2025 yılında dolar ve euronun gelmesi muhtemel fiyatları bu rakamlar.
Maalesef acı tablo bu.
Şuan Dolar 36.5 TL , Euro da 40 TL.
Şimdi birkaç haftaya kalmaz bütün haberlerde ve halkın dilinde, döviz altın şöyle arttı böyle yükseldi.
Ne kadar yükselecek, kaç para olacak, neden yükseliyor ve benzeri konular gündemi meşgul edecek.
Dilimizin döndüğünce anlatalım.
Maksadım felaket tellallığı değil. Malumun ilamı.
Ürettiğiniz mal ve hizmetten daha fazla tüketim ithal ederseniz,
Kendi yatırım araçlarınızı oluşturmazsanız,
Kendi teknolojinizi yaratmazsanız,
Özellikle enerji ve gıda ürünlerinde dışa bağlımlılığınızı bitirmez iseniz...
Bunları satın almak için ödeyeceğiniz dövizi talep etmek zorunda kalacaksınız.
Bir ürüne talep olunca onu arz eden, haliyle istediği fiyatı belirleyecektir.
İstediği fiyatı ödemek için daha fazla emek, daha çok bedel ödeyeceksiniz.
Üretim araçları ve ham maddeyi ithal ettiğiniz için, satın alma fiyatları yükselecek ve kaçınılmaz son gelecektir:
ENFLASYON...
Herşeyin birden fiyatları yükselecektir.
Paranız değer kaybedecektir.
Alım gücü maalesef düşecektir.
Güven ve istikrar kaybolacaktır. Borsanız düşecek, kriz lafları piyasayı etkileyecek sonucunda yatırımlar azalacaktır.
Piyasa kısırdöngüye girecektir.
Döviz rezervi azalacak ve ödemeleriniz için paranız olmadığından yine talep eden olacaksınız.
Ve yine arzı belirleyen sistem sizi bir girdap gibi içine çekerek istediğini yaptıracaktır.
Şimdi 4 ana maddede dövizin neden arttığını dilimizin döndüğünce anlattığımıza göre gelelim kurtuluş reçetesine...
İthal edilen ve edilmek zorunda kalınan tüm ürün ve hizmetlerin devlet eli ile tekrardan üretilmesi ve tekelinin oluşturulmasını sağlamalıyız.
Yerli ve milli sanayii ve teknolojiyi yeniden kurmalıyız.
"Serbest piyasaya var efendim" masallarına bir son vermeliyiz.
Dışa bağımlı hale getirildiğimiz ne varsa hepsini devlet millet malına dönüştürmeliyiz.
Suyumuza ve tarım yapılabilen topraklarımıza sıkı sıkıya sahip çıkmalıyız.
İllaki tüm ihtiyaçlarımızı üretemeyiz.
Ama elimizde olana sahip çıkar ve en iyisini oluşturursak,
Bizden talep edilmesini zorunlu hale getirirsek,
Döviz ihtiyacını bitirebiliriz.
3 tarafı denizlerle çevrili, 81 ilinde çeşit çeşit değerleri olan güzel ülkemiz ve herşeyin en iyisine layık olan halkımız inanıyorum ki iyi yönetildiği takdirde sorunlarının üstesinden gelecektir.
Bağımsızlık maalesef sadece savaş ile kazanılmıyor.
Ekonomik olarak da bağımsız olmak gerekiyor.
Ve bunu başarabilecek güce sahibiz.
Tarihimiz şanlı şerefli geçmişimiz bunun kanıtıdır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi:
"Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur."
Maalesef acı tablo bu.
Şuan Dolar 36.5 TL , Euro da 40 TL.
Şimdi birkaç haftaya kalmaz bütün haberlerde ve halkın dilinde, döviz altın şöyle arttı böyle yükseldi.
Ne kadar yükselecek, kaç para olacak, neden yükseliyor ve benzeri konular gündemi meşgul edecek.
