Sigaranın akciğerlere etkisi
Sigaranın içinde yüzlerce, hatta binlerce zehirli komponent (madde) bulunmaktadır. Bu maddelerin her biri kendi başına dahi vücudu yavaşça zehirleyerek, bir müddet sonra ölüme götürebilmektedir. Bununla beraber insanlar bu zehiri gönüllü olarak, hatta rahatlamak bahanesiyle içmektedirler.
Sigaranın etkisi sonucu hem anatomik olarak, hem de fizyolojik olarak büyük çapta aksamalar oluşmaktadır. Mesela, akciğerleri ele alalım. Akciğerlerde kan ve havadan gelen oksijenin buluşmasında, kan bu besleyici maddeyi alarak ve bütün vücudumuza götürerek, hücrelerimizi beslemektedir.
Nikotinin ve daha birçok zehirli maddenin etkisiyle de bulunan demir yapısını bir nevi bloke etmekte ve oksijen alımını kısıtlamaktadır. Böylece kırmızı kan hücreleri daha az oksijen taşıyabilmektedirler. Bu durum ise vücut hücrelerinin daha kısıtlı beslenmesine ve zamanla yetersiz kalmasına sebep olmaktadır.
Beslenme bozukluğu, hayatiyeti azaltmaktadır. Canlılığın azalması da fonksiyon yetmezliklerine sebep olmaktadır. Böylece vücut hücreleri hastalıklara karşı dirençsiz olurlar. Dıştan gelen mikroplara karşı yeterli antikorlar - koruma mekanizması oluşturulamamaktadır. Sonuç olarak organizmamız gittikçe direncini kaybetmekte ve hastalıklara karşı açık kalmaktadır.
Bunun yanında vücudumuzda bütün organlar büyük bir ahenk içinde çalışmaktadır. Bu ahenk ve düzen olmazsa, zaten vücudumuzda herşey altüst olmaktadır. Hiçbir organımız diğer organlardan tam olarak ayrı çalışmamakta ve çalışamamaktadır. Bütün organlar gerek organik - anatomik olarak, gerek kimyevi ve fizyolojik olarak birbirine bağlı olmaktadırlar.
Halbuki ise sigara dumanı akciğerlerden emildikten sonra bütün vücuda ve beyin, kalp, böbrek, karaciğer, mide barsak ve diğer tüm yapılara kadar erişmektedir. Hepsine bu zehirli etkiyi yapmaktadır.
***
Sigara dumanı ve içinde bulunan zehirler, beyin hücrelerinin çalışmalarını engellemekte, kan hücrelerini dumura uğratmakta, sinir hücrelerini körleştirmekte, hazım sisteminin çalışmasını engellemektedir. Özellikle kalp ve bütün damar sistemini sağlıksız duruma getirmektedir. Bütün bunlar organların zayıflamasına, zamansız yıpranmalarına ve görev yapamaz duruma gelmelerine sebep olmaktadır. Böylece sigara içenlerin vücut yapıları dirençsiz olmakta, çabuk hastalanmakta ve hastalıklar uzun sürerek zor iyileştirilebilmektedir. Ayrıca ömürlerinin onlarca yıl kısaldığı da açıkça tespit edilmiş durumdadır. Bütün bunlara katlanmak, bir anlık sahte ferahlama için değer mi?
İnsan bile bile zehir içer mi? Sigara içmeden önce herkesin derin derin düşünmesi gereken husus işte budur.
Kısacası; bırakalım şu sigarayı, atalım paketleri, ezelim düşmanlarımızı! Onlar bizi ezmeden ve yok etmeden önce, biz onları yok edelim!
Sigaranın içinde yüzlerce, hatta binlerce zehirli komponent (madde) bulunmaktadır. Bu maddelerin her biri kendi başına dahi vücudu yavaşça zehirleyerek, bir müddet sonra ölüme götürebilmektedir. Bununla beraber insanlar bu zehiri gönüllü olarak, hatta rahatlamak bahanesiyle içmektedirler.
Sigaranın etkisi sonucu hem anatomik olarak, hem de fizyolojik olarak büyük çapta aksamalar oluşmaktadır. Mesela, akciğerleri ele alalım. Akciğerlerde kan ve havadan gelen oksijenin buluşmasında, kan bu besleyici maddeyi alarak ve bütün vücudumuza götürerek, hücrelerimizi beslemektedir.
Nikotinin ve daha birçok zehirli maddenin etkisiyle de bulunan demir yapısını bir nevi bloke etmekte ve oksijen alımını kısıtlamaktadır. Böylece kırmızı kan hücreleri daha az oksijen taşıyabilmektedirler. Bu durum ise vücut hücrelerinin daha kısıtlı beslenmesine ve zamanla yetersiz kalmasına sebep olmaktadır.
Beslenme bozukluğu, hayatiyeti azaltmaktadır. Canlılığın azalması da fonksiyon yetmezliklerine sebep olmaktadır. Böylece vücut hücreleri hastalıklara karşı dirençsiz olurlar. Dıştan gelen mikroplara karşı yeterli antikorlar - koruma mekanizması oluşturulamamaktadır. Sonuç olarak organizmamız gittikçe direncini kaybetmekte ve hastalıklara karşı açık kalmaktadır.
Bunun yanında vücudumuzda bütün organlar büyük bir ahenk içinde çalışmaktadır. Bu ahenk ve düzen olmazsa, zaten vücudumuzda herşey altüst olmaktadır. Hiçbir organımız diğer organlardan tam olarak ayrı çalışmamakta ve çalışamamaktadır. Bütün organlar gerek organik - anatomik olarak, gerek kimyevi ve fizyolojik olarak birbirine bağlı olmaktadırlar.
Halbuki ise sigara dumanı akciğerlerden emildikten sonra bütün vücuda ve beyin, kalp, böbrek, karaciğer, mide barsak ve diğer tüm yapılara kadar erişmektedir. Hepsine bu zehirli etkiyi yapmaktadır.
***
Sigara dumanı ve içinde bulunan zehirler, beyin hücrelerinin çalışmalarını engellemekte, kan hücrelerini dumura uğratmakta, sinir hücrelerini körleştirmekte, hazım sisteminin çalışmasını engellemektedir. Özellikle kalp ve bütün damar sistemini sağlıksız duruma getirmektedir. Bütün bunlar organların zayıflamasına, zamansız yıpranmalarına ve görev yapamaz duruma gelmelerine sebep olmaktadır. Böylece sigara içenlerin vücut yapıları dirençsiz olmakta, çabuk hastalanmakta ve hastalıklar uzun sürerek zor iyileştirilebilmektedir. Ayrıca ömürlerinin onlarca yıl kısaldığı da açıkça tespit edilmiş durumdadır. Bütün bunlara katlanmak, bir anlık sahte ferahlama için değer mi?
İnsan bile bile zehir içer mi? Sigara içmeden önce herkesin derin derin düşünmesi gereken husus işte budur.
Kısacası; bırakalım şu sigarayı, atalım paketleri, ezelim düşmanlarımızı! Onlar bizi ezmeden ve yok etmeden önce, biz onları yok edelim!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006