Dünkü yazımda Ali Rıza Demircan'ın, samanlıkta kaybolan faizsiz sistemi evin bahçesinde arayışında bahsetmiştim!
Bugün de Milli Ekonomi Modeli'nde faizin nasıl ele alındığından bahsedeceğim.
Bakalım Demircan'ın dediği gibi gerçekten faiz karşıtı bir makale bile yazılmamış mı?!
Gerçekten Müslüman bir ekonomist veya Müslüman bir siyasî çıkıp da bu zulmü haykırıp toplumun gündemine taşımamış mı?!
Yoksa faizin neden olmaması gerektiği, dünya tarihinde ilk kez tamamen iktisat ilminin kurallarıyla birlikte mi ortaya konmuş?!
Yoksa ortaya konan bu muazzam sistemi duymayan bilmeyen kalmadığı halde ısrarla duymazlıktan ve bilmezlikten mi geliyorlar?!
İşte Milli Ekonomi Modeli'nin faize bakış açısından notlar;
Hemen şunu başta ifade etmek gerekir ki, faiz bir hastalıktır. Ekonomilerin dengesini bozan ve sermayenin belli ellerde tekelleşmesine yol açmak sureti ile sosyal adaletin gerçekleşmesine mani olan iktisadi bir yaradır.
Faizin ekonomilerde yaptığı tahribatlar sırası ile, parayı stoklaması, maliyetleri artırması, talebi daraltması, işçi ücretlerini aşağıya çekmesi ve nihayet verimliliği düşürmesidir.
Günümüzde ortaya çıkan resesyon, stagflasyon, deflasyon, enflasyon, işsizlik gibi birçok hastalığın ana kaynağı yine faizdir.
Üretim ve tüketim için herkesin cebinde olması gereken para faiz ile birlikte piyasada halkın arasında serbestçe dolaşamamakta ve belli ellerde stoklanmaktadır.
Faiz, dünya insanlığına üretenin, çalışanın emek verenin değil, oturduğu yerde para ile para kazanının avantajlı olduğu bir model sunmuştur.
Dikkat edilirse enflasyon faiz oranlarını değil tam aksine faiz oranları (maliyetli para) üretim maliyetlerini yani enflasyonu yukarı çekmektedir. Bu şuna benzer her yıl dünyamıza yağan yağmur aynıdır. Ama eğer bu yağmur dünyanın her yerine orantılı bir şekilde değil de birçok yerine hiç yağmazken bazı yerlerine aşırı yağarsa dünyanın birçok yeri çöl olur. Az bir yeri de sel altında kalır. Aynen bu şekilde ekonomide dolaşımda herkesin rahatlıkla ulaşabileceği bir şekilde piyasada bulunması gereken para bu konumunu kaybedip esaret altına alındığında ekonomi çöl haline gelecektir.
Bugün dünya ekonomisi üzerinde söz sahibi olanlar üretim tesisleri olanlar değil kasasında nakit parası bulunan global tefecilerdir.
Paranın stoklanması onun nominal değerini hak etmediği bir şekilde yükseltmektedir.
Faizin yaptığı tahribatlardan biri de talep daralmasına sebep olmasıdır. Bunun sonucu ortaya çıkan hastalık deflasyondur.
Sosyal adalet madem gelir dağılımındaki dengeyi elde etmekten geçer bunu bozan faiz mekanizmasını da devre dışı bırakmak her halde bu yolda atılacak en ciddi adımdır.
Gördüğünüz gibi Milli Ekonomi Modeli'nde faiz tamamen devre dışı bırakılmaktadır.
Tüm bunları ve çok daha fazlasını www.milliekonomimodeli.com adresine girerek rahatlıkla öğrenebilirsiniz!
MİLLİ EKONOMİ MODELİ ve MİLLİ DEVLET SOSYAL DEVLET kitaplarının tam metni de bu sitede mevcuttur. Tabii gören gözler ve gönüller için!
(Yarın da Ali Rıza Demircan'ın yazılarının son analizini yapacağım. Asıl amacı gerçekten faizsiz bir sistem arayışı mı yoksa hedef şaşırtma mı hep birlikte göreceğiz)
NERDE HABER ORDA YORUM
Telefon dolandırıcılığında bilanço arttıkça yöntemler de profesyonelleşiyor. Yaklaşık 10 yıl önce bireysel girişimlerle kendisini polis, savcı olarak tanıtan dolandırıcıların artık çağrı merkezleri, gelişmiş yazılımlar ve eğitilmiş çalışanları kullandığı belirlendi.
- Bence artık kanunla bir düzene sokulması lazım dolandırıcılığın! Dolandıran vergisini de vermeli arkadaş!
