Seçimde tiyatrolara aldanmayın!

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) İstanbul İl Başkanlığı geçtiğimiz pazar günü İstanbul'da Genel Başkan katılımlı muhteşem bir iftar programı gerçekleştirdi.

İftar programına BTP'nin İstanbul Büyükşehir ve ilçe adayları da katıldı ve BTP lideri Hüseyin Baş, yaptığı konuşmada tüm İstanbul adaylarını tek tek anlatarak bir kez daha İstanbullulara tanıttı. Gerçekten de her biri tertemiz, liyakatli, belediye başkanı olduğunda millete hizmet edebilecek adaylar.

Örneğin, BTP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cihan Erdoğanyılmaz. Kendisini yakından da tanıyan birisi olarak rahatlıkla ifade edebilirim ki, Cihan Erdoğanyılmaz İstanbul için biçilmez kaftan. İstanbul'u çağ atlatabilecek bilgi birikimine ve donanıma sahip bir başkan adayı.

AKP'nin adayı Murat Kurum ve CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu ile mukayese ettiğimde, gerçekten de Cihan Erdoğanyılmaz çok çok üstün özelliklere sahip.

İstanbul'un öncelikli sorunu büyük İstanbul depremi ve çok hızlı bir zaman dilimi içinde depreme hazırlanması gerekiyor.

Eğer AKP, İstanbul'u depreme hazırlayabilseydi bunu 20 yılda geniş geniş yapabilirdi ama yapmadı; eğer İmamoğlu hazırlayabilseydi bunun sinyallerini bu geçirdiğimiz 5 yıl içinde alabilirdik ama maalesef hiçbir hazırlık yapılmadı.

Murat Kurum'un, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yaptığı döneme bakıldığında, özellikle de Kahramanmaraş depremlerinde yaşanan yıkıma ve can kaybına bakıldığında deprem konusunda pek umut vermiyor.

İmamoğlu'nun ise 5 yıllık dönemde, belli ki İstanbul'u depreme hazırlamaktan ve İstanbul'a hizmet etmekten çok daha önemli işleri vardı, İstanbul'a pek zaman kalmadı.

İstanbul Büyükşehir'in ve de tüm ilçelerinin bir 5 yıl daha kaybetmemesi için mutlaka ve mutlaka BTP'nin Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarına oy vermenizi tavsiye ediyorum.

Oylarımızı iş yapmayan yanlış adaylarda bölelim, doğru ve liyakatli adaylara yöneltelim.

Yerel seçimlere günler kala yine her seçimde olduğu gibi yeni yeni tiyatrolar, yeni senaryolar devreye konuluyor.

İktidar belli ki, ciddi oy kayıpları yaşayacağını biliyor ve tepki oyları kontrolü dışına çıkmasın diye yavru muhalefetler oluşturuyor.

Son zamanlarda medya desteğiyle de şişirilen muhalefet, Yeniden Refah Partisi ve lideri Fatih Erbakan. Sanki AKP'ye muhalefet yapıyormuş gibi gözüküp, esasen tıpkısının aynısı bir zihniyetle tepki oylarını toplamaya çalışıyor.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın iftar programındaki konuşmasında bu konu da gündemindeydi.

BTP lideri Baş, Fatih Erbakan'ın iktidarı Filistin üzerinden eleştirmesine dikkat çekerek, hem Fatih Erbakan'a hem de iktidara Necmettin Erbakan'ın Başbakanlığı döneminde İsrail ile yapılan anlaşmaları hatırlattı. BTP lideri şunları söyledi:

"Şimdi bir tanesi çıktı, iktidarın oylarını bölüyormuş! Bütün siyasetini Filistin'in üzerine inşa etti. Hatta son günlerde çok popüler oldu. 

Bir bilgi vermiş ve demiş ki: 'Mescid-i Aksa'nın etrafına dolandırılan dikenli tel Türkiye'den gidiyor'. Yani 'Bu hükümet İsrail ile işbirliği içinde' demek istiyor. Dolayısıyla hükümetin eli ayağı birbirine dolandı, 'Biz ne cevap vereceğiz şimdi' diye. 

Vereceğiniz cevap belli; 'Senin baban değil miydi İsrail ile 20 tane gizli anlaşma yapan' diyeceksiniz. Diyeceksiniz ki 'Senin baban değil miydi İsrail ile askeri anlaşma yapan, İsrail ile istihbarat anlaşması yapan, İsrail ile su anlaşması yapan. 

Bu anlaşmalara 'tabu yıkan anlaşmalar' diyen senin baban değil miydi? 

Bunu diyecek hükümet ama diyemiyor. Niye? Çünkü kendileri de o babanın evladı. Yani şunu bilin arkadaşlar, siyaset ne yazık ki sahteleşti."

Dikkat ederseniz, parlatılan bir tıpkısının aynısı parti lideri, eleştirdiği konuda kendi geçmişinde de benzer duruma sahip. Hatta bugünkülerin yaptıkları hataların kapısını da onlar açmış. Yani daha da sorumlu, daha da suçlular.

Ana muhalefette de benzer bir durum var.

CHP'nin yıllarca etkisiz muhalefeti, daha da önemlisi AKP iktidarını 20 yıldır ayakta tutan muhalefeti CHP tabanında ciddi rahatsızlık oluşturunca, değişim adı altında, yine zihniyeti hiç değiştirmeden sadece isimleri değiştirerek tabanı korumanın ve muhalefette iktidar kalmanın hesaplarını yapıyorlar.

Gördüğünüz gibi, iktidar da, muhalefet de millet adına değil, kendi şahsi çıkarları uğruna koltuklarını korumanın derdindeler.

Bunun için de türlü türlü senaryoları uyguluyorlar.

BTP lideri Baş'ın dediği gibi, bu 52'ye 48 düzeni artık bozulmalı ve oylar hunharca bölünerek demokrasi yeniden açığa çıkarılmalı.

Oynanan tiyatroları bozmanın tek yolu bu oyunları açığa çıkartan ve milletimizi her konuda ayıktıran BTP'dir. Bu sefer oylar BTP'ye diyelim, çözümsüzlükten kurtulalım.