Haçlı-Yahudi ittifakının Türkiye, İran, Irak ve Suriye topraklarında 'Büyük Kürdistan' adı altında dört ayaklı bir yapı oluşturma hayalleri yüz yıl öncesine dayanır. Bu noktada İngilizlerin kullandığı en etkin isimler Şeyh Said, Şerif Hüseyin, Said Nursi'dir.
Ama Lozan'da, Atatürk 'bu topraklarda yaşayan ve kelime-i şahadet getiren herkesin Müslüman olduğu, Türk olduğu, kardeş olduğu' ilahi gerçeğini masaya koymasıyla susmuşlar ama bu ideallerinden vazgeçmemişlerdir.
Bizzat Lord Curzon, Atatürk yüzünden, Büyük Kürdistan ve arkasından kurulacak Büyük İsrail hedeflerinin yüz yıl aksadığını itiraf etmiştir.
David Rockefeller da aynı itirafı yaparak; "Atatürk yüzünden, planlarımızı yarım yüzyıl ertelemek zorunda kaldık." demiştir.
Tabi günümüze gelinceye kadar emperyalistler, Arap topraklarında başa getirdikleri uşakları sayesinde bu coğrafyanın zenginliklerini ele geçirdikleri gibi halkları yoksul ve sefil bırakarak adeta köleleştirmiştir. Mezhep, kabile ve aşiret kavgaları ile kardeşi kardeşe düşman etmişlerdir.
İtikadından koparılan, zenginliklerine el konulan, işin ehli olmayan ve zalim yöneticilerin boyunduruğuna giren Müslümanlar, Peygamberimizin (s.a.v) tabiriyle 'çer-çöp' haline gelmiş, her şeylerini kaybetmeye başlamışlardır.
Kabaca, Ortadoğu'nun yaşadığı 80-90 yıllık süreci bu şekilde özetleyebiliriz. Şartların oluştuğunu gören emperyalistiler artık inançları gereği (Tanrı Krallığı ve Arz-ı Mev'ud) için bu coğrafyaya en ölümcül silahları ile geldiler.
Katlettiler, yaktılar, yıktılar. Hala katlediyorlar, yakıyorlar, yıkıyorlar. Ve hedefleri için gün sayıyorlar.
Dört ayaklı Kürdistan dedik ya! Irak'ta birinci ayağını kurdular. İran'ı dünya çapında yalnızlaştırıp, ekonomik olarak çökertip, halkını isyan ettirerek ikinci ayağını kurma hedefindeler. Üçüncü ayağını ise Suriye'de gayri resmi olsa da kurmuş gibi gözüküyorlar.
2011'de başlayan Suriye'yi işgal sürecinde emperyalistler, Esad'ı dünyaya diktatör olarak gösterip, ardından IŞİD bahanesiyle bölgeye çullandı.
Tam 4 yıl sonra YPG-PYD adlı bir örgüt türettiler. Bu örgüt eliyle Fırat'ın doğusunu tamamen kontrol altına aldılar. ABD bir taraftan bu örgüt eliyle bölgedeki varlığını güçlendirirken aynı zamanda bölgeyi bir devlet ve bu örgütü adeta küçük bir terör ordusu haline getirdi.
Ekim 2015'te başlayan üs kurma faaliyetleri çerçevesinde Haseke'de 2 hava üssü inşa eden ABD, Rakka ve Münbiç'te de toplam 8 operasyonel askeri nokta oluşturmuştu.
Temmuz 2017'den bu yana toplam 5 yeni üs ve operasyonel nokta daha kurdu. Daha sonra Rakka'nın kuzeyindeki Tel Ebyad'ın güneybatısında 2 askeri nokta daha kurdu.
Tabi bunlar dünyanın ve Türkiye'nin gözü önünde gerçekleşiyordu. Bir, beş, beş yüz, bin derken ABD, terör örgütü PKK-YPG'ye tam 18 bin tır askeri malzeme verdi. Bu silahların neler olduğuna bakınca, küçük bir devletin kara ordusunda olması gereken bütün silahlar olduğunu göreceksiniz.
Diğer taraftan gerek ABD'li üst düzey siyasetçilerin ve gerekse üst düzey rütbeli komutanlarının PKK-PYD teröristleriyle yaptıkları toplantılarda çektirdikleri fotoğrafları dünya gördü.
Özetle ABD'nin, Fırat'ın doğusunda 'özerk Kürt bölgesi' oluşturduğu ve yakında bunu ilan edileceği çok açık.
Türkiye de bunun farkında. Eylül sonlarında Erdoğa'ın, "Fırat'ın doğusunu da terör örgütlerinden temizleyeceğiz" açıklamasının ardından Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da; "Artık Menbiç'ten YPG'lilerin tamamen çıkarılması ve yerel halka bırakılmasının zamanı gelmiştir" ifadelerini kullandı.
Bu açıklamaların ardında askerimize pusular başladı. Son iki haftada 19 şehit verdik. Bunlar tesadüf değil. ABD bizim dostumuz da değil, olmadı da, olamaz da… Umarım siyasilerimiz tarih ışığında Ortadoğu ve Türkiye gerçeklerini iyi etüt edip, ona göre adım atarlar.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Hüseyin Baş’tan Atatürk duruşu / 26.12.2024
- Türkiye’yi batırdı ama Suriye’yi ayağı kaldıracak! / 25.12.2024
- Bu sorumluluğu tarih değil ABD yükledi / 23.12.2024
- İslam’da fakirlik sınırı / 22.12.2024
- ABD, Şam’a indi / 21.12.2024
- Doğu'nun kızı Butto, Alman kızı Merkel ve Erdoğan / 20.12.2024
- İsrail endişeli, Yunanistan ise panikteymiş / 19.12.2024
- AKP döneminde 28 Şubat manzaraları / 18.12.2024
- Türkiye’yi soracak olursanız! / 16.12.2024
- İsrail için milli stratejiler - 2 / 15.12.2024
- Türkiye’yi batırdı ama Suriye’yi ayağı kaldıracak! / 25.12.2024
- Bu sorumluluğu tarih değil ABD yükledi / 23.12.2024
- İslam’da fakirlik sınırı / 22.12.2024
- ABD, Şam’a indi / 21.12.2024
- Doğu'nun kızı Butto, Alman kızı Merkel ve Erdoğan / 20.12.2024
- İsrail endişeli, Yunanistan ise panikteymiş / 19.12.2024
- AKP döneminde 28 Şubat manzaraları / 18.12.2024
- Türkiye’yi soracak olursanız! / 16.12.2024
- İsrail için milli stratejiler - 2 / 15.12.2024