Türkiye'nin Amerikan mandasına alınma çalışmaları

30 Mayıs 1919'da o gün için İtilaf Devletleri adını alan Haçlı birliği, Boğazlar, Türkiye (Anadolu), Ermenistan ve Filistin mandalarını yani buraların himaye edilerek yönetimini Amerika'ya önerdi. Amerika başkanı Woodrow Wilson bunu kabul etti. Ancak bu sıralarda ABD Senatosu ile Wilson arasında şiddetli bir görüş ayrılığı ortaya çıktı ve bu mesele sürüncemede kaldı. Aslında Amerika Millî Mücadele yıllarında ve sonrasında Türkiye'yi mandası altına yani sömürgesine almayı çok istedi. Bunun sebepleri şunlardı:1? Ekonomik sebep: Doğu ve Batı, Avrupa ve Asya arasında yer alan Türkiye, dünyanın en stratejik bölgesinde yer alıyor. Batının Doğuyu yağmalamak için aradaki Türkiye'yi kontrol altında tutması ya da bir şekilde etkisiz hale getirmesi gerekiyor. Hem Türkiye'yi hem diğer İslam ülkelerini ve diğer ülkeleri ürünlerinin pazarı haline getirebilmek, Türkiye'nin ve bu coğrafyanın yer altı ve yer üstü bütün ekonomik kaynaklarına el koyabilmek için millî, güçlü Türk devletini etkisiz hale getirmeleri gerekiyor. Maden, petrol, doğalgaz gibi kaynakları barındıran Ortadoğu ve Kafkasya'ya hâkim olabilmek için Türk devetinin ve milletinin boyunduruk altına alınması gerekiyor. Bugün özellikle Büyük Orta Doğu Projesi kapsamında yapılan çalışmalara baktığımız zaman dolaylı yollardan devam eden Amerikan mandacılığının bir hayli yol aldığını ve ekonomik kaynaklarımızın yağmalanması konusunda büyük bir aşama kaydedildiğini görmekteyiz. 2? İsrail'in güvenliği:O zamanlar Filistin topraklarında hem bir İsrail devleti kurmak, hem de daha sonra 1948'de kurulacak olan İsrail Devleti'ni Amerika'nın koruyabilmesi için Türkiye'nin etkisiz hale getirilmesi ya da kontrol altında tutulması gerekiyordu. Nitekim Atatürk'ten sonra Amerikan mandasına giren Türkiye, İsrail'in hamisi olacak, İsrail'le her türlü işbirliğine girecektir. İsrail'i gizli ya da açık himaye politikası her türlü ticari ve askerî anlaşmaların devamı ile yürürlüktedir.3? Haçlı kini:Amerika, bugün Haçlı ordularının öncü kuvvetidir, ana omurgasıdır. Dolayısıyla Haçlıların temel hedefi İslam'ı yok etmektir. İslam'ı yok edebilmeleri için önce güçlü ve millî Türk devletini yıkıp parçalamaları ve Türk milletini etkisiz hale getirmeleri gerekiyor. Millî Mücadele yıllarında bağımsız millî bir Türk devletini kurdurmamanın her türlü yoluna ve çaresine başvurdular ama başaramadılar. Çünkü karşılarında Türk'ün çelikten iradesi Atatürk vardı. Ama ondan sonraki dönemlerde Türkiye dolaylı yollarla Amerikan mandasına alınmış ve günümüze kadar gelen süreçte Amerika'nın gizli ya da açık tezgâhlarıyla millî Müslüman Türk devleti, kademe kademe tasfiye edilmektedir. Zira bu coğrafyada, Anadolu'da Müslümanlığın en iyi savunucusu ve koruyucusu olan bir Türk devleti, haçlıların hiç hoşlanmadıkları bir durumdur. Onun için bugün Amerika'nın öncülük ettiği emperyalist Haçlı Batı ittifakı, Türk devletini çökertmek için her türlü şer politikasını sahneye koymakta, misyonerlik faaliyetlerine ağırlık vermektedir.