Hükümetin, Kürdistan kılıflı, büyük Ermenistan hedefli demokratik açılım faaliyetleri devam ederken üst üste şehit haberleri gelmeye devam ediyor.Hükümet, Kürt açılımı adı altında PKK'ya, ve destekçilerine açılım yaparken, PKK'nın hiç geri adım atmadığını, hatta saldırılarını yoğunlaştırdığını görüyoruz.Nasıl bir açılımsa ve neye hizmet ediyorsa, teröristi azdırıyor, destekçilerini ise cesaretlendiriyor.Bir de siyasilerin yaptığı açıklamalara bakıyorsunuz, şaşırıp kalıyorsunuz.Siyasilerden, yapılan bu terörist saldırılardan ve şehit haberlerinden sonra, "açılım maçılım yok size" demesini bekliyorsunuz, ama tam tersini duyuyorsunuz.Başbakan Erdoğan, "Bizim güvenlik güçlerimize, askerimize sıkılan bu kurşunlar hiçbir zaman bizim 72 milyon vatan evladının birliğine beraberliğine yönelik başlattığımız ve sürdürmekte olduğumuz bu süreci engellemeyecektir" diyor.Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu...Yapılan açılımın teröristlere ve destekçilerine olduğunu artık sağır sultan bile biliyor. Sayın Başbakan, yaptığı bu açıklamanın şu anlama geldiğinden haberdar değil herhalde: "Siz ne yaparsanız yapın, kaç askerimizi şehit ederseniz edin biz sizi affedeceğiz, sizin siyasi bağlantılarınızın sunduğu yol haritasını öyle ya da böyle hayata geçireceğiz, sizin yaptığınız terörist saldırılar, bizim size taviz vermemizi asla engellemeyecek""Kürt açılımı" ve değişmiş ismiyle "Demokratik açılım" daha açıklanmadığı halde atılan adımlar Güneydoğumuzu ötekileştirmeye yönelik. Yani Başbakan'ın ifade ettiği gibi birlikle, beraberlikle asla alakası yok.Artı, Kürt halkının böyle bir talebi asla olmadığı gibi, bu süreçten oldukça rahatsızlar. En azından tanıdığım Kürt kökenli arkadaşlarım bu görüşlerini sürekli ifade ediyorlar.Onlar Türklük şemsiyesinden rahatsız değiller, Türkçe konuşmaktan rahatsız değiller. Onlar en az benim kadar Türk bayrağına, istiklal marşına ve milli değerlerimize saygılılar...Doğu illerinin, ilçelerinin, beldelerinin Kürtçe olması gibi bir talepleri de asla yok. Onlar da benim gibi ülkede kaos çıkmaması için, birlik ve beraberlik için tek bir resmi dilin var olmasından yana. Onlar da benim gibi vatan için canını seve seve vermekten yana...Bugün siyasiler bu gerçeğe rağmen, sözde konunun muhatabı olan Kürt halkına hiç sormadığı gibi, son zamanlarda uyguladıkları politikalarla bölge insanını iyice terörün kucağına atarak, her türlü menfi propagandaya tabi tutarak hem de Kürt halkı adına açılım yaptıklarını söylüyorlar.Terör destekçilerinin aklıyla bir açılım yapılıyor ve Kürt kardeşlerimiz de bu hazırlanan senaryonun içine doğru zorla çekiliyor. Bunu yapanlar milletimizin oyuyla o koltuğa oturanlar ve bunu sözde birlik ve beraberlik için yapıyorlar. Ve sonradan öğreniyoruz ki asıl hedef Kürdistan da değil. Kürdistan kılıfıyla Büyük Ermenistan...BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş uyarıyor:"Batı topyekun Ermeni devletinin arkasındadır. Batı Büyük Ermenistan hayaline ulaşmak için Kürt kardeşlerimizi kullanmak istiyor. Bu oyun geçmişte Hicaz'da, Bosna'da Afganistan'da oynandı. Irak'ta da oynanıyor."Kürt halkı kullanılıyor, PKK ve destekçileri ise paravan, ama asıl hedef Ermenistan. Senaryo içinde senaryo. Bu senaryoya arzı mev'ut ve Büyük İsrail'i de dahil etmek yerinde olur kanaatindeyim. Proje adım adım işliyor.Önce bazı hakların verilmesi, ardından özerklik, ardından federasyon, ardından parçaların birleşmesi ve büyük Kürdistan, ardından Büyük Ermenistan ve sonra da Büyük İsrail...İsrail'in bu Arzı Mev'ut toprakları üzerinde hesabı olmadığını düşünmek herhalde büyük bir saflık olur. Bu tehlikeli süreç çok hızlı işliyor, inşallah daha büyük bedeller ödemeden bu süreçten derhal döneriz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- ‘Onlar Kur'an'ın müşahhas halidir’ / 22.03.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- ‘Onlar Kur'an'ın müşahhas halidir’ / 22.03.2025