Peygamber'e (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'ine salat/selam etmek, Allah'ın; "Ey iman edenler! Siz de ona salat edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin" şeklindeki ayetin emrine itaattir. Çok yüce oluşları bünyesinde barındıran salat ve selam imanın tadı ve lezzetidir...
Salavatın manası, Resulullah'ın ve pak Ehl-i Beyt'inin şanının yücelmesini istemektir; ahirette ise onun manevî mevki ve derecesinin yükselmesini talep etmektir. Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'inin dostluğunu kazanabilmemiz ve onların pak nefeslerinden yardım alabilmemiz için melekutî bir zikir olan salavatı sürekli söylememiz gerekir. Bizim Peygamber ve Ehl-i Beyt'ine salavat getirmemiz, Allah ve meleklerinin bize salat etmelerine sebep olur. Allah ve meleklerinin salatı ise, bizi nurlara gark eder...
Sahih-i Müslim'de Resulullah'ın (s.a.a) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: "Kim bana bir salat ederse, Allah Teâlâ ona on salat eder."
İmam Hasan Askerî'den (a.s) şöyle rivayet edilmiştir: "Allah Teâlâ, Hz. İbrahim'i, Muhammed ve Âl-i Muhammed'e çok salavat getirdiğinden dolayı kendine dost kıldı."
Cami'ul-Ahbar kitabının nakline göre Resulullah (s.a.a) buyurmuştur ki: "Kıyamet günü bana daha yakın olan, dünya hayatında bana daha çok salat eden kimsedir."
"Günahlarının kefaretlerini ödemeye gücü yetmeyen kimse, Muhammed ve Âl-i Muhammed'e çok salat etsin. Çünkü onlara salat etmek, günahları temizler."
Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur ki: "Kıyamet günü teraziye bırakılan en ağır şey, Peygamber'e (s.a.a.) ve O'nun Ehl-i Beyt'ine salavat getirmektir."
Resulullah (s.a.a) buyurmuştur ki: "Bana çok salavat getirin. Çünkü bana salavat getirmek kabirde, sırat köprüsünde ve cennette nurdur."
Emir'ul Müminin İmam Ali'den (a.s.) şöyle rivayet olunur: Hz. Reslullah'tan (s.a.a.) "Size nasıl salavat getirelim?" diye sorulduğunda şöyle söyleyin diye buyurdu: "Allahumme salli ala Muhammed ve âl-i Muhammed, kema salleyte ala İbrahîm ve âl-i İbrahîm, inneke Hamîdun Mecîd. Ve barik ala Muhammed ve ala âl-i Muhammed, kema barekte ala İbrahîm ve ala âl-i İbrahîm, inneke Hamîdun Mecîd."
Meali: "Allah'ım! Muhammed'e ve soyuna salat et, tıpkı İbrahim'e ve soyuna salat ettiğin gibi; şüphesiz sen övgüye ve hamda layıksın, pek de yücesin. Aynı şekilde, Muhammed'e ve soyuna hayır ve bereket ver, tıpkı İbrahim'e ve soyuna hayır ve bereket verdiğin gibi; şüphesiz sen övgüye ve hamda layıksın, pek de yücesin."
İmanın tadına varmak, Hz. Peygamber'e ve Ehl-i Beyt'ine dost olmak için çokça çokça salavat getirelim.
- Hz. Hacer annemiz ve zemzem / 05.02.2025
- Allahümme Lebbeyk / 03.02.2025
- Yalancı deccallar / 01.02.2025
- Zalim Nemrut’un ibretlik ölümü / 31.01.2025
- Hz. Hamza / 30.01.2025
- Devletin dini adalettir / 27.01.2025
- Muhtar Sekafi / 25.01.2025
- Namaz dualarının anlamları / 24.01.2025
- Hucr bin Adiyy / 23.01.2025