Taksim’de Gezi Parkı protestosu olarak başlayarak büyüyen hadiseleri sadece Gezi Parkı talebi ile sınırlandırmak mümkün değil.Ayrıca Başbakan Erdoğan’ın açıklamasında ifade ettiği gibi, olay Ana Muhalefet Partisi’nin ya da marjinal grupların organize ettiği “ideolojik” bir eylem de değil.Siyasi irade hep bu şekilde baktığı için zaten en büyük yanlışı yapıyor.Düşünebiliyor musunuz, normal şartlarda birbirlerine düşman gibi davranan futbol takımlarının taraftarları bile kol kola, kardeşçe protesto için Taksim Meydanı’na geldiler.Buradaki tepki, AKP Hükümetinin 2002 yılından bu yana yürüttüğü yanlış politikalara karşı olan birikmiş bir tepkidir. Topyekun bütün halkın ortaya koyduğu bir tepkidir.Terörle müzakere sürecinde APO’nun talimatlarıyla Anayasa hazırlanmasına tepkidir.Milli ve manevi değerlerimizle barışık olmayan akil insan denilen kişilerin, terörle müzakere adı altında yürütülen politikaları il il dolaşıp millete hazmettirme gayretlerine yönelik tepkidir.AKP Hükümetinin yabancılara, azınlıklara, yandaşlara hizmet eden, milleti ise ihmal eden her türlü IMF, AB ve ABD’ye bağımlı politikasına yönelik bir tepkidir.Güvenlik güçlerinin 3 gün önce haberi olmasına rağmen AKP Hükümetinin Reyhanlı saldırısına mani olmamasına ve bu nedenle onlarca insanımızın ölmesine duyulan bir tepkidir.İsrail Mavi Marmara saldırısında 9 vatandaşımızı şehit etmesine rağmen, AKP Hükümetinin sahte bir özürle hesap sormaktan vazgeçmesine duyulan bir tepkidir.AKP Hükümetinin bütün yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizi, kamu şirketlerimizi yabancılara kelepir fiyatla vermesine duyulan bir tepkidir. AKP Hükümetinin demokrasi, adalet, insan hakları, milli birlik, muhafazakarlık gibi kulağa hoş gelen kavramlarla yola çıkarak, en ufak bir muhalefete tahammülü olmayan bir diktatörlüğe doğru adım atmasına tepkidir.Terörle müzakere edilip, millete biber gazı sıkılmasına duyulan tepkidir.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın tweetinde ifade ettiği gibi, iktidarın dikta politikası Taksim’de iflas etmiştir. Yıllarca biriken tepki, Taksim kıvılcımıyla patlamıştır.Yalnız burada bir noktayı iyi anlamak gerekir. Bu tepki, Türkiye Cumhuriyeti rejimine olan, değerlerine olan bir tepki değil, siyasilerin bu değerlerle uyumlu olmamasına duyulan bir tepkidir.Dikkat ederseniz, eylemleri yapanlar Türk bayrakları, Atatürk posterleri ile eylem yapmaktadır. Halkın vermek istediği mesaj, “Biz, AB’nin, ABD’nin, IMF’nin kuyruğunda dolaşan, onlardan akıl alan, ülkemizin bölünmesine yol açacak politikalara imza atan siyasileri değil, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin özüne sahip, halkın sesine kulak veren siyasileri istiyoruz”dur.Fakat yabancı basının bu hadiseleri Mısır ve Tunus’ta yaşanan “Arap Baharı”na benzeterek, “Türk Baharı” olarak isimlendirmesi oldukça manidardır.İngiliz The Guardian gazetesi, konuyla ilgili haberinde ‘İstanbul’daki protestolar Türk Baharı’nın tohumlarını ekiyor’ başlığını kullanmıştır. New York Times gazetesi ise Taksim Meydanı için “Kahire’deki Tahrir Meydanı’na benzer sayılabilecek Taksim Meydanı…” ifadesini kullanarak mesaj vermeye çalışmıştır. Batı bu halkın siyasilere olan tepkisini farklı bir senaryoya çevirme niyeti mi taşımaktadır? ABD’nin ve diğer Batılı ülkelerin, halkın eğilimine göre plan oluşturma gibi girişimleri her dönemde olmuştur.Halk haklı olarak Hükümete ve icraatlarına karşı koyduğu bu tepkinin, Hükümete bu icraatlara zorlayan dış güçlerin ekmeğine yağ sürmesine de müsaade etmemelidir.Bu eylemler, siyasileri yanlıştan vazgeçirebiliyorsa, eğer vazgeçmeyeceklerse de milli projeleri olanları iş başına getirebiliyorsa millet adına faydası olur. Yoksa Mısır’ın, Tunus’un, Libya’nın kaderi kaçınılmazdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025