Ne mutlu... Trafik kazalarının ülkemiz gündeminde çok fazla yer almadığını görüyoruz. Sadece münferit bazı kaza haberleri medyamızda yer alıyorsa da -çok şükür- gündemde pek öne çıkmıyor. Yayınlanan istatistiklere göre dönemlik trafik kazası, bu kazalardaki ölüm ve yaralanmalara ilişkin rakamlarda önemli iyileşmeler var. Hem kaza, hem ölü, hem de yaralı sayısının önceki yılların aynı dönemlerine göre hayli azaldığı görülüyor. Gerçekten çok önemli bir başarıyı yansıtıyor bunlar. Tabi dikkatli biçimde değerlendirenler için. Bilindiği gibi trafiğe kayıtlı araç sayıları yıldan yıla yoğun bir biçimde artıyor.
Ekonomik gelişme ve refaha bağlı bir sonuç bu. Tabii; bunda yeni yerleşen alışkanlıkların da payı var... İnsanlar artık otomobilsiz yapamaz olmaya başladılar kısmen de olsa... Her ne kadar yaşadığımız ekonomik krizler insanlara ekonomik zorluklar getirdiyse de yine de araç ve araç kullananların sayısı sürekli artıyor. İnsanların ekonomik durumları kötüleşince, otomobil üretip satanlar da koşulları cazip hale getirip yine de satış olanağı arıyorlar. Tabii araçlar alınıp da parkta yatıyorsa kazalar kendiliğinden iyileşir. Ama durum bu değil.
Şehir içi trafiğe ve şehirlerarası yollara baktığımızda, araç kullanımının genelde arttığını görüyoruz. Akaryakıta önemli zamların yapılışının hemen sonrasında araç kullanımı epey azalıyorsa da bu durum pek uzun sürmüyor.Araç sayısının ve araç kullanımının artışı karşısında kazalarda ve kayıplarda bırakınız azalmayı, artış bile olsa yeridir. Hatta küçük artışlara sevinmek gerekir. Zira araç sayılarına ve araç kullanımı artarken, yolların miktar ve niteliğinde pek önemli artış ve iyileşme görülmüyor. İşte bu koşullarda kaza ve kayıplar azalıyorsa, bunun üzerinde durup nedenleri belirlemek ve olumlu pay sahibi olanları da kutlamak gerekir.Tabii gevşemeye gitmeden, bunun artmasını da dilemeliyiz. Karayollarının da en azından bakımda ve işaretlemede kazaların azalmasında hatırı sayılır payı bulunuyor. Onları da unutmamalıyız.
Bu arada medyanın uyarıcı ve eğitici etkisini de göz ardı etmemeliyiz. İnsanlara gelince... Önce daha nitelikli araçlar üretilip alındığını ve kullanıldığını hemen belirtelim. Bunun ötesinde ya sürücülerin, sorumluluk bilinci ve denetim korkusu ile daha dikkatli, daha iyi araç kullanmaları, daha az sürat yapmaları ve kurallara daha çok uymaları gerçekleşmeden trafikte iyi sonuç alınmaz. İnsanlarımızın kısa sürede değişmesi zor hatta imkânsız olmakla birlikte, umarım ki daha sorumlu bir araç kullanma dönemine girilmiştir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012