"İnsanların dillerinden düşmeyen iki türlü ismi vardır; biri iyi, biri kötüdür. İkisi de unutulmaz. İyiyi överler, kötüye söverler." (Kutadgu Bilig).Gece saat 02.15 gibi Ankara'dan arayan bir Dostum, Süleyman Demirel'in ölüm haberini verdi!Bekleniyordu ama yine de çok üzüldüm!Kullandığımız elektrikte, içtiğimiz suda, şehirler arası yollarda, geçtiğimiz köprülerde, kullandığımız teknolojide inkâr edilemez katkıları ve emekleri olan bir devlet adamıydı."Yollar yürümekle aşınmaz!" diyerek devrin devrimcilerine; "Bana hiç kimse ülkücüler adam öldürdü dedirtemez" diyerek devrin ülkücülerine arka çıkan bir Millet Evlâdı, bir halk adamı, bir siyaset otoritesi idi!Bu memleketin sağcıları da, solcuları da, ülkücüleri de, devrimcileri de, laikleri de ümmetçileri de fikrî kimliklerini ifade edebilmelerinde, Süleyman Demirel'e çok şey borçludurlar!1960 İhtilalinden beş yıl sonra Menderes ve DP'nin devamı olarak 40 yaşında Başbakan olan ve sonradan adı "Derin Devlet" koyulan Avrupa ve ABD işbirlikçisi Derin Cunta tarafından altı kere makamından indirilen ama milletin vazgeçmemesi üzerine yedinci kere Başbakan olan inatçı bir demokrattı!Tek başına hükümet olduğu 1965-1971 arası yıllarda Türkiye Cumhuriyeti Devleti % 5 enflasyon ve %7'lik bir büyüme hızıyla dünyayı şaşırtmıştır!Memleketin barajlarının, köprülerinin, yollarının, elektriğinin, suyunun yaygınlaşmasında büyük emekleri ve imzası vardır!Allah rahmet eylesin.Bugün Türkiye'nin yediden yetmişe Demirel'e rahmet okuduğunu, okuyacağını biliyorum!Ülke genelinde ve yurt dışında Müslüman Türk Dünyasında sayısız yerde gıyabında cenaze namazı kılınacağını biliyorum. Anadolu'nun en ücra dağ köylerinde bile ismen tanıdığı ve her gördüğünde ismiyle çağırdığı sayısız insan var! Dolayısıyla sayısız insanın Süleyman Demirel'le ilgili bir anısı, bir macerası var!Sayısız dağ köyünde, sayısız kirvelik ettiği aileler var!Mahkemenin kadıya mülk olmadığını bilenlerdeniz. Bürokrat dönemlerimizde ve siyaset yaparken Rahmetli Demirel'le sayısız anımız var ama gazeteci olarak bir anım var ki onu paylaşarak bir daha rahmetle yâd etmek istiyorum.2000'li yılların başları.Süleyman Demirel 9. Cumhurbaşkanlığı görevini Ahmet Necdet Sezer'e teslim ederek Güniz Sokak'taki evine çekilmişti.Ben de Ankara'da sahibi ve genel yönetmeni olduğum "Ankara Adalet Gazetesi" adlı haftalık bir gazete çıkarıyordum.Gazetem adıyla Süleyman Demirel'in ilgisini çekmişti ve kendileriyle detaylı bir mülakat yapmak üzere randevulaştık.İki muhabirim ve bir foto-muhabirimle Güniz Sokağa gittik.Bizi çalışma odasında değil, özel görüşme odasında kabul ettiler.Bana ve muhabirlerime hoşgeldiniz ettikten sonra kısa süreli dışarıya çıktılar.O ara ben, ortadaki sehpada ve hiç bir yerde kül tablası olmadığını fark ettim. Ben gözlerimle etrafı ararken geldiler.Bir şey arandığımı anlamışlardı ve sordular:- Beyfendi! Bendeniz ciddi bir sigara tiryakisiyim. Hiç bir yerde kül tablası göremedim. Demek ki sigara içirmiyorsunuz! O zaman bendeniz size bir kaç soru yöneltip sonra sizi Muhabir arkadaşlarımla başbaşa bırakırsam bağışlar mısınız? Diye sordum.Hiç bir şey demeden yerlerinden kalktılar.Bir dolabı açarak içinden kocaman kristal bir kül tablası çıkarıp büyük sehpanın ortasına koydular ve:- O zaman Gaadeşim, ben de bunu doldurmadan seni salmam! Diyerek güldüler, gülüştük ve çok keyifli bir mülakat yaptık.Nezaketin, nezahetin, nazik siyasetin, uyumluluğun müthiş bir uygulayıcısıydı!Türkiye nüfusunun bütün sosyal dilimlerinden birebir tanıdığı, arkadaşlık yaptığı sayısız insan vardır.Seven-sevmeyen herkeste bir saygı yeri olduğuna eminim.Derin Devlet adlı işbirlikçi cunta tarafından 6 kere vazgeçilen ama milletin vazgeçmeyerek 7. kere işbaşına getirdiği bir demokrasi vazgeçilmeziydi.Allah rahmet eylesin.Mevcutlara da; altı kere gidip yedi kere gelen Süleyman Demirel'e kalmayan dünya, size de kalmayacak diye hatırlatmak isterim!Ölüm var Beğler!Vallahi ölüm var!Rahmetle yâd edilerek iyi olarak övülmek de, kötü olarak sövülmek de elinizde!Bir düşünün, bir daha düşünün ve bir defa daha düşünün!Türk Milletinin başı sağ olsun. Allah rahmet eylesin Çoban Sülü...Şahsen varsa bütün haklarım helal olsun. Ben razıyım Allah da sizden razı olsun Cumhur Reisim..."OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017