Haram para ile "hayır" yapılır mı? Yapılmaz.Çalma maldan "sadaka" olur mu? Olmaz.Hz. Peygamber (saa) "Bir Müslümanın her şeyi; kanı, malı ve ırzı-namusu diğer Müslümana haramdır" buyurur (Buhari, Nikâh 45 VI, 136-137; Müslim,Birr28-34, III, 1985-1987Ebu Davud,Edeb40-56 V, 196-217). Kişi gerçekten Mü'min- Müslüman ise Allah ve Rasulu'nunikaz ettiği esaslara hürmet eder.Nihayet Diyanet İşleri Bakanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu da iki ay önce "Hırsızlık veya gasp, kumar, faiz ve fuhuş gibi dinin yasakladığı yollarla elde edilen kazanç haramdır. Müslüman'ın bu mallardan yararlanması caiz değildir" diyor.Bir Müslümanın malını çalmak nasıl haram ise, toprağını da "bir karış bile olsa" işgal etmek öyle haramdır; kişi, işgalciye karşı toprağını korurken ölürse şehit olur (Buhârî, Mezâlim 13; Müslim, Müsâkât 30; Ebû Dâvûd, Sünnet 29).Ayet-i kerime ile sabittir ki, mukaddes değerleri korurken korkup savaştan kaçmakda haramdır (Enfal Suresi, 15).Kişi, kendisine haram olan bir yeri, yani başkalarına ait iken işgal ettiği araziyi kabristan yapabilir mi? Yapamaz? Ölüsünü gömebilir mi? Gömemez. Gömerse ne olur? İslam'a göre haram olur. Mevtanın gömüldüğü toprağın sahibinin rızası olmaz ise; o ölüyü oradan çıkartıp nakl-i kubur yapmak gerekir.Aksi halde bu hal, ölüye büyük bir eziyet ve kabir azabıdır.Nitekim İslam fıkhının tüm temel kaynaklarında, cenazenin gasbedilmiş yere veya gasbedilmiş bir elbise ile gömülmesi yahut bu yere başkasının sonradan şûf'a yoluyla mâlik olması durumlarını "nakl-ı kuburun zaruret şartları" olarak geçmektedir.Bu ahkam, İslam dininin Kur'an ve Sünnet ile sabit en açık ve temel hükümlerindendir.İslam'ın bu esaslarına göre Süleyman Şah'ınnâşını, bize ait olmayan, hukuken Suriye devleti ve halkına ait iken işgal edilmiş olan Eşme'deki yeni araziye yerleştirmek caiz değildir.Süleyman Şah'ın kabrini, asıl, şu anda AKP'nin gasp edip "gecekondu türbe" olarak inşa ettiği yeni yerden nakletmek gerekecektir.R. T. Erdoğan ve AKP iktidarının, nakl-i kubur yapıyoruz dedikleri yeni yer, bize mi aittir? Hayır?Terör örgütü PYD'nin"yetkisiz icazeti" ile AKP'nin Eşme'de işgal edip tel örgülerle çevirdiği yer, bize ait değildir. Hükümet bin dereden su getirse de; hukukî olarak da, kitabî olarak da vicdanî olarak da bize ait değildir. O topraklar, Suriye devletine ve halkına aittir.G. M. Kemal Atatürk'ün 1921'de yaptığı anlaşmalar ve sonraki mutabakatlarla Suriye'de bize ait olan yer, AKP'nin kabirleri söküp kaçtığı yerdir? AKP'nin terk edip kaçtığı yerdi, bizim öz be öz torağımız ve ana vatanımız!Söz konusu anlaşmalarda, AKP korkup kaçarsa, Türkiye'ye yakın bir arazi ile orayı takas ederiz, diye bir hüküm de yoktur.Sahte kahramanların allayıp pullayarak anlattıkları Eşme'deki yeni arazi, tam bir gasptır? Kitapta da, hukukta da yeri yoktur.Gasp yoluyla elde edilmiş yere, türbe yapmak ve nakl-i kubur ise asla caiz değildir.Mezar yeri kendi ülkemizde olsa bile, tapu sahibi vatandaşımızın rızasını almak gerekir? Nakl-i kubur yapılacak yer, yabancı ülke topraklarında olması münasebetiyle, hem Suriye Devleti'nin, hem de Suriyeli tapu sahibinin izni ve rızası gerekmektedir.Hiç kimse, bir başkasının toprağını ben kabristan yaptım oldu; işgal ettim, etrafını tel örgülerle çevirdim, türbe inşaatına bil başladım oldu, diyemez? Derse, gaspçının daniskası olup çıkar.AKP hükümeti, attığı yanlış adımlarına "Yolsuzluk hırsızlık değildir" diyen Hayrettin Karaman efendiden veya "yanmaz kefen işportacısı" Cübbelisinden çakma fetva çıkartabilir? Lakin bu tip sahte fetvaların hiçbir hukukta ve hiçbir kitapta yeri yoktur.Öte yandan nakl-i kubur işgüzarlığıyla Süleyman Şah ve şühedayıgasp edilmiş Eşme'ye gömmek, onlara yapılabilecek en ağır eziyet ve zulümdür? Böyle bir eziyeti de ancak Türk milleti ve medeniyetinden intikam almak isteyen bir anlayış yapabilir.AKP iktidarı acilen ya bu sahte kahramanlıktan vazgeçip nakl-i kuburu kendi ülkemize yapmalı yahut Suriye Devleti ve oranın tapu sahibi olan Suriyeli vatandaşlarla mutabakata varıp izin ve rızalarını almalıdır? Teröristlerle yapılacak iş değil bu!Eşekten düşmüşe dönen Mustafa Karaali'ye birkaç sözüm vardı; onu da sonraki yazıya bıraktım.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019