Dilimizin döndüğünce anlatalım.
Maksadım felaket tellallığı değil. Malumun ilamı.
Ürettiğiniz mal ve hizmetten daha fazla tüketim ithal ederseniz,
Kendi yatırım araçlarınızı oluşturmazsanız,
Kendi teknolojinizi yaratmazsanız,
Özellikle enerji ve gıda ürünlerinde dışa bağlımlılığınızı bitirmez iseniz...
Bunları satın almak için ödeyeceğiniz dövizi talep etmek zorunda kalacaksınız.
Bir ürüne talep olunca onu arz eden, haliyle istediği fiyatı belirleyecektir.
İstediği fiyatı ödemek için daha fazla emek, daha çok bedel ödeyeceksiniz.
Üretim araçları ve ham maddeyi ithal ettiğiniz için, satın alma fiyatları yükselecek ve kaçınılmaz son gelecektir:
ENFLASYON...
Herşeyin birden fiyatları yükselecektir.
Paranız değer kaybedecektir.
Alım gücü maalesef düşecektir.
Güven ve istikrar kaybolacaktır. Borsanız düşecek, kriz lafları piyasayı etkileyecek sonucunda yatırımlar azalacaktır.
Piyasa kısırdöngüye girecektir.
Döviz rezervi azalacak ve ödemeleriniz için paranız olmadığından yine talep eden olacaksınız.
Ve yine arzı belirleyen sistem sizi bir girdap gibi içine çekerek istediğini yaptıracaktır.
Şimdi 4 ana maddede dövizin neden arttığını dilimizin döndüğünce anlattığımıza göre gelelim kurtuluş reçetesine...
İthal edilen ve edilmek zorunda kalınan tüm ürün ve hizmetlerin devlet eli ile tekrardan üretilmesi ve tekelinin oluşturulmasını sağlamalıyız.
Yerli ve milli sanayii ve teknolojiyi yeniden kurmalıyız.
"Serbest piyasaya var efendim" masallarına bir son vermeliyiz.
Dışa bağımlı hale getirildiğimiz ne varsa hepsini devlet millet malına dönüştürmeliyiz.
Suyumuza ve tarım yapılabilen topraklarımıza sıkı sıkıya sahip çıkmalıyız.
İllaki tüm ihtiyaçlarımızı üretemeyiz.
Ama elimizde olana sahip çıkar ve en iyisini oluşturursak,
Bizden talep edilmesini zorunlu hale getirirsek,
Döviz ihtiyacını bitirebiliriz.
3 tarafı denizlerle çevrili, 81 ilinde çeşit çeşit değerleri olan güzel ülkemiz ve herşeyin en iyisine layık olan halkımız inanıyorum ki iyi yönetildiği takdirde sorunlarının üstesinden gelecektir.
Bağımsızlık maalesef sadece savaş ile kazanılmıyor.
Ekonomik olarak da bağımsız olmak gerekiyor.
Ve bunu başarabilecek güce sahibiz.
Tarihimiz şanlı şerefli geçmişimiz bunun kanıtıdır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi:
"Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Burhan Boran / diğer yazıları
- Dolar 43 TL, Euro 46 TL / 15.03.2025
- Trafik ve otopark çilesi / 13.03.2025
- Yasa-dışı bahis / 12.03.2025
- 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun / 07.03.2025
- 'Ayakkabı fiyakalı ama çorap delik' / 06.03.2025
- Ahmet / 04.03.2025
- Rekabet mi? Rezalet mi? / 01.03.2025
- Enflasyon / 28.02.2025
- Trafik ve otopark çilesi / 13.03.2025
- Yasa-dışı bahis / 12.03.2025
- 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun / 07.03.2025
- 'Ayakkabı fiyakalı ama çorap delik' / 06.03.2025
- Ahmet / 04.03.2025
- Rekabet mi? Rezalet mi? / 01.03.2025
- Enflasyon / 28.02.2025