95'li yıllarda, "Hey ahali, vatanımız satışa çıkarıldı" dediğimizde, "Yok canım sen de, olmaz öyle şey, bunlar komplo teorileri" diyenler, şimdi Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Zeki Adlı'nın arzettiği şu bilgileri ve istatistiğini iyice incelesinler...
Bakalım satılan neymiş...
Başta Yunanlılar ve Almanlar olmak üzere 43 bin 255 yabancı, vatanımızda bugüne kadar 41 bin 683 adet mülk edindi.
Bunlar, AB'ye uyum paketlerinin ardından tüzel kişiliklerin ve azınlık vakıflarının yenibaştan edindiği gayr-ı menkuller dışında, özel kişilerin satın aldığı mülkler...
Lozan-Mozan artık hikaye...
Şimdi AB ne derse o, ABD ne derse o, Başbakan Erdoğan'ın "en iyi komşumuz" diye âleme ilan ettiği Yunan ve Rum ne derse o...
"Satılık vatan" işi, özellikle 19 Temmuz 2003'den sonra çok hızlı bir artış gösterdi.
Hani, şu yabancıların ülkemizde mülk edinmesini kolaylaştıran 4916 sayılı KHK'da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un uygulamaya girdiği 19 Temmuz 2003'ten sonra...
Rum'u, Yunan'ı, Alman'ı, İngiliz'i vatanımıza bir başka dadandılar bu tarihten sonra.
AKP hükümetinin son 10 ayında yabancılar, 4 bin 105 gayrimenkul satın aldı. Bir başka ifadeyle 4 bin 714 yabancıya vatanımızı sattık.
Yabancılara sattığımız taşınmazların 319 milyon 924 bin 895 metrekarelik alana sahip olan kısmı sadece arsa ve arazi...
Binalı-meskenli arsa ve araziler ise 1 milyon 618 bin 226 metrekare. Daire ve diğer evlerin kapladığı alan da 2 milyon 193 bin 94 metrekare...
Bu, Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Zeki Adlı'nın verdiği bilgi.
Yağma Hasan'ın böreği... Ye babam ye, sat babam sat.
Türkiye'yi satın alan yabancıların üçte birini, yani yüzde 33,4'ünü Yunanlılar oluşturuyor. Ardından Almanlar, Suriyeliler ve İngilizler geliyor.
İsrailliler 132, Amerikalılar ise 954 adet gayr-ı menkul satın almışlar. Kaç metrekare mi? Ne siz sorun, ne de ben söyleyeyim. Hatırı sayılır bir toprak aldı adamlar...
İstanbul, İzmir ve Bursa'da en fazla gayrimenkul alanlar Yunanlılar, Antalya'da ise Almanlar.
Öyle sizin zannettiğiniz gibi sadece dinlenti yerlerini veya taşı toprağı altın diye meşhur arazilerimizi almıyorlar yabancılar.
Bizim insanımızın göç ettiği yerleri...
Mesela Mardin'de 359 adet arazi, Tunceli'de 52, Şırnak'ta 6, Kars'ta 12 adet arazi satın aldılar yabancılar.
Vatanımızın her yanına çivilerini çakmaya başladılar anlayacağınız.
AB'ye uyum bahanesiyle paket üstüne paket çıkartarak bu satışa zemin hazırlayanlara yahut yok canım ne olacak diyenlere "Filistin'in akıbeti" ibret olarak yetmiyorsa; yakında gümrük kapılarına "satılık vatan" tabelaları asılır demektir.
İşin bir başka vahim tarafı ise, yıllardan beri "emek ve üretiminin karşılığı olan TL.yi basmayarak" milletimizi meteliğe muhtaç hale getiren IMF'ci iktidarlar, vatan topraklarımızın "kelepir fiyatına yabancılara satılması"nın yasal düzenlemelerini alelacele çıkartı verdiler.
Meteliğe kurşun sıkan vatandaş, yıllardan beri 24 saat çalışan Amerikan darphanelerinde yeşile boyanmış dolar namlı kâğıtlar karşılığında toprağını, vatanını, halkımızın deyimiyle "baba kemiği"ni satmaya devam ediyorlar. Vatan sadece bir taraftan değil, dört bir yandan satılıyor.
"Bu vatan bizimdir bizim kalacak" diyen, milli duruşun sahibi BTP işbaşına gelmeden de bu "vatan satışı"nın devam edeceği görünüyor.
