Türkiye'nin başındaki terör asla bitmiyor.
Bir terör örgütü bitince yenisi başlıyor. Hatta bazen biri bitmeden yenisi peydahlanıyor.
Asala terörü bittiğinde PKK terörü başlamıştı.
Şimdi ise hem PKK hem de IŞİD terörüyle mücadele ediyoruz.
Dış politikada 'sıfır sorun' diyerek girdiği yolda sorunları değil ama dostlarını sıfırlayan Türkiye'nin yanlış dış politikası sonucu istikrarsızlığa sürüklenen Suriye'de şimdi Türkiye'yi açıkça tehdit eden yeni yeni terör örgütleri peydahlanıyor.
ABD destekli PKK'nın Suriye kolu olan PYD/YPG öncülüğündeki Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) kontrolünde olan Tel Rıfat'ta kurulan ve Türkiye'ye karşı olduğu açıkça ilan edilen yeni terörist grubun adı sözde 'Suriye Ulusal Direnişi.'
Bu örgütten yapılan açıklamada Hatay'a ilişkin olarak, "İskenderun Sancağı'ndan (Bugünkü Hatay) Cerablus'a kadar tüm Suriye topraklarını geri almayı" amaçladıkları ifade edildi.
Türkiye, PYD/YPG'nin terörist olduğunu müttefiki ABD'ye henüz kabul ettirebilmiş değil.
Temelinde PKK'lı teröristler olan yapılar bir gün çıkıp bir açıklama yaparak, "Demokratik Suriye Güçleri" ya da "Suriye Ulusal Direnişi" gibi isimlerle yeni gruplar kuruyorlar.
Aslında bu isimlerin hiçbir anlamı yok. Ama Türkiye bunlar PKK terör örgütüne bağlı diye ispatlamaya çalışırken zaman kaybederken ABD bu teröristleri kullanarak bölgede planlarını hızla uyguluyor.
Bu kısırdöngüde kaybedenin Türkiye olduğu, ABD'nin ise adım adım Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve Arap Baharı'nda öngördüğü hedeflerine doğru koştuğu artık görülmeli.
Bu gerçek görülmeden Türkiye'yi bu kısırdöngüden çıkarmak için hiçbir şey yapılamaz.
Türkiye, başta ABD ve NATO olmak üzere müttefik saydığı ülkelerin ve birliklerin aslında en büyük düşmanı olduğunu kabul etmeli.
Nasıl bir müttefik ki ortaya koyduğu bütün senaryolar hep Türkiye'yi tehdit ediyor?
Bölgemizde yaptığı her hamle nasıl oluyor da Türkiye'ye darbe olarak yansıyor?
Elbette ABD'den bahsediyorum.
Nasıl bir ittifak ki, dahil olduktan sonra Türkiye'nin başına gelmedik kalmamış?
Nasıl bir ittifak ki her darbenin arkasında ve faili meçhul cinayetlerde adı anılıyor?
NATO'dan bahsediyorum.
Türkiye gerçek dostlarını müttefik gördükleri arasında bulamayacağı açık ve seçik ortada olduğu gerçeğinden hareketle Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Türkiye, toprakları üzerinde hesabı olmayan devletlerle işbirliği yapmalıdır" kritik tespitini hayata geçirmesi artık hayat memat meselesidir ve ülkemizin önündeki tek kurtuluş yoludur.
Bir terör örgütü bitince yenisi başlıyor. Hatta bazen biri bitmeden yenisi peydahlanıyor.
Asala terörü bittiğinde PKK terörü başlamıştı.
Şimdi ise hem PKK hem de IŞİD terörüyle mücadele ediyoruz.
Dış politikada 'sıfır sorun' diyerek girdiği yolda sorunları değil ama dostlarını sıfırlayan Türkiye'nin yanlış dış politikası sonucu istikrarsızlığa sürüklenen Suriye'de şimdi Türkiye'yi açıkça tehdit eden yeni yeni terör örgütleri peydahlanıyor.
ABD destekli PKK'nın Suriye kolu olan PYD/YPG öncülüğündeki Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) kontrolünde olan Tel Rıfat'ta kurulan ve Türkiye'ye karşı olduğu açıkça ilan edilen yeni terörist grubun adı sözde 'Suriye Ulusal Direnişi.'
Bu örgütten yapılan açıklamada Hatay'a ilişkin olarak, "İskenderun Sancağı'ndan (Bugünkü Hatay) Cerablus'a kadar tüm Suriye topraklarını geri almayı" amaçladıkları ifade edildi.
Türkiye, PYD/YPG'nin terörist olduğunu müttefiki ABD'ye henüz kabul ettirebilmiş değil.
Temelinde PKK'lı teröristler olan yapılar bir gün çıkıp bir açıklama yaparak, "Demokratik Suriye Güçleri" ya da "Suriye Ulusal Direnişi" gibi isimlerle yeni gruplar kuruyorlar.
Aslında bu isimlerin hiçbir anlamı yok. Ama Türkiye bunlar PKK terör örgütüne bağlı diye ispatlamaya çalışırken zaman kaybederken ABD bu teröristleri kullanarak bölgede planlarını hızla uyguluyor.
Bu kısırdöngüde kaybedenin Türkiye olduğu, ABD'nin ise adım adım Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve Arap Baharı'nda öngördüğü hedeflerine doğru koştuğu artık görülmeli.
Bu gerçek görülmeden Türkiye'yi bu kısırdöngüden çıkarmak için hiçbir şey yapılamaz.
Türkiye, başta ABD ve NATO olmak üzere müttefik saydığı ülkelerin ve birliklerin aslında en büyük düşmanı olduğunu kabul etmeli.
Nasıl bir müttefik ki ortaya koyduğu bütün senaryolar hep Türkiye'yi tehdit ediyor?
Bölgemizde yaptığı her hamle nasıl oluyor da Türkiye'ye darbe olarak yansıyor?
Elbette ABD'den bahsediyorum.
Nasıl bir ittifak ki, dahil olduktan sonra Türkiye'nin başına gelmedik kalmamış?
Nasıl bir ittifak ki her darbenin arkasında ve faili meçhul cinayetlerde adı anılıyor?
NATO'dan bahsediyorum.
Türkiye gerçek dostlarını müttefik gördükleri arasında bulamayacağı açık ve seçik ortada olduğu gerçeğinden hareketle Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Türkiye, toprakları üzerinde hesabı olmayan devletlerle işbirliği yapmalıdır" kritik tespitini hayata geçirmesi artık hayat memat meselesidir ve ülkemizin önündeki tek kurtuluş yoludur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024