logo
27 NİSAN 2025

Türk'üz, milliyetçi ve milletçiyiz

01.04.2013 00:00:00
Türk'üm. Türk milliyetindenim. Dolayısıyla Türk Milliyetçisiyim. Millettenim. Halkları birleştirip millet eden kavimdenim. Dolayısıyla Türk Milletçisiyim. Milletim ve milliyetim belli. Milletin teşkilatlanmış hali olan Devlet'e sâdık ve tâbi'yim dolayısıyla Devletçiyim. Millet bütünlüğü ve Devlet–i Ebed–Müddet inancımla devlet ve milletin sâbit ikâmet adresi olan Vatan'ın vârisiyim. Emânete sâdığım dolayısıyla Vatanperverim. Girizgâhından sonra: Destanlar milletlerin ortak mücadelelerini; ortak değerlerini, kurallarını, anlamlar bütünlüğü içinde yorumladığı ve yaşatıldığı toplumun geçmişini anlatıp geleceğini düzenlemesine yardım ettiği için, dünya edebiyatının en milliyetçi eserleri olarak Türk Destanları kabul edilir. Destanlar, tarihî gerçekleri olduğu gibi nakletmezler. Destanlarda tarihi olay ve kahramanlar milletin ortak şuûraltının, vicdânının istekleri, hayalleri ve değerleri ile idealleştirilir. Anılarla birleştirilerek tarihî olaylar, anlatılarak millî hafızâya yazılırlar. Her milletin millî kimliği ve millî özellikleri, dünya görüşü, hatıra ve idealleri yanında, hataları ve yanlışları da destanlarda korunur. Böylece bu hata ve yanlışların tekrarlanmasını engellemek düşünülür. Cihan hakimiyeti tutkusu, kuvvet, binicilik–süvarilik ve savaşçılık yanında, sözünde durma, acizlere–mazlûmlara ve mağluplara merhâmet ve hoşgörü ile yaklaşma, yardımcı olma Türk destanlarında özellikle anlatılarak öğretilmek istenir. Türk destanları; kâinatın, insanın, kadının ve erkeğin yaratılışını; Türk milletinin doğuşunu, çeşitli Türk devletlerinin kuruluş, gelişme ve çöküşlerini sebepleriyle, zafer ve yenilgilerini sebepleriyle açıklayan efsaneler ve öğütlerle doludur. Bu şânlı destanlar ve atalar öğütlerinden hareketle önce kendimize, sonra bizden görünen –baş eğmiş, diz çökmüş– sâdık teb'aya, içimizdeki riyakâr mürâilere, münâfıklara Türk Milleti'nin özelliklerini meselâ öfkesini ve merhâmetini çarpıcı olaylarla vurgulayarak anlatmaya çalışırız.Unutkanları, aptallarımızı, zavallılarımızı uyarmayı Türk Töresi ve İslâm Ahlâkı mecburiyetinden sayarız! Bu düşüncelerle Oğuz Kağan'ın, "Daha deniz, daha müren/ Güneş bayrak gök kurıkan" (Daha daha deniz, daha ırmaklar, nehirler; Güneş bayrak, gök çadır) ideâlini Türk Milletine miras bıraktığını; dört yana gönderdiği; "Ben Türk Kağanıyım ve yeryüzünün dört yanının kağanı olmam gerekir. Sizden itaat isterim. Kim isteklerime baş eğerse hediyelerini kabul eder ve onu dost edinirim. Kim baş eğmezse, öfkelenirim. Onu düşman sayarım. Onunla savaşır ve yok ederim." buyruklarını ve sonuçlarını da tarihin yazdığını, ısrarla hatırlatırız! Oğuz kağan Destanı; M.