Gündemden hiç düşmeyen ara ara ısıtılıp öne çıkartılan bazen de sanki çok önemli de değilmiş gibi muamele gören bir konu Suriye'nin kuzeyi.
Özüne baktığınızda başta ülkemiz olmak üzere tüm Türk İslâm alemini ve hatta dünyayı yakından ilgilendiren (ilgilendirmek zorunda olan) çok ama çok kritik ve stratejik öneme sahip bir mevzu aslında.
Irak ve Suriye işgallerini planlayan güçlerin hiçbir zaman öne çıkartmak istemedikleri büyük gayelerinden biri önce Irak sınırlarında Büyük Kürdistan'ın temellerini atmak ve ardından bu sözde devleti bir şekilde Akdeniz'e indirdikten sonra adım adım Büyük İsrail'e çevirmek.
Akdeniz'e inmek bu projenin olmazsa olmaz şartlarından biridir.
Şimdi Suriye işgalinden bu yana Türkiye-Suriye sınırında olup bitenlere bir bakın.
Gündemde hep bu sınır hattına paralel olarak Akdeniz'e ulaşacak bir koridor açma gayreti var. Savaş neredeyse bu sınır hattı dışında tamamen bitmiş vaziyette ancak koridor bölgesi hep sıcak hep problemli.
Son dönemlerde biz de ısrarla Suriye'nin kuzeyinde 30 km derinliğinde güvenli bir bölge oluşturma çabasındayız. Buna gerekçe olarak tabii ki Türkiye'nin güvenliği gösteriliyor ancak bugün bu gerekçeyle oluşturacağımız bu koridor Suriye Devleti'nin topraklarından da kopartılmış olacağı için öncelikle uluslararası hukuk yönünden son derece sakıncalı bir durum ortaya çıkacaktır, ayrıca bu koridorun kontrolünü kaybettiğimiz anda bu koridor bir anda Büyük İsrail'in Akdeniz'e çıkış kapısına dönüşebilecektir.
Daha da tehlikelisi, koridorun çıkış ucunu Lazkiye'ye götüremeyen güçler aşağı inmeden doğrudan doğruya bu çıkışı Hatay olarak belirleyebilirler.
Üstelik bunu yapmak için savaşmaya bile gerek kalmayabilir. Şöyle ki; göçlerle demografik yapısı tamamen değişen Hatay'da yaptırılacak bir referandumla burası vatan toprağı olmaktan çıkartılabilir.
Ben felaket tellallığı yapmıyorum, "Bunların hiçbiri olmaz" diyerek geçiştirilecek bir mevzu değil bu.
Haritaya bir bakın!
Şu anda Büyük İsrail'in önündeki en büyük engel Hatay olarak gözüküyor.
Suriye'nin kuzeyindeki problemli koridor İdlib'e kadar gelerek tıkanmış vaziyette ve bu tıkaç Hatay ilimiz.
Bir de şunu düşünün.
Merhum Atatürk Hatay'ın vatan toprağı yapılması için hasta yatağında son nefesine kadar ne kadar büyük bir mücadele vermişti.
Ve ardından Hatay vatan toprağı oldu.
Peki Atatürk Hatay için bu mücadeleyi vermemiş olsaydı ne olurdu?
Suriye'nin kuzeyindeki Büyük İsrail'in taşları çoktan yerine oturmuştu.
Öyleyse bu büyük ve vahim planı önlemek için ne yapmalıyız?
Çok kolay!
Suriye devleti ile birlikte hareket ederek bu bölgeyi kısa zamanda terörden arındırıp Suriye toprağı haline getirerek güvenliğini sağlama görevini de Suriye güçlerine bırakmak.
Bunu yaptığımızda neleri kazanmış olacağız biliyor musunuz?
1- Yüzlerce kilometrelik sınır bölgemiz terörden arınmış olacağı için bu bölgede asker konuşlandırma ve terör unsurlarıyla mücadele etmemize ve her ay onlarca milyon dolar harcamamıza gerek kalmayacak.
2- Sınır güvenliğimiz en rahat ve ucuz şekilde temin edilecek.
3- Hatay ve dolayısıyla ülke topraklarımız üzerinde oynanan oyunları bozmuş olacağız.
4- Teröre ve terör örgütlerine açıkça destek veren, bizi F-35 programından çıkartıp milyarlarca dolarımıza çöken ve eski F-16'ları dahi vermeyen ABD'ye ve yandaşlarına en büyük karşılığı ve dersi vermiş olacağız.
5- Yahudi ve Hristiyan aleminin Büyük İsrail hayallerini çöpe atmış olacağız.
Haa "Biz bunları yapmak istemiyoruz" diyorsanız, o da sizin takdirinizdir. Gün olur bir başkası gelir ve bundan çok daha fazlasını yapar elbet..!
- Cem Yılmaz ve Cilalı Güldürü Devri / 29.08.2022
- Bırakın beni milleti uyandırın / 24.08.2022
- Aramıza katılmanızı bekliyoruz / 16.08.2022
- Suriye’nin kuzeyi mi, Büyük İsrail’in kilidi mi? / 01.08.2022
- 15 Temmuz ve alınmayan dersler / 19.07.2022
- Adalet yoksa zulüm vardır / 21.06.2022
- Polemikten beslenen siyaset / 09.05.2022
- Haydar Baş ve Aşk / 14.04.2022
- AK-YÜZBİM / 12.04.2022