75-80'li yıllarda senede bir kez 2-3 haftalık gezici fuarlar kurulurdu şehirlerde. Hatırlıyorum, Trabzon'da Moloz tarafında, Rize'de SSK Hastanesinin altında açılırdı bu fuarlar.Gondollar, güldüren-yalancı aynalar, çarpışan arabalar, tahtarevalliler, atlıkarıncalar vs. olurdu.O zamanlar çoluk-çocuk herkes bu fuarlara akın ederdi.Şimdilerde artık bu işin kıymeti kalmadı gibi... Beldelere, hatta köylere kadar yayıldı bu türden toplu eğlence yerleri. Teknoloji, her tarafa binbir çeşit eğlence türlerini kustu, kusmaya devam ediyor.Ancak son dönemin toplu eğlence mekanlarında "güldüren-yalancı aynalar"a çok rastlamıyorum.Uzun zamandan beri ilk defa, birkaç ay Darıca Hayvanat Bahçesi'nde gördüm. Çoluk-çocuğu götürmüştüm.Hemen girişe "yalancı aynalar"ı yerleştirmişler.İç bükey, dış bükey, yan bükey, büklüm bükey vs. aynalar, karşısına geçen ziyaretçileri, şekilden şekle sokuyor? "Kahkaha aynaları", insanı, enine şişman ve yassı, boyunu upuzun ve sıska, organlarını olduğundan büyük, abartılı bir şekilde yansıtıyor... Aynaya bakan, gördüğü karşısında kahkahayı koyuverir. Türlü türlü şekiller arasında kahkahadan kırıp geçiriyor ziyaretçileri bu aynalar.Başını döndürüyor insanın?Dinci görünenler, milliyetçi geçinenler, Atatürkçü kesilenler, halkçı ve devletçi kılığına bürünenler, "güldüren aynalar"ı hatırlatıyor bana.Seçim sathında halkımız, bu "aynalar arasından" geçiverdi adeta? Başı döndü milletin. Küresel mühendisler, Türk milletini kendi kimlik ve medeniyetine dönme ihtimalini tamamen sıfırlamak üzere, her yanı "yalancı aynalar"la donattılar. Dinci aynalar, milliyetçi aynalar, Atatürkçü aynalar, halkçı ve devletçi aynalar? Ama hiçbiri milletin, ne dinini, ne milliyetçiliğini, ne Atatürkçülüğünü, ne devletçiliğini ne de halkçılığını yansıyor. Hepsi "ılımlı" hale getirilmiş... Olmuşlar "güldüren aynalar" gibi.Yıllardan beri "din, iman, şeriat, cüppe, şalvar, sarık, çarşaf" diyenlerin başları, bu mübarek topraklarda mantar gibi kilise türetenlerden yana düştü. Amerika'nın Haçlı projesi ekseninde Irak ve Afganistan'da kan ve işgal ile yoğurduğu "Ilımlı İslam" çizgisinde saf tuttular. Gel de şaşma? Böyle bir ayna karşısında nasıl halkın başı dönmesin?!Yıllardan beri güya vatan, millet, milliyet diyerek şehit cenazelerinde baş ve orta parmaklarını milletin gözünün içine sokarcasına nümayiş yapanların ahvali de aynı? Bu "ılımlı dinci"nin yanına, "ılımlı Türkçü"yü yerleştiriverdiler. Daha ilk günden, eyaletlere bölünme projesini devreye koyun diye haykıran, PKK'ya terör örgütü nitelemesi yapamam, diyen Zanagiller familyasıyla kuzu sarması olmuşlar.Sos olarak da "ılımlı Atatürkçü"leri serptiler. AB fonları ve Amerikan NED'in üfürükleriyle meydanlarda güya Cumhuriyetçi esip "ulusalcı" yağanlar, küresel yazılımlı tiyatro bitince süt dökmüş kedi gibi koltuklarına kuruluverdiler? Gel de şaşma? Böyle bir ayna karşısında nasıl halkın başı dönmesin?!Bu kadar "güldüren ayna" arasında sen vatan demişsin, millet demişsin, din demişsin, medeniyet demişsin, birlik-bütünlük demişsin; kimin umurunda? Bu kadar yalancı aynalar, yalancı dünyalar ve kahkaha tufanları arasında hak ve hakikat fark edilebilir mi?Elbette zor?Ama bu seyyar ve geçici fuarlarda kurulu "kahkaha aynaları"nın da ortadan kalkacağı, "yalan dünya"nın sona ereceği günler gelecektir. İnşallah o zaman iş işten geçmiş olmaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019