Türk askerinin Lübnan'da ne işi var?

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, "Lübnan'a asker göndermek prestij meselesidir" açıklamasına çok geçmeden AKP grubundan da destek geldi. AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik, grubunun görüşünü açıkladığı konuşmasında, "Dışişleri Bakanımızın söylediği gibi olayların dışında kalmak Türkiye'nin ağırlığını olumsuz etkiler" dedi.Bu iki üst düzey AKP'li yetkilinin açıklamalarında iki temel vurgu var.Birincisi, asker gönderilmesi Türkiye'ye prestij sağlayacaktır görüşü.İsrail istiyor diye Türkiye'nin Lübnan'a asker göndermesi, İsrail'i razı etmenin dışında Türkiye'ye ne gibi bir prestij sağlayabilir? Bölge ülkeleri ve komşularımız nezdinde prestij kaybına uğrayacağımız düşünüldüğünde hükümet yetkililerinin prestij kazanmak derken İsrail'i razı etmeyi kastettikleri hemen anlaşılacaktır. Merkezi Newyork'ta bulunan BM İsrail'in diş geçiremediği Hizbullah'ı ağırlıklı olarak, Türk askerlerinden oluşan bir BM gücüyle İsrail'den uzaklaştırmak istemekte ve Türk askeri de bu amaçla istenmektedir. AKP hükümeti için bu isteği yerine getirip Lübnan'a asker göndermek bir prestij meselesidir. İsrail nezdinde prestij sahibi olmak anlaşılan bazıları için çok ama çok önem arz etmektedir. Bu yıl Yahudi örgütleri, cesaret madalyaları verme konusunda hayli yorulacaklar anlaşılan. Hükümet cenahından onlarca aday ipi göğüslemek için kıyasıya yarış halindeler zaten. Bir değil birkaç kişi ipi göğüsleyip cesaret madalyası almayı hak ederlerse hiç şaşırmayacağım.AKP hükümetinden seslendirilen ikinci görüş ise asker göndermemek Türkiye'nin ağırlığını olumsuz etkileyecektir görüşü.Bu noktada hükümete bazı sorular sormak yerinde olacaktır sanırım. Türkiye'nin Kuzey Irak'ta ilan ettiği kırmızı çizgiler tek tek yerle bir edilirken Türkiye'nin ağırlığını bu kadar çok düşünenler neden sus pus oturdular?On bir Türk askerinin başına Amerikan askerleri tarafından çuval geçirilirken Türkiye'nin itibarını ve ağırlığını bu kadar düşünüyorlarsa neden gereğini yapmadılar?İncirlik üssünde bir ABD'li çavuş tarafından Türk subay ve eşi yere yatırılıp, hakaret edilip kelepçelenirken ve duyulmasın diye bu olay örtbas edilirken Türkiye'nin ağırlığı ve prestiji hiç mi aklınıza gelmedi?Bütün bu sorulara cevap vermekte bile aciz kalanlar şimdi kalkmışlar, Lübnan'a asker göndermezsek prejtijimiz sarsılır, ağırlığımız zedelenir diyorlar. Bırakınız sarsılsın, bırakınız zedelensin! Çünkü sizin icraatlarınızla Türkiye'nin hiçbir prestij kazanamayacağı artık hemen herkes tarafından anlaşılmış durumda. Vatanını savunsun diye bağrından koparıp ciğerpareleri biricik oğullarını askere gönderen analar, siyasiler prestij kazansın diye evlatlarını heba etmek isterler mi? Hiç kimse bu konuda ne düşündüklerini onlara sormayı akıl etti mi? Elbette ki hayır. Mehmetçiklerimizin analarının ne düşündüğü maalesef askerlerimizi Lübnan'a bataklığına sokmaya hevesli olanlar tarafından hiç önemsenmiyor.Lübnan'a gönderilmesi düşünülen güce 3500 askerle katkıda bulunması beklenen Fransa bile bu sayıyı 200 gibi sembolik bir rakamda tutması Fransa'ya itibar kaybettirmezken neden Türkiye asker göndermiyor diye itibar kaybetsin?Kimseyi kandırmayın beyler! Türkiye Lübnan'a asker göndermezse İsrail ve ABD nezdinde itibar kaybedecek olanlar yalnız ve yalnız delikten aşağıya süpürülme korkusuyla yatıp kalkanlardır. Haddi zatında delikten aşağıya süpürülme korkusuyla yaşayanlar, ya ABD'nin açtığı o deliğe ya da milletin huzuruna çıktıklarında sandığa gömüleceklerdir.