Tencere-kapak, iktidar-muhalefet

Koca bir yılı daha geride bıraktık.
Adet olduğu üzere her alanda yıllık değerlendirmeler yapılıyor; iç siyasette, dış siyasette, ekonomide,sporda tüm alanlarda....
Ben de siyasetçilerimizin 2 gün içindeki hallerini alt alta koyarak bir analiz yapmaya çalışacağım.
Bu aynı zamanda geride bıraktığımız yılın da bir özeti mahiyetinde olacak.
İlk adresimiz CHP olsun.
Tarih: 28 Aralık 2012...
Ana muhalefet partisi CHP, Suriye konusunda sık sık hükümete eleştirilerde bulunuyor ancak kendisi de aynı yoldan gidiyor.
ABD'nin önerisi ile isyancıların liderliğine getirilen Hıristiyan George Sabra CHP'yi ziyaret etti.
Görüşmenin ardından açıklama yapan George Sabra, “Biz 20 ay önce Türk hükümetinin dost olduğunu gördük. Şimdi de muhalefetin ne kadar dost olduğuna tanık olduk. CHP’den Suriye’deki rejimin bir dikta rejimi olduğunu duymaktan çok mutlu olduk” dedi.

İkinci durağımız MHP...
Tarih: 29 Aralık 2012...
Kısa bir süre öncesine kadar yeni anayasa çalışmalarını sert bir dille eleştiren ve hatta "yeni anayasa ile Türkiye'nin bölünmesinin zemini hazırlanıyor" mealinde açıklamalar yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli sürecin tıkanması üzerine adeta yeni anayasa havarisi kesildi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile görüşmesinin ardından açıklama yapan Bahçeli, “MHP olarak çalışmaların başarılı olduğunu vurguladık. 40'a yakın madde üzerinde mutabakat sağlandı. Bunu herhangi bir şekilde yarıda bırakmak ve sivil bir anayasanın parlamento sistemi içinde hazırlanmasını başka türlü bir amaç için tıkamak doğru olmaz. Parti olarak çalışmaların sonuna kadar arkasındayız. Süreç tıkanırsa Türkiye'ye yazık olur. Kimse komisyonun çalışma süresiyle ilgili dayatma yapamaz” dedi.

Üçüncü durak ise AKP...
Tarih: 29 Aralık 2012...
Muhalefet dün kara dediğine bugün “AK” derken elbette ki AK Parti de boş durmuyor.
Malumunuz olduğu üzere Başbakan Erdoğan sık sık BDP'yi eleştiriyor, bu partinin yetkililerinin sınırı aşan açıklamalarına tepki gösteriyor.
Ancak Şanlıurfa'da bir açılış törenine katılan Erdoğan terör örgütüne "silahları göm, siyasete gel" mesajı gönderdiği konuşmasında bakın neler söylüyor; "Şu anda bu konuşanlar, ileri ileri gidenler, sınır tanımayanlar acaba 10 yıl önce bu parlamentoda veya değişik yerlerde bugün konuştukları gibi konuşabiliyorlar mıydı? Bu imkanı bunlara hangi iktidar hazırladı; biz hazırladık."  
Evet... Durum bu!
Böyle muhalefetin böyle iktidarı, böyle iktidarın böyle muhalefeti olur.
Yani bir nevi "tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş" durumu!
Hepsi birbirinin açığını kapatıyor.
Sanki hepsi bir adresten görevlendirilmiş gibiler.
Sanki hepsi aynı dizinin oyuncuları.
Sanki hepsi aynı senaryo içinde kendilerine yazılan rolleri oynuyor.
Senaristin kim olduğu ise belli, izaha hiç gerek yok!
Yazımızı şu sorularla ile bitirelim. Ey Türk halkı peki sen ne yapıyorsun?
Daha ne zamana kadar seni oyalamaktan başka bir meziyeti olmayan, seni uçuruma götüren kadroların arkasından gideceksin?
Daha ne zamana kadar senin için milli çözümler üreten kadroları görmezden geleceksin?
Artık uyanmanın vakti gelmedi mi?