*
İçişleri Bakanı Ala, terör örgütlerinin koalisyon yaptığı bir çağda yaşandığını belirtti. Ala, "Bugün Suriye'de çatışanlar Türkiye'ye, Fransa'ya ya da başka bir ülkeye karşı bakıyorsunuz ki koalisyon yapmışlar'' dedi.
- ABD'nin tek başına iktidar olduğu günleri özlüyor sanırım!
*
Burhan Kuzu twitter'daki hesabından "IŞİD'e kimin silah verdiğini" sordu. "Hep merak ederim; tüm büyük ülkeler DAEŞ'e karşı mücadele ettiklerini söylüyorsa, bu terör örgütü silahları kimden alıyor acaba? Bilen söylesin" dedi.
- Kendini büyük zanneden bir ülkeden alıyordur bence!
*
Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Halit Çevik, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi kararı ya da uluslararası koalisyonun kolektif bir eylemi olmadan Suriye'ye kara gücü göndermeyeceğini açıkladı.
- Yanlış anlamayın uluslararası koalisyon dediği şey Arabistan'dan ibaret!
TWITTER'DAN SEÇMELER
Hakan Fidan dünyanın en başarılı İstihbarat başkanı. O kadar olaydan sonra hâlâ başta...
#FidanGitsinMügeAnlıGelsin
@sollcephe
*
#BanaÖyleGeliyorki 1. #Ankara patlaması ile 2. #Ankara patlaması EN çok AKP'nin işine yarıyor. Vatanın evlatları kirli bir hesaba harcandı..
@_Birikim
*
24 Saatte 37 insanımızı kaybettik.
Bütün bu süreci en güzel Davutoğlu izah ediyor
"Bizden habersiz orta doğuda yaprak bile kıpırdamaz"
@selimkotil3
*
"Birinin gelip acilen her şeyi değiştirmesi lazım."
@cizgiherif
Bugün de Milli Ekonomi Modeli'nde faizin nasıl ele alındığından bahsedeceğim.
Bakalım Demircan'ın dediği gibi gerçekten faiz karşıtı bir makale bile yazılmamış mı?!
Gerçekten Müslüman bir ekonomist veya Müslüman bir siyasî çıkıp da bu zulmü haykırıp toplumun gündemine taşımamış mı?!
Yoksa faizin neden olmaması gerektiği, dünya tarihinde ilk kez tamamen iktisat ilminin kurallarıyla birlikte mi ortaya konmuş?!
Yoksa ortaya konan bu muazzam sistemi duymayan bilmeyen kalmadığı halde ısrarla duymazlıktan ve bilmezlikten mi geliyorlar?!
İşte Milli Ekonomi Modeli'nin faize bakış açısından notlar;
Hemen şunu başta ifade etmek gerekir ki, faiz bir hastalıktır. Ekonomilerin dengesini bozan ve sermayenin belli ellerde tekelleşmesine yol açmak sureti ile sosyal adaletin gerçekleşmesine mani olan iktisadi bir yaradır.
Faizin ekonomilerde yaptığı tahribatlar sırası ile, parayı stoklaması, maliyetleri artırması, talebi daraltması, işçi ücretlerini aşağıya çekmesi ve nihayet verimliliği düşürmesidir.
Günümüzde ortaya çıkan resesyon, stagflasyon, deflasyon, enflasyon, işsizlik gibi birçok hastalığın ana kaynağı yine faizdir.
Üretim ve tüketim için herkesin cebinde olması gereken para faiz ile birlikte piyasada halkın arasında serbestçe dolaşamamakta ve belli ellerde stoklanmaktadır.
Faiz, dünya insanlığına üretenin, çalışanın emek verenin değil, oturduğu yerde para ile para kazanının avantajlı olduğu bir model sunmuştur.
Dikkat edilirse enflasyon faiz oranlarını değil tam aksine faiz oranları (maliyetli para) üretim maliyetlerini yani enflasyonu yukarı çekmektedir. Bu şuna benzer her yıl dünyamıza yağan yağmur aynıdır. Ama eğer bu yağmur dünyanın her yerine orantılı bir şekilde değil de birçok yerine hiç yağmazken bazı yerlerine aşırı yağarsa dünyanın birçok yeri çöl olur. Az bir yeri de sel altında kalır. Aynen bu şekilde ekonomide dolaşımda herkesin rahatlıkla ulaşabileceği bir şekilde piyasada bulunması gereken para bu konumunu kaybedip esaret altına alındığında ekonomi çöl haline gelecektir.
Bugün dünya ekonomisi üzerinde söz sahibi olanlar üretim tesisleri olanlar değil kasasında nakit parası bulunan global tefecilerdir.
Paranın stoklanması onun nominal değerini hak etmediği bir şekilde yükseltmektedir.
