logo
18 EKİM 2024

Tren kazası değil, Türkiye enkazı!

06.12.2006 00:00:00
Türkiye - Avrupa Birliği ilişkilerinin sık tartışıldığı şu günlerde dillerden düşmeyen  kavram "tren kazası".Bu kavram, özellikle son bir yıldır sıklıkla kullanılmakla birlikte; Rumlara, AKP hükümetinin söz verdiği üzere liman ve havaalanlarının açılması konusunda daha çok dile getirilmeye başlandı. Kimileri Türkiye- AB ilişkilerinde şiddetli bir "tren kazası" öngörürken, kimileri de trenin yavaşlamasından bahsediyor. Tren edebiyatının Türkiye- AB ilişkilerinin merkezine yerleştirildiği bir ortamda, en etkili benzetmeyi İngiliz Financial Times gazetesi yaptı: Tren kazası değil, tren enkazı!Gazete, Kıbrıs Rum Kesimi'nin 2004'te AB'ye kabul edilmesi ile bir "tren enkazının" beklendiği değerlendirmesinde bulundu.Tren kazası benzetmesindense, tren enkazı ve hatta Türkiye enkazı benzetmesinin daha gerçekçi olduğunu belirtelim. Çünkü tren kazası, eşitler arasında gerçekleşebilecek bir eylem olmakla birlikte, sonuçta ortaya çıkan hasar da karşılıklıdır. Yani, eğer iddia edildiği gibi Türkiye ile AB arasında bir tren kazası olacaksa, en az Türkiye kadar AB'nin de hasar görmesi gerekmekte. Fakat bugünkü ilişki mantığında böyle bir kaza gerçekleşirse ve hatta kazaya gerek kalmadan mevcut durumun devamında bile tek hasar gören Türkiye oluyor. AB ile ilişkilerimizde her zaman olduğu gibi yine tek taraflı bir hasar söz konusu. Önceki gün AB'nin en önemli iki devleti Fransa ve Almanya'nın liderleri, AB üyeliği konusunda Türkiye'ye 18 ay süre verilmesi konusunda anlaştı. Yani bu ne demek?Türkiye'nin AB'ye üye olup olmayacağına 18 ay sonra karar verilecek!Hani Türkiye'nin AB üyeliği garantiydi!Hani Türkiye AB ile müzakereler başlamıştı!Hani Türkiye ile üyelik süreci başlamıştı!Demek ki bütün bunlar gerçeği yansıtmıyor. Türkiye'nin AB ile ilgili bütün ilişkileri koca bir yalan üzerine bina edilmiş. Merkel ve Chirac da bu yalan üzerinden Türkiye'yi istedikleri gibi köşeye sıkıştırabiliyorlar. Sadece Merkel ve Chirac mı? Hayır! İtalya lideri Prodi de aynı düşünceye sahip olduğunu ifade etti. Burada sorulması gereken en temel soru şu olmalı:Neden 18 ay?Öyle ya, Merkel ve Chirac Türkiye'nin üyelik kaderinin belirlenmesi için 18 ay süre verilmesini istedi. Bu 18 ay sonunda Türkiye, Rumları tanıyacak, liman ve havaalanlarını açacak.Dikkat edin, 6 ay değil, 8 ay değil, 12 ay değil, 18 ay!Sebebi çok açık. Türkiye, büyük ihtimalle 12 ay sonra seçime girecek. Yani Türkiye seçim sath-ı mailine girmiş bulunuyor. Böyle bir süreçte, en önemli müttefikleri olan, bir dediklerini iki etmeyen AKP hükümetini zor durumda bırakmak istemezler. İşte bu yüzden 18 ay bekleyecekler ve müttefikleri AKP'nin en az hasarla seçimden çıkmasına kendi çaplarında bir katkı sağlayacaklar. Bu arada AKP hükümetinin AB'ye rest çeken bir kahraman olarak kendini millete pazarlamasına da göz yumacaklar.Yani tezgah Türk milletine kuruluyor. AKP hükümetinin AB uğruna Türkiye'ye indirdiği darbeler milletin gözünden kaçırılmak isteniyor. Fakat artık çok geç ve millet eskisi gibi bu tip tuzaklara gelmiyor. Türk halkı, Türkiye'nin AB ile ilişkilerde nasıl enkaz haline geldiğini ve bu süreçte Türkiye treninin duvara tosladığını çok net bir şekilde görüyor artık.
 
Alperen Polat / diğer yazıları
Şirket kuruluşları yavaşladı
Kapanan şirketlerde artış var
Aksaray'da korkunç kaza
Yolcu otobüsü devrildi: 7 ölü
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namaz ve hikmeti
Hamas'ın lider kadrosu yine değişecek
Sinvar da şehit düştü?
Hollanda ilk sırada
Türkiye'nin emeklileri sondan üçüncü!
Şimşek'in politikaları nefes aldırmıyor
Sanayici şeytan üçgeninde boğuluyor
2025 bütçesi bağlandı!
Açık hedefi dudak uçuklattı
İşte açılımın ve yeni anayasanın gerçek nedeni
Babüroğlu: Türkiye buna ikna edildi
Katiller yine okul vurdu
İsrail Gazze'de 22 kişiyi daha katletti
Merkez Bankası faiz kararını verdi
Yüzde 50'de sabit kaldı
Uzmanı Sivas depremini yorumladı
'Ölü fay harekete geçti'
MSB bilgilendirme toplantısı yaptı
Bir haftada 45 terörist etkisiz hale getirildi
Sivas'ta 4,7 büyüklüğünde deprem
Merkez üssü Sivas'ın merkezi
NATO Savunma Bakanları, Brüksel'de toplandı
Asya-Pasifik ortakları ilk kez katılıyor
'14 milyar dolarlık madeni 102 milyon dolara verdiler’
Boyabat maden ihalesiyle ilgili çarpıcı açıklama
Şirket kuruluşları yavaşladı
Kapanan şirketlerde artış var
Aksaray'da korkunç kaza
Yolcu otobüsü devrildi: 7 ölü
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namaz ve hikmeti
Hamas'ın lider kadrosu yine değişecek
Sinvar da şehit düştü?
Hollanda ilk sırada
Türkiye'nin emeklileri sondan üçüncü!
Şimşek'in politikaları nefes aldırmıyor
Sanayici şeytan üçgeninde boğuluyor
2025 bütçesi bağlandı!
Açık hedefi dudak uçuklattı
İşte açılımın ve yeni anayasanın gerçek nedeni
Babüroğlu: Türkiye buna ikna edildi
Katiller yine okul vurdu
İsrail Gazze'de 22 kişiyi daha katletti
Merkez Bankası faiz kararını verdi
Yüzde 50'de sabit kaldı
Uzmanı Sivas depremini yorumladı
'Ölü fay harekete geçti'
MSB bilgilendirme toplantısı yaptı
Bir haftada 45 terörist etkisiz hale getirildi
Sivas'ta 4,7 büyüklüğünde deprem
Merkez üssü Sivas'ın merkezi
NATO Savunma Bakanları, Brüksel'de toplandı
Asya-Pasifik ortakları ilk kez katılıyor
'14 milyar dolarlık madeni 102 milyon dolara verdiler’
Boyabat maden ihalesiyle ilgili çarpıcı açıklama
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.