Sebze meyve üreticileri, çözüm bekliyor

Hafta sonu, Kilis Sebze ve Meyve Üreticileri Derneği Başkanı Mehmet Canaslan'ı sebze bahçesinde ziyaret ettim. 

Güzel ve serin havada hal hatırdan sonra ikram edilen taze salatalıkları yerken, aynı zamanda sebze ve meyve üreticilerinin sorunlarını da konuştuk.  

Başkan, ülkemizde üretim girdi fiyatlarının çok yükseldiğini, sebze meyve üreticinin artık bu maliyetlerle baş edemediğini anlattı. 

Mesela gübre fiyatlarındaki bir yıllık artışı rakamları ile anlattı. 

2020 yılında 1.800 TL olan ÜRE 2021'de 4.100 TL 

2020 yılında 940 TL olan A.SÜLFAT 2021'de 2.400 TL 

2020 yılında 1.680 TL olan 20/20 2021 yılında 3.900 TL 

2020 yılında 2.250 TL olan DAP 2021 yılında 5.600 TL olduğundan bahsetti. 

Mehmet Canaslan gübrenin yanında, tohum, mazot, işçilik ve elektrik fiyatlarının da aşırı derecede yükseldiğinden şikâyet etti. 

Geçen sene ektiğim tüm sebzelerin satışından aldığım paranın tamamı 65 bin lira olurken, aynı sene benim yalnızca ödediğim elektrik parası 65 bin lira. Tohum, işçilik, zirai ilaca ödediğim paranın yanında, kendi ve ailemin emeği de cabası. 

Üretim girdi maliyetleri bu kadar yükselirken, ürettikleri ürünleri de değerinde satamadıklarını anlatan Mehmet Başkan, öyle ki 2004 yılında bir bağ tereyi 2,5 liraya sattıklarını, ne yazık ki aynı tereyi 14 yıl sonra masraflarının en az 20 kat yükselmesine rağmen yine 2,5 liraya satabildiklerini anlattı.   

Başkan, üreticilerin yatırım yapamadıkları gibi, faiz borç batağı içerisinde geçim derdine düştüklerini anlattı. 

"Peki, bir sivil toplum örgütü olarak sıkıntılarınızı yetkililere anlatmıyor musunuz?" dediğimde "Tabii ki anlatıyoruz, geçen hafta Tarım Bakan Sayın Bekir Pakdemirli'nin Kilis'e geleceğini öğrendik, biz Vali Bey'in öncülüğünde önceden toplantılar yaptık sorunlarımızı tespit ettik, Bakan geldiğinde bizi bakan beyle bire bir görüştürdüler, biz de sorunlarımızı doğrudan anlatma fırsatı bulduk" dedi. 

Tarım Bakanı Sayın Pakdemirli'ye yukarda yazılan sorunları anlattıklarını, aynı zamanda, tarım arazi sahiplerine dönüm başına, dekar başına, ekmeden, biçmeden üretmeden destek verileceğine, bölgesel ürün bazlı direk üretenin ödüllendirilmesi ve üretilen ürüne destek verilmesini istediklerini anlattı.     

Aynı zamanda tarım üretim planlamasının yapılmasını, üretilen ürünlerin bir sene karaborsa, diğer sene ise yollara dökülmemesini istediklerini söylediler. 

Biliyorsunuz tarım stratejik bir konu üretici zarar eder, üretimden çekilirse bunun sonucunda herkes zarar eder, zira bu millet taş yemeyecek.  

Onun için atalarımız "toprak tutar milleti, toprak zapt eder" demişler. 

Onun için Atatürk bastırdığı ilk Türk parasının üzerine "saban kılıçtan üstündür" yazdırmıştır.  

Tarımda nihai çözüm, Prof. Dr. Haydar Baş'ın yazdığı Milli Ekonomi Modeli'ndeki  tarım politikalarının, Bağımsız Türkiye Partisi'nin genç lideri Hüseyin Baş ve ekibi tarafından hayata geçirilmesi ile mümkün olur.