Türkiye Laikmiş(!) öylemi?

Türkiye Laikmiş(!) öylemi?Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'in cenaze töreninde tekrar gündeme gelen, arada bir şiddetlenen sendrom hastalığımız yeniden depreşti. "Türkiye laiktir laik kalacak"

"Türkiye laiktir laik kalacak" sloganını ağzında sakız haline getiren kişilere sormak lazım "Nedir Allah aşkına bu slogandan kastınız." Diye. Zannetmiyorum ki bu sihirli kelimenin gerçek manasını bilen çok kişi bulunsun. Bu sihirli kelime istismara en fazla açık olan bir kelimedir.

Anayasamızda " Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlettir." ifadesi yer almasına rağmen, AB uğruna Hıristiyanlık ve Yahudilikle iç içe ve Vatikan dayatmalarıyla laikliği resmi ellerle açıkça ihlal eder hale geldik.

Laiklik ilkesiyle; din işleriyle devlet işlerinin ayrılmasına rağmen, kendi dinimizden çok dünya dinleriyle sevdalanıp uğraşır olduk. Konu AB ile alakalı olunca laiklik maiklik hiç dikkate alınmamaktadır.

AKP li hükümet yetkililerinin katıldığı cenaze törenlerinde ya da toplu ortamlarda  bu sloganı kullananlar güya AKP lileri köşeye sıkıştırmaya çalışmaktadırlar. Ancak yapılan bu hareket ne niyetle yapılırsa yapılsın, aksine onlara puan kazandırarak büyük yanlışlıklara sebebiyet vermektedir. Yapılan bu yanlışlık AKP nin ekmeğine yağ sürmektedir. Hedef saptırmaya yöneliktir. Bu sloganı duyanlar, AKP yi İslam adına laikliği ihlal ettiği zannına kapılmaktadır. Dolayısıyla yapılan tehlikeli oyunlar milletimizin gözünden daha kolay kaçırılmaktadır.

Sayın Bülent Ecevit'in cenaze töreninin yapıldığı sıralar ülkemiz sözüm ona "medeniyetler arası ittifak" örtüsü altında dinleri birleştirmek, yani Dinlerarası diyalogu sağlamak için hükümet kendi eliyle törenler icra etmekle meşguldüler. Eğer "Türkiye laiktir laik kalacak" sloganında samimi olunsaydı. Devletin din işleriyle uğraşması, ya da din işlerine müdahalesi anlamına gelecek; Dinlerarası diyalog faaliyetlerinde de laikliğin ihlal edildiği gerekçesiyle aynı sloganlarla caddeler inletilmeliydi. 

Bülent Ecevitin cenaze töreninde "Türkiye laiktir laik kalacak" diye bağıranların Dinlerarası diyalog toplantılarına da aynı şevkle karşı çıkmalarını beklerdik doğrusu. Madem bu gerçekleşmedi. O zaman laiklik kavramı hala gerçek manasını bulmamış ya da hala kasıtlı olarak yanlış kullanılmaktadır.

Hükümet tarafından organize edilen, ya da büyük bir aşkla desteklenen "medeniyetler arası ittifak" maskesi altında yapılmak istenen; Dinlerarası diyalog faaliyetleridir. Bu da; Bal gibi din işidir. O zaman Laiklik resmi makamlarca ihlal edilmektedir. Birileri bu çarpık gidişe "dur". Demezse, korkarım bu tarihi hata neticesinde milletin gözleri önünde laiklik ihlal edilmeye devam edecektir. Bu ihlal; milli ve dini bütünlüğümüzün parçalanmasına kadar varabilecek bir tehlikedir. 

Şimdi şu soruyu sormadan edemiyorum. Dünya çapında Dinlerarası diyalog faaliyetlerine ev sahipliği yapan; kurulmak istenen Fener Rum Ortodoks devleti için tehlikeli adımlar atmak, dini konularda dayatmalar ve efelikler yapmak üzere ülkemize gelecek olan, Katolik Hıristiyanların dini liderini misafir edecek olan "Türkiye Laikmiş(!) Öylemi?