Prof. Dr. Haydar Baş Ehl-i Beyt Külliyatını kaleme almasaydı, Ehl-i Beyt konulu programlar düzenlemeseydi bugün Türkiye’de milyonlarca vatandaşımız Suriye ve İran konusunda gerçekleri fark edemeyecekti.
Libya’ya demokrasi getiriyoruz, Suriye’de insanları katliamdan kurtarıyoruz gazıyla belki de hükümetin yanlış politikalarını savunuyor olacaktık. Prof. Dr. Haydar Baş’ın uyarıları sayesinde İran, Suriye ve diğer İslam ülkelerinin arasında yaşanacak çatışmaların kardeşin kardeşi katletmesi, Müslüman’la Müslüman’ın savaşı şeklinde cereyan edeceğini ortaya koydu.
Dolayısıyla herkesin ateşe körükle gittiği bir dönemde, herkesin bu Haçlı savaşını makul, mantıklı, demokratik ve özgürlük getiren bir süreç diye lanse ettiği bir dönemde yaptığı çalışmalarla ve eserleriyle Prof. Dr. Haydar Baş, olayların gerçek mahiyetinin görülmesini engelleyen perdeleri kaldırdı.
Prof. Dr. Haydar Baş’ın riyasetinde gerçekleşen programlarda insanımız, Ehl-i Beyt’in ne demek olduğuyla tanıştı. Şiilerin de Sünniler gibi dört dörtlük Müslümanlar olduğunu Şii âlimlerin konuşmalarını dinleyerek bizzat gördü.
Geçtiğimiz hafta sonu İstanbul’da düzenlenen Ehli-i Beyt Gecesi sadece program olarak değil, aynı zamanda zamanlama olarak da çok isabetli oldu. Tam Arap Baharı’nın güdümündeki sözde “Suriye’nin Dostları” adındaki Türkiye’nin Suriye’ye müdahale etmesinin kararının alınacağı toplantının İstanbul’da düzenleneceği bir dönemde İcmal Gençliği tarafından düzenlenen Ehl-i Beyt konulu bu programdan sonra Suriye’ye bir askeri müdahale Türkiye için çok daha zor olacak.
Yani İman ve Aşk Ocağı Ehl-i Beyt Gecesi Türkiye’yi çok büyük bir yanlış adımdan, büyük bir tehlikeden kurtarması hasebiyle çok önemli bir misyonu yerine getirmiştir.
Libya’daki savaş bizim savaşımız değil.
Mısır, Tunus, Yemen’deki Arap Baharı adımları bizim çıkarımıza değil.
Halkının neredeyse tamamı Ehl-i Beyt sevdalısı olan Suriye’ye bir dış müdahale bizim çıkarımıza olmadığı gibi Suriye halkının çıkarına da değil.
Bu gerçekler ışığında Suriye’ye müdahaleye ortak olma yanlışını inşallah hükümet yapmaz.
Libya’ya demokrasi getiriyoruz, Suriye’de insanları katliamdan kurtarıyoruz gazıyla belki de hükümetin yanlış politikalarını savunuyor olacaktık. Prof. Dr. Haydar Baş’ın uyarıları sayesinde İran, Suriye ve diğer İslam ülkelerinin arasında yaşanacak çatışmaların kardeşin kardeşi katletmesi, Müslüman’la Müslüman’ın savaşı şeklinde cereyan edeceğini ortaya koydu.
Dolayısıyla herkesin ateşe körükle gittiği bir dönemde, herkesin bu Haçlı savaşını makul, mantıklı, demokratik ve özgürlük getiren bir süreç diye lanse ettiği bir dönemde yaptığı çalışmalarla ve eserleriyle Prof. Dr. Haydar Baş, olayların gerçek mahiyetinin görülmesini engelleyen perdeleri kaldırdı.
Prof. Dr. Haydar Baş’ın riyasetinde gerçekleşen programlarda insanımız, Ehl-i Beyt’in ne demek olduğuyla tanıştı. Şiilerin de Sünniler gibi dört dörtlük Müslümanlar olduğunu Şii âlimlerin konuşmalarını dinleyerek bizzat gördü.
Geçtiğimiz hafta sonu İstanbul’da düzenlenen Ehli-i Beyt Gecesi sadece program olarak değil, aynı zamanda zamanlama olarak da çok isabetli oldu. Tam Arap Baharı’nın güdümündeki sözde “Suriye’nin Dostları” adındaki Türkiye’nin Suriye’ye müdahale etmesinin kararının alınacağı toplantının İstanbul’da düzenleneceği bir dönemde İcmal Gençliği tarafından düzenlenen Ehl-i Beyt konulu bu programdan sonra Suriye’ye bir askeri müdahale Türkiye için çok daha zor olacak.
Yani İman ve Aşk Ocağı Ehl-i Beyt Gecesi Türkiye’yi çok büyük bir yanlış adımdan, büyük bir tehlikeden kurtarması hasebiyle çok önemli bir misyonu yerine getirmiştir.
Libya’daki savaş bizim savaşımız değil.
Mısır, Tunus, Yemen’deki Arap Baharı adımları bizim çıkarımıza değil.
Halkının neredeyse tamamı Ehl-i Beyt sevdalısı olan Suriye’ye bir dış müdahale bizim çıkarımıza olmadığı gibi Suriye halkının çıkarına da değil.
Bu gerçekler ışığında Suriye’ye müdahaleye ortak olma yanlışını inşallah hükümet yapmaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024