Ö. 209–174 yılları arasını yani günümüzden 2.200 yıl öncesini anlatır. Sonra bütün dünyanın karşısına, Oğuz kağan'dan yaklaşık 1.000 yıl sonra ve günümüzden 1.300 yıl öncesini anlatan Orhun Yazıtları çıkar. Kitabelerin Doğu Yüzünde; "Üstte mavi gök, altta yağız yer yaratıldığında, ikisinin arasında insanoğlu yaratılmış. İnsanoğlunu yönetsin diye ecdâdım Bumin Kağan ve İstemi Kağan tahta çıkmış. Çıkar çıkmaz Türk Milletinin ilini (devletini), töresini ele alıp tanzîm etmiş. Dört taraf, hep düşman imiş. Ordular gönderip dört yandaki düşmanı yok etmiş,  milletleri hep almış. Başlısına baş eğdirmiş, dizlisine diz çöktürmüş. ... Babam Kağan kırk yedi kere asker sevk etmiş, yirmi kere harbetmiş. Tanrı yardım ettiği için memleketliyi memleketinden, kağanlıyı kağanından etmiş. Düşmanı itaat ettirip dizliye diz çöktürmüş, başlıya baş eğdirmiş. ... Ondan sonra Tanrı emrettiği ve talihim yar olduğu için ölmek üzere olan milleti doyurdum, canlandırdım. Çıplak milleti giyindirdim, fakir milleti zengin ettim ve az milleti çok yaptım. Dört tarafı itaatim altına aldım. Türk milletini düşmansız bıraktım. ... Türk Oğuz beğleri, millet işitin! Üstten gök çökmeyince, alttan yer delinmeyince ilini, töreni kim bozabilir? Türk Milleti nâdim ol, kendine dön." Diye hem tarihe şerh düşülür, hem de millî hafızaya öğütler bırakılır. Orhun Yazıtları'nın destanlardan farkı, kesinlikle tarihî bir belge oluşudur. Yani anlatılanlar birebir olmuş olanlardır. Şimdi destan ve tarihî bilgiler desteğinde günümüze dönelim. Bütün dünyada toplumun çekirdeği fert olarak kabul edilir. Fertlerden aile, ailelerden kabile, kabilelerden aşîret, aşîretlerden halk ve halklardan millet oluşur. Dünyada ve tarihte halkları; başlıya baş eğdirip, dizliye diz çöktürerek bir araya toplayıp milletleştirme sistemini uygulayan ve dünyanın en eski yönetim şekli olarak tarihe emânet eden millet, Türk Milletidir. İlk ve ortaçağ avrupasının tuvalet ve yıkanmayı bilmediği, hayvan derisinden giysilerinin kiri ile övündükleri dönemlerde Türk Milleti; atı ehlileştirmiş, demiri işlemiş, yunak denilen hamamı ve ayakyolu denilen tuvaleti kullanmış kadîm, asîl ve medenî bir millettir. Dört yanındakiler; Türk Milletinin seviyesine erişemediği için kıskanmış, güç yetiremediği için saymış, başlıysa baş eğip dizliyse diz çökmüş ve dünyanın vahşice yaşadığı dönemlerde açların doyurulduğu, yoksulun bay edildiği (zenginleştirildiği), çıplağın giydirildiği huzur ve mutluluğun paylaşıldığı cennete eş bir hayat sürmüşlerdir. Düşmanlık eden aptallar ise kıyamete denk Türk öfkesiyle muhatap olmuş cehenneme eşdeğerde yaşamış, Türk ok ve kılıçlarıyla can vermişlerdir. Bu yüzden kıskanan, korkan batılı–Haçlı milletler, Türk Milletinin bölünmez bütünlüğünü, milletliğini hedef almışlardır. Demokrasi ve diplomasi maskesi ile "halklar, halkların eşitliği, halkların kardeşliği ve nihayetinde halklara özgürlük"  safsatalarıyla yıllarca birliğimizi, bütünlüğümüzü parçalamaya uğraşmışlardır. Bu yüzden, milliyetçi tanınan ama Türk Milleti değil "Türk halkı" demekte ısrâr eden, millî uyarılarımızı enâniyyet yaparak kabullenmeyenlere; "Babam bile olsa; Türk Milletine Türk halkı diyen, Türk Milletinin tarihine, şânına ve millî kimliğine ihânet etmektedir!" diye Türk'çe tepki koydum, bu tepkimde de ısrarcıyım! Yine tarihten ve kaynaklardan hareketle; halkların toparlanıp birleştirilmiş haline millet; milletin teşkilatlanmış örgütlenmiş haline Devlet; devletin sabit ikâmet adresi olarak bilinen coğrafyaya ise Vatan denir. Yani milletliğimizi muhafaza edemezsek; ne devletin, ne de vatanın esâmisi okunmaz! Yeniden güneş bayrağımız, gök otağımız olacak günlerin hayâliyle yani "Kâinat Devleti" ideâliyle; "Aman Tanrım! Türk yurdunda yoksulluk, suç sayılsın! Ulu Tanrı! Nâmuzsuz bir tek Türk yaratacağına, dünyayı yık daha iyi ! Ne kadar korkak Türk varsa hepsini helak et!" Oğuz Kağan duâsı ve; "Rabbimiz! İçimizdeki beyinsizlerin yaptıkları yüzünden bizi helâk mi edeceksin?" (Araf–155) Müslüman–Türk nazlanmasıyla... TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ vesselâm! Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Mustafa Aslan / diğer yazıları
Bankaların eli sımsıkı
İş dünyasının kredi alabilmesi mucize
Fenerbahçe geriye düştüğü maçı çevirdi
Fenerbahçe, Gaziantep'ten 3 puanla dönüyor
'Tribünden tezahüratlarla yönetim değişmez'
Ali Koç'tan kongre çağrılarına cevap
İran'dan ABD ile müzakere açıklaması
Savunma ve füze konusu gündemde yok
Türkiye'yi TBMM Başkanı temsil etti
Papa Franciscus'un cenaze töreni düzenlendi
Gazze’de hem bombalar, hem de açlık öldürüyor
2 aydır insani yardım ulaşmıyor
Kursk'ta Ukrayna askeri kalmadı
Gerasimov, Putin’e rapor sundu
Marmara beşik gibi sarsılıyor
Peş peşe 3.4 büyüklüğünde iki deprem
İran'ın Bender Abbas Limanı'nda patlama
Kimyasal konteynerlerinden şüpheleniliyor
Türkiye yol geçen hanı
Vahim tabloyu Bakan Yerlikaya duyurdu
Rusya-Ukrayna müzakerelerinde belirsizlik
Rusya’daki suikastta ‘Ukrayna’ şüphesi
Trump resmen tehdit etti
'İsrail'le birlikte İran'ı vururuz'
Pakistan'da 'yok artık' dedirten hata!
Bu yıl kimse hacca gidemeyebilir!
Görüntüler yapay zeka değil gerçek
Depremde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü
İBB için yeni gözaltı dalgası
53 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
Bankaların eli sımsıkı
İş dünyasının kredi alabilmesi mucize
Fenerbahçe geriye düştüğü maçı çevirdi
Fenerbahçe, Gaziantep'ten 3 puanla dönüyor
123456789101112131415
Bankaların eli sımsıkı
İş dünyasının kredi alabilmesi mucize
Fenerbahçe geriye düştüğü maçı çevirdi
Fenerbahçe, Gaziantep'ten 3 puanla dönüyor
'Tribünden tezahüratlarla yönetim değişmez'
Ali Koç'tan kongre çağrılarına cevap
İran'dan ABD ile müzakere açıklaması
Savunma ve füze konusu gündemde yok
Türkiye'yi TBMM Başkanı temsil etti
Papa Franciscus'un cenaze töreni düzenlendi
Gazze’de hem bombalar, hem de açlık öldürüyor
2 aydır insani yardım ulaşmıyor
Kursk'ta Ukrayna askeri kalmadı
Gerasimov, Putin’e rapor sundu
Marmara beşik gibi sarsılıyor
Peş peşe 3.4 büyüklüğünde iki deprem
İran'ın Bender Abbas Limanı'nda patlama
Kimyasal konteynerlerinden şüpheleniliyor
Türkiye yol geçen hanı
Vahim tabloyu Bakan Yerlikaya duyurdu
Rusya-Ukrayna müzakerelerinde belirsizlik
Rusya’daki suikastta ‘Ukrayna’ şüphesi
Trump resmen tehdit etti
'İsrail'le birlikte İran'ı vururuz'
Pakistan'da 'yok artık' dedirten hata!
Bu yıl kimse hacca gidemeyebilir!
Görüntüler yapay zeka değil gerçek
Depremde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü
İBB için yeni gözaltı dalgası
53 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
Bankaların eli sımsıkı
İş dünyasının kredi alabilmesi mucize
Fenerbahçe geriye düştüğü maçı çevirdi
Fenerbahçe, Gaziantep'ten 3 puanla dönüyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.