Esad, Suriye Devletinin dünya tarafından kabul edilen başkanı. Suriye devletini, Birleşmiş Milletlerde, Esad'ın atadığı kişi temsil ediyor.
Diğer taraftan Suriye'deki karışıklıkların, çatışmaların ülkemize terör olarak, ekonomik olarak, siyasi ve sosyal olarak direk yansıdığı artık iktidarın bile kabul ettiği bir gerçektir.
Diğer bir gerçek ise 'Suriye'deki istikrar, huzur ve güven ortamı, Türkiye'nin huzurudur, istikrarıdır, güvenidir' eşleşmesi herkesin kabulüdür.
Peki, neden huzurdan, güvenden ve istikrardan kaçıyoruz?
Esad, 'Türklerin kanını içmeyen ant içen Papa' gibi bir yeminini mi duygunuz?
Yoksa 'en iyi Türk, ölü Türk'tür' dediğini mi duydunuz?
BTP lideri Hüseyin Baş'ın dediği gibi, 'Esad, tavuğumuza kışt mı dedi'
Yine kızacaklar ama yine yazıyorum; Bizim, Suriye'de ne işimiz var? Suriye'deki savaş kimin savaşı? Bu savaşta biz, kimin yanındayız?
Bu savaş emperyalistlerle, Suriye Devletinin savaşı ise biz neden emperyalistlerin yanındayız?
Yok, eğer Türkiye ile Suriye arasında bir savaş ise karşımızda neden ABD, Rusya ve terör örgütleri var?
Yok, eğer bu savaş, Suriye halkı ile rejimi arasında ise ve Türkiye, Suriye halkı için sıcak bölgede canını ortaya koyuyorsa bu kadar Suriyelinin, ülkemizde ne işi var?
Netice olarak bu savaş ne Türkiye'nin, ne Suriye'nin ne de Suriyelilerin savaşıdır.
Bu savaş Afganistan'da, Irak'ta, Yemen'de hülasa ülkemizin de içinde olduğu bu coğrafyayı, Haçlı zihniyetinin bin yıllık hedefi olan ve son ismi Büyük Ortadoğu Projesi olarak adlandırdığı vahşet projesi ile İslam Coğrafyasını ele geçirme ve Müslümanları yok etme savaşıdır.
Maalesef ülkemizi idare eden anlayış bu savaşta yine yanlış tarafta durmuş, muhalefette, 'sen ne yapıyorsun, kimin safında duruyorsun, bize kılıç kaldıran bizden değildir' demek yerine alkışlamıştır, ABD'ye gülücükler saçmıştır.
Bugün geldiğimiz nokta Bush ile Obama ile Trump ile iyi geçinmenin faturasıdır. Bu faturayı önümüze koyan ise son başkanları Biden'dir.
Biden direk olarak Türk askeri işgalci, sivilleri tehlikeye atan ve IŞID ile mücadelenin önünde engel olarak tariflendirdiği gibi bölgenin istikrarının önündeki engel olarak da itham etti.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Türkiye'yi suçlamak yerine ABD kendi yanlış politikalarından vazgeçsin. Ayrıca Amerikan halkına da kongresine de daha dürüst davransın" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'den ülkemize yönelik terör saldırılarının kaynağı mahiyetindeki kimi yerler konusunda artık tahammülümüz kalmamıştır" dedi
Bahçeli, "Bunların dost olması eşyanın tabiatına aykırıdır. Terörle mücadelemizin önüne kim bariyer dikiyorsa, kim hendek kazıyorsa işte onlar Türklüğün varlığına kuyu kazan, Anadolu'dan çıkarılmamızın düşünü kuranlardır. Alayına direnmek boynumuzun borcudur" dedi.
AKP genel başkan vekili Numan Kurtulmuş ise "Hiçbir Amerikan yönetimi, Türkiye'deki muhataplarını, kim olursa olsun koparacak, atacak noktaya gelmez, gelemez. Biz de bu açıdan koparıp, atacak değiliz. Çifte standartlar olmamasını söylüyoruz" dedi.
Kısaca ABD ne yaparsa yapsın, ne derse desin dostumuzdur, ABD ile yürümek zorundayız, diyor.
İşte bu sadakat yüzünden Ege Denizi göz göre göre tekelleşiyor, adalarımız işgal ediliyor, yunan diş bilemelerini hızlandırıyor.
Son altı ayda Yunanistan Fransa'dan 18 tane Rafael savaş uçuğı, taarruz gemileri ve 3 adet denizaltılar aldı.
Fransa ile askeri işbirliği anlaşması imzaladılar. 'Bize saldıranlar aynı zamanda Fransa'ya da saldırmıştır' bile dediler.
Dedeağaç'ta 400 ABD tankı ve 10 bin askeri var. ABD'den 15 tane F-15 savaş uçağı aldılar. S-300'leri var, Petriotları var.
Yunan genelkurmay başkanı denizaltı ile Kaş sahillerine kadar yaklaşıp, 'Türkleri uykuda yakaladık' dediler.
18 adamıza bayrak çektikleri gibi en son uluslararası hukuka göre Türk toprağı olan Koyun Adası'nda tatbikat yaptı. Tatbikatı adada izleyen Savunma Bakan Yardımcısı Hardalias, arkada İzmir görünecek şekilde poz verdi.
Biz ne yapıyoruz? 'Bıçak kemiğe dayandı, sabrımızı zorlamayın, sınamayın'. Başka? 'Yunanistan ile ön koşulsuz görüşmelere açığız'. ABD ile çözülemeyecek sorunumuz yoktur'.
BTP lideri Hüseyin Baş'ın dediği gibi 'Ege'yi, Yunan'a teslim edenler Suriye'de, Osmanlıcılık oynuyor'.
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025