Türkiye'den Ermenistan'a hayat öpücüğü

Ermenistan Dışişleri Bakanı Edvard Nalbandyan'ın açıklamalarından öğrendiğimize göre Ermenistan'la Türkiye arasında ön koşul olmaksızın ilişkilerin kurulması ve sınırların açılmasıyla ilgili mutabakat sağlanmış. Ermeni Bakan iki ülkenin sadece diyalog kurmadığını bunun da ötesine çoktan geçildiğini ifade ederek aynı zamanda Ermenistan ve Türkiye arasında ciddi görüşmelerin Eylül ayından bu yana devam ettiğini de açıkladı. Türkiye'nin geldiği bu noktada kendilerine sadece alkışlamak ve fiili adımların atılmasını beklemek düştüğünü söyleyen Ermeni Bakan Nalbandyan değişen tarafın yani taviz verenin Ermenistan değil, Türk tarafı olduğunu ima ederek Türkiye'nin daha önce ortaya koyduğu Karabağ sorunun çözümü ve Ermeni soykırımı şartlarından vazgeçtiğini dile getirdi.Bu tür haberleri her zaman öncelikle yabancı kaynaklardan öğreniyoruz maalesef. Ama bunun da bir sebebi var. Türk kamuoyu yavaş yavaş atılacak adımı sindirmek zorunda bırakılıyor bu şekilde. Siyasiler bazen bu tür haberleri yalanlamayı terci ediyorlar bazen de sessiz kalarak bir süre tartışmaların devam etmesini sağlıyorlar. Ama fark ettirmeden süreç işlemeye devam ediyor. Bir de bakıyorsunuz ki, her şey olup bitmiş ve size de mevcut durumu zorunuza da gitse kabul etmekten başka bir seçenek kalmamış oluyor. Zaman zaman yazılarımızda ve Mesaj TV'de Murat Çabas'la birlikte yaptığımız programda konusu açıldığı takdirde ifade ettiğimiz gibi Ermenistan'la ilişkileri normalleştireceği sinyalleri Türkiye'den verilmeye başladığı zaman AKP hükümeti çoktan mercimeği fırına vermişti. Karar çoktan verilmişti. Bu konudaki adımlar Türk halkı kıvama getirilene için gizli gizli yürütüldü ve yürütülmeye devam ediliyor. Ermenistan adım atmasa bile sınır kapısının açılacağı Ermenistan sınır kapısına giden yolların hemen onarılmaya başlanmasından da belliydi. Bu arada Başbakan'ın yaptığı, "Ermenistan'la Azerbaycan Karabağ konusunda mutabakat sağlamadan sınır açılmayacak" açıklama da havada kalmış oldu.Türkiye AB ve ABD'nin talimatları doğrultusunda eninde sonunda Ermenistan'la ilişkilerini normalleştirecek. Gidişat kabul etsek de etmesek de böyle sonuçlanacak. Bu sürecin sonunda Ermenistan, iftiralarla dolu hiçbir iddiasından  vazgeçmediği halde Türkiye'den AB ve ABD desteğiyle istediklerini alacak. İstediklerini aldıktan sonra da emin olun iftiralarına daha da şiddetle devam edecek. Türkiye, Ermenistan'ın düşmanlığını bu tavizlerle bitiremeyeceği gibi Azerbaycan'ın geriye kalan dostluğunu da kaybetmiş olacak. Zaten Rusya'yla doğal gaz konusunda 2010 yılının başında başlayacak bir anlaşma yapan Azeri tarafı Türkiye'nin attığı adımlardan rahatsızlığını göstermeye başladı bile. Hükümet, AB uğruna ABD uğruna Ermenistan'la ilişkileri normalleştirme yolunda yapacağı yanlışlar sebebiyle maalesef Türkiye'yi çok ağır bir fatura ödemek zorunda bırakacak. Azerbaycan da ders almalı!Gelinen bu durumun en büyük vebalinin Türk siyasilerin omuzlarında olduğu bir gerçek. Ama bu süreç boyunca sadece seyirci kalan Azerbaycan da bu konuda vebale ortak olmuş durumda bence. Ne yapabilirdi Azerbaycan? diye yerinde bir soru sorulabilir. Hiçbir şey yapamazsa Azerbaycan, Türkiye'deki dostlarını devreye koyup etkili bir kulis yaparak AKP hükümetinin yıllardır süren bir devlet politikasını bozmasına ve dolayısıyla da hem Türkiye'ye hem de Azerbaycan'a zarar vermesine engel olmaya çalışmalıydı.Ama Türkiye'deki gerçek dostlarının gönlünü kırıp onları yaptığı yanlışlarla çok önceden kaybettiyse Azerbaycan, -ki öyle- etkili kulis yapacak dost bulmadı demek ki. Bu kulis faaliyetini yapmadığı ya da dostlarının gönlünü yeniden kazanamadığı için Azerbaycan da hatalıdır. Bu hatalar yüzünden Azerbaycan Karabağ'ı belki de tamamen kaybedecek.