim Halil Çanakçı'nın Hazine Müsteşarlığı'na atanmasıyla da Kurul ikinci başkanlığı boş kaldı.

26 Haziran'da İmar Bankası Yönetim Kurulu topluca istifa ettiğini BDDK'ya bildirdi. Ancak boş olan yönetim kurulu üyeliklerine Bakanlar Kurulu'nca atama yapılmayan BDDK yasal olarak toplanamadığı için gelişme üzerine hiç bir müdahalede bulunamadı.

1 Temmuz'da üye sayısı sadece dört olduğu için toplanamayan BDDK Yönetim Kurulu'na Bakanlar Kurulu'nca bir üyenin ataması yapıldı.

2 Temmuz 2003'te ataması yapılan üye yemin ederek göreve başladı. BDDK aynı gün toplanarak 26 Haziran 2003 tarihinde topluca istifa eden İmar Bankası yönetim kurulu üyelerinin yerine atama yaptı.

3 Temmuz 2003 tarihinde de BDDK, bankanın bankacılık yapma ve mevduat kabul etme yetkisini iptal etti.

Bu arada Uzanlar, yapacaklarını yapmıştı tabii?

Bakanlar Kurulu, neden işi ağırdan aldı?

Kamu Bankaları Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın, İmar Bankası yüzünden töhmet altında kaldıklarını belirterek, "İmar Bankası'na el konulalı 1.5 ay oldu. Halen ortada bir şey yok. Suçluların derhal ortaya çıkartılmasını istiyorum" diye feryad ederken, bu feryada kimler, niçin kulak tıkadı?

Gayr-i resmi rakamlara göre 11.6 katrilyon, resmi rakamlara göre 3 katrilyon 384 trilyon lira olduğu belirtilen batağı kim temizleyecek?

Şimdi, BDDK'nin önceki gün itibariyle açıkladığı Pamukbank şubelerine başvuru yapan toplam 303 bin 122 İmarzede mudinin ve 70 milyonun hakkının hesabı kimden sorulacak?

Uzanlar'a, 12 Haziran'dan 3 Temmuz'a kadar seyredip ne yapacaksınız bu arada yapın oğlum, diyen kim?

Bakanlar Kurulu, neden boş kalan BDDK üyeliklerine, böylesi hassas bir süreçte neden zamanında atama yapmadan boşluk bıraktı?

Bu işe kim göz yumdu, görmezlikten geldi?

Cumhurbaşkanı mı, Başbakan mı, ilgili Bakan mı, BDDK Başkanı mı? Kim?

TBMM'nin 19. döneminde İmarbank'a ilişkin kurulan soruşturma komisyonda aklama-paklama işlemleri yaptıkları imzalarıyla sabit olduğu haber konusu olan AKP kurmaylarından Abdullah Gül'ün, Abdullatif Şener'in veya Zeki Ergezen'in bu son "görmezlikten gelme işi"nde bir katkıları var mı?

Bu faturayı, bu batağı önceki hortumlar gibi yine millet ödeyecek, tamam.

Ama Ankara'dakilerden kim ödeyecek?

Kim, böylesi bir ihmali ben adamlığıma, devlet adamlığıma, koltuğuma, bakanlığıma, bürokratlığıma yakıştıramam? diyerek mertçe istifasını sunacak?

Bu sorular net ve mertçe cevap bekliyor, beyler.

Ankara'da böylesi bir mert, böylesi bir adam kalmadı ise milletin yapacağı iş, Ankara'yı topyekün yenilemektir. Yakında kurulacak olan sandık, bir dönem önce görüldüğü üzere, böylesi bir Ankara için "çok hayırlı bir mezar" olacak.

Ankara, kendi mezarını kazıyor.