Faizin yaptığı tahribatlardan biri de talep daralmasına sebep olmasıdır. Bunun sonucu ortaya çıkan hastalık deflasyondur.
Sosyal adalet madem gelir dağılımındaki dengeyi elde etmekten geçer bunu bozan faiz mekanizmasını da devre dışı bırakmak her halde bu yolda atılacak en ciddi adımdır.
Gördüğünüz gibi Milli Ekonomi Modeli'nde faiz tamamen devre dışı bırakılmaktadır.
Tüm bunları ve çok daha fazlasını www.milliekonomimodeli.com adresine girerek rahatlıkla öğrenebilirsiniz!
MİLLİ EKONOMİ MODELİ ve MİLLİ DEVLET SOSYAL DEVLET kitaplarının tam metni de bu sitede mevcuttur. Tabii gören gözler ve gönüller için!
(Yarın da Ali Rıza Demircan'ın yazılarının son analizini yapacağım. Asıl amacı gerçekten faizsiz bir sistem arayışı mı yoksa hedef şaşırtma mı hep birlikte göreceğiz)
NERDE HABER ORDA YORUM
Telefon dolandırıcılığında bilanço arttıkça yöntemler de profesyonelleşiyor. Yaklaşık 10 yıl önce bireysel girişimlerle kendisini polis, savcı olarak tanıtan dolandırıcıların artık çağrı merkezleri, gelişmiş yazılımlar ve eğitilmiş çalışanları kullandığı belirlendi.
- Bence artık kanunla bir düzene sokulması lazım dolandırıcılığın! Dolandıran vergisini de vermeli arkadaş!
*
İçişleri Bakanı Ala, terör örgütlerinin koalisyon yaptığı bir çağda yaşandığını belirtti. Ala, "Bugün Suriye'de çatışanlar Türkiye'ye, Fransa'ya ya da başka bir ülkeye karşı bakıyorsunuz ki koalisyon yapmışlar'' dedi.
- ABD'nin tek başına iktidar olduğu günleri özlüyor sanırım!
*
Burhan Kuzu twitter'daki hesabından "IŞİD'e kimin silah verdiğini" sordu. "Hep merak ederim; tüm büyük ülkeler DAEŞ'e karşı mücadele ettiklerini söylüyorsa, bu terör örgütü silahları kimden alıyor acaba? Bilen söylesin" dedi.
- Kendini büyük zanneden bir ülkeden alıyordur bence!
*
Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Halit Çevik, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi kararı ya da uluslararası koalisyonun kolektif bir eylemi olmadan Suriye'ye kara gücü göndermeyeceğini açıkladı.
- Yanlış anlamayın uluslararası koalisyon dediği şey Arabistan'dan ibaret!
TWITTER'DAN SEÇMELER
Hakan Fidan dünyanın en başarılı İstihbarat başkanı. O kadar olaydan sonra hâlâ başta...
#FidanGitsinMügeAnlıGelsin
@sollcephe
*
#BanaÖyleGeliyorki 1. #Ankara patlaması ile 2. #Ankara patlaması EN çok AKP'nin işine yarıyor. Vatanın evlatları kirli bir hesaba harcandı..
@_Birikim
*
24 Saatte 37 insanımızı kaybettik.
Bütün bu süreci en güzel Davutoğlu izah ediyor
"Bizden habersiz orta doğuda yaprak bile kıpırdamaz"
@selimkotil3
*
"Birinin gelip acilen her şeyi değiştirmesi lazım."
@cizgiherif
Zühtü Kazancı / diğer yazıları
- Ateist devlet olmayacağız / 08.09.2022
- Cem Yılmaz ve Cilalı Güldürü Devri / 29.08.2022
- Bırakın beni milleti uyandırın / 24.08.2022
- Aramıza katılmanızı bekliyoruz / 16.08.2022
- Suriye’nin kuzeyi mi, Büyük İsrail’in kilidi mi? / 01.08.2022
- 15 Temmuz ve alınmayan dersler / 19.07.2022
- Adalet yoksa zulüm vardır / 21.06.2022
- Polemikten beslenen siyaset / 09.05.2022
- Haydar Baş ve Aşk / 14.04.2022
- AK-YÜZBİM / 12.04.2022
- Cem Yılmaz ve Cilalı Güldürü Devri / 29.08.2022
- Bırakın beni milleti uyandırın / 24.08.2022
- Aramıza katılmanızı bekliyoruz / 16.08.2022
- Suriye’nin kuzeyi mi, Büyük İsrail’in kilidi mi? / 01.08.2022
- 15 Temmuz ve alınmayan dersler / 19.07.2022
- Adalet yoksa zulüm vardır / 21.06.2022
- Polemikten beslenen siyaset / 09.05.2022
- Haydar Baş ve Aşk / 14.04.2022
- AK-YÜZBİM / 12.04.2022