Ârif olan anlar; lakin bu vahim gidişatı anlamak için öyle ârif olamaya da hâcet yok... Bilmem anlatabildim mi?
Bakalım satılan neymiş...
Başta Yunanlılar ve Almanlar olmak üzere 43 bin 255 yabancı, vatanımızda bugüne kadar 41 bin 683 adet mülk edindi.
Bunlar, AB'ye uyum paketlerinin ardından tüzel kişiliklerin ve azınlık vakıflarının yenibaştan edindiği gayr-ı menkuller dışında, özel kişilerin satın aldığı mülkler...
Lozan-Mozan artık hikaye...
Şimdi AB ne derse o, ABD ne derse o, Başbakan Erdoğan'ın "en iyi komşumuz" diye âleme ilan ettiği Yunan ve Rum ne derse o...
"Satılık vatan" işi, özellikle 19 Temmuz 2003'den sonra çok hızlı bir artış gösterdi.
Hani, şu yabancıların ülkemizde mülk edinmesini kolaylaştıran 4916 sayılı KHK'da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un uygulamaya girdiği 19 Temmuz 2003'ten sonra...
Rum'u, Yunan'ı, Alman'ı, İngiliz'i vatanımıza bir başka dadandılar bu tarihten sonra.
AKP hükümetinin son 10 ayında yabancılar, 4 bin 105 gayrimenkul satın aldı. Bir başka ifadeyle 4 bin 714 yabancıya vatanımızı sattık.
Yabancılara sattığımız taşınmazların 319 milyon 924 bin 895 metrekarelik alana sahip olan kısmı sadece arsa ve arazi...
Binalı-meskenli arsa ve araziler ise 1 milyon 618 bin 226 metrekare. Daire ve diğer evlerin kapladığı alan da 2 milyon 193 bin 94 metrekare...
Bu, Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Zeki Adlı'nın verdiği bilgi.
Yağma Hasan'ın böreği... Ye babam ye, sat babam sat.
Türkiye'yi satın alan yabancıların üçte birini, yani yüzde 33,4'ünü Yunanlılar oluşturuyor. Ardından Almanlar, Suriyeliler ve İngilizler geliyor.
İsrailliler 132, Amerikalılar ise 954 adet gayr-ı menkul satın almışlar. Kaç metrekare mi? Ne siz sorun, ne de ben söyleyeyim. Hatırı sayılır bir toprak aldı adamlar...
İstanbul, İzmir ve Bursa'da en fazla gayrimenkul alanlar Yunanlılar, Antalya'da ise Almanlar.
Öyle sizin zannettiğiniz gibi sadece dinlenti yerlerini veya taşı toprağı altın diye meşhur arazilerimizi almıyorlar yabancılar.
Bizim insanımızın göç ettiği yerleri...
Mesela Mardin'de 359 adet arazi, Tunceli'de 52, Şırnak'ta 6, Kars'ta 12 adet arazi satın aldılar yabancılar.
Vatanımızın her yanına çivilerini çakmaya başladılar anlayacağınız.
AB'ye uyum bahanesiyle paket üstüne paket çıkartarak bu satışa zemin hazırlayanlara yahut yok canım ne olacak diyenlere "Filistin'in akıbeti" ibret olarak yetmiyorsa; yakında gümrük kapılarına "satılık vatan" tabelaları asılır demektir.
İşin bir başka vahim tarafı ise, yıllardan beri "emek ve üretiminin karşılığı olan TL.yi basmayarak" milletimizi meteliğe muhtaç hale getiren IMF'ci iktidarlar, vatan topraklarımızın "kelepir fiyatına yabancılara satılması"nın yasal düzenlemelerini alelacele çıkartı verdiler.
Meteliğe kurşun sıkan vatandaş, yıllardan beri 24 saat çalışan Amerikan darphanelerinde yeşile boyanmış dolar namlı kâğıtlar karşılığında toprağını, vatanını, halkımızın deyimiyle "baba kemiği"ni satmaya devam ediyorlar. Vatan sadece bir taraftan değil, dört bir yandan satılıyor.
"Bu vatan bizimdir bizim kalacak" diyen, milli duruşun sahibi BTP işbaşına gelmeden de bu "vatan satışı"nın devam edeceği görünüyor.
Ârif olan anlar; lakin bu vahim gidişatı anlamak için öyle ârif olamaya da hâcet yok... Bilmem anlatabildim mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019