Hangi görüşte olursak olalım Türkiye Türkiyelilerindir. Hani nenelerimiz, annelerimiz değişik renk ve parçalardan bohça yaparlardı. Bu bohçaya en kıymetli varlıklarını koyar saklarlardı. Altın, gümüş veya anı özelliği taşıyan eşyalar o bohçaya konulur ve sandığın en emin yerine yerleştirilirdi. Ülkemizde de değişik ırk, dil ve dinden insanların olması tıpkı annelerimizin özenle diktikleri bohçalar gibidir ve ülkemize zenginlik katmaktadırlar.
Ancak ülkemizde yaşayan her vatandaş kendisini Türk vatandaşı olarak görmelidir. Ayırımcılığa, bölücülüğe yer verilmeden birlikte bu ülke için, bu ülke insanı için barış içinde yaşamalıyız. Aksi yaklaşım bizi olumsuzluklara götürür.
Milliyetçilik elbette ki kutsal bir duygudur. Ama milliyetçiliği dar kalıplar içine sokarak kafatasçılığa çevirmek ise çağın insanın duygularına ters düşmektedir. İttihatçıların başlattığı Türkiye Türklerindir sloganı ülkemize yarardan çok zarar getirmiştir. Çünkü ırk ayırımına dayalı yönetimler, o ülkede yaşayan diğer insanları ötekileştirmekte ve milli birlik ve beraberliğe zarar vermektedir. 6 Eylül 1955 tarihinde başlayan ve 7 Eylül akşamına kadar süren tarihe 6-7 olayları olarak geçen vahşet bizim için yüzkarasıdır. Aşırı milliyetçilik yaklaşımı ve bunu kendilerine araç edinen provokatörler ülkemizin kana bulanmasına neden olmuşlardır. Binlerce iş yeri, ev yağmalanmış ve insanlar öldürülmüştür. Onlarca ibadethane yakılmıştır. Bunun peşinden ülkenin ekonomisini elinde tutan yabancılar ülkemizi terk etmek zorunda kalmışlardır.
Aradan 65 yıl geçmesine karşın ülkemiz yine ajanların işgalinde, yine onlar ülkemizde at koşturmaktadırlar. Bir yerel seçimde bile ülkenin liderleri üç beş oy fazla almak için ülke insanlarını ayrıştırırsa ve düşmanlık tohumları ekerlerse meydan kışkırtıcılara, ajanlara kalır ki bunu geçenlerde yaşadık. Bir cenaze töreninde ülkemizin Ana muhalefet liderine yapılan bilinçli saldırı bizi ülke içinde ve başka ülkelerde zor duruma düşürmedi mi? Yapılan hareketler incelendikçe insan dehşete düşüyor ve insanın kanı donuyor. Bu çapulcu takım kim? Bu insanlar, Kılıçdaroğlu'nu ne kadar tanıyorlar? Bu soruların yanıtları araştırılırsa görülür ki, bu hareketi birileri önceden planlamış ve orada uygulamaya koymuştur. Ama fatura, köylülere kesilmek istenmiştir.
Görülüyor ki ülke yönetimini elinde bulunduranlar, önce düşünmeli sonra konuşmalıdır. Çünkü omuzlarında devletin ağırlığı vardır. Devlet koltuklarını kendilerine güç sanıp kişileri hedef gösterenler veya kendileri gibi düşünmeyenleri ötekileştirenler, eminim ki bindikleri dalı kesmektedirler. Ülkemizi cephelere bölerek veya ittifaklara ayırarak vatandaşlarımıza ve ülkemize zarar vermektedirler. Bu yaklaşım, insanların oturdukları kahvehanelerin, ibadet ettikleri camilerin ayırımına kadar gitmektedir ve komşuları birbirine düşman etmektedir.
Özetin özeti, bu ülke Türk'ündür, Kürt'ündür, Laz'ındır… Vatandaşlık kimliği olan herkesindir. Eminim ki bu ülkede yaşayan her insan ülkesini herkes kadar seviyor.
Ben öyle düşünüyor ve öyle inanıyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ekrem Yazar / diğer yazıları
- Atatürk Gençlik ve Spor Bayramı / 20.05.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023