Salat ü selam Prof. Dr. Haydar Baş'ın hayatıdır

Meltem TV'de yayınlanan Ekoanaliz programında Prof. Dr. Haydar Baş'a hakaret yağdıran provokatör daha sonra Kanaltürk televizyonunda yayınlanan röportajında Sayın Baş'ın neler konuştuğu konusunda bir şey bilmediğini, konuyu anlamadığını söylüyor.  Manzaraya bakın, öyle değerli bir şahsiyete milyonların önünde ağza gelmedik hakaretler savuracaksınız ama bütün bunlar bilmediğiniz bir konu için olacak.Sırf bu olay bile provokatörün sadece bir tetikçi olduğunu ona bunları papağan gibi söylemesini isteyen birilerinin bulunduğunu ispatlamaktadır.Tabii, saygıdeğer bir şahsı millet önünde aşağılamak, her ne kadar birilerinin dolduruşuna da gelsen işlenen suçu hafifletmez. Bu ve benzeri provokatörler hukuki olarak cezasını görmeli ki her önüne gelenin dolduruşuna gelmemeyi öğrenmeli.Şimdi gelelim provokatörün Prof. Dr. Haydar Baş'ı eleştirdiği konuya? "Muhammed" derken neden salat ü selam getirmemiş.Daha önceki yazılarımızda da defalarca ifade ettiğimiz gibi, Sayın Baş'ın programda ifade ettiği "Muhammed'e iman kemalattandır diyenler" sözü kendisine ait değil, eleştirdiği diyalogcu bir şahsiyete ait.Burada Sayın Haydar Baş'ın Allah Resulüne (SAV) bakışını da ifade etmekte fayda var.Prof. Dr. Haydar Baş'ın hayatında Allah Resulünün ve Ehli Beyt'inin sünneti hakimdir. O'nun aile hayatına baktığınızda Ehl-i Beyt'in kokusunu görürsünüz, örneğin bir kızının ismi Fatıma'dır, bir oğlunun ismi hasan, diğerinin Hüseyin'dir? Peygamber Efendimizin kızı ve torunlarının isimleri?Kılınan her namazda Allah Resulüne ve O'nun Ehl-i Beyt'ine salat ü selam getirmenin önemini ilk defa ondan öğrendim. Ve O, salat ü selam getirilmeyen namazın makbul olmayacağını ifade etmektedir. (Salli ve Barik duaları)Yine Sayın Baş, Estağfirullah diyerek kalbin temizlenmesi gerektiğini ve bu tertemiz olan kalbin salat ü selam ile ziynetlenmesi gerektiğini belirtmektedir.       Peygamber Efendimize Cuma günü getirilen salat ü selamın karşılığını Peygamberimizin direkt olarak cevap verdiğini, diğer günler ise bir melek vasıtası ile cevap verdiğini ilk olarak Prof. Dr. Haydar Baş'tan öğrendim.Kısaca ifade etmek gerekirse Peygamber Efendimize salat ü selam, Prof. Dr. Haydar Baş'ın hayatıdır. Hayatında sürekli olarak yaşadığı ve insanlara tavsiye ettiği gerçek budur.Biraz da Sayın Baş'ın ortaya koyduğu eserlere bakalım."Veda Hutbesinde İnsan Hakları" eseri Prof. Dr. Baş'ın doktora tezidir. Sayın Baş akademik kariyerine Allah Resulü'nün hutbesiyle başlamıştır.Herkesin Batı Menşe'li İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ni göklere çıkardığı bir dönemde, O, Allah resulü'nün veda hutbesiyle İslam'ın insana gerçek hakları asırlarca önce sağladığını ortaya koymuştur.Prof. Dr. Haydar Baş'ın iki ciltlik "Âlemlere rahmet Hz. Muhammed (SAV)" eseri ise muhteşem bir eserdir. Peygamber Efendimizin hayatını günümüze taşıyan yorumlarıyla da eser bir ilki başarmaktadır.Sayın Baş, ardından Peygamber Efendimizin iki emanetinden biri olan Ehl-i Beyt'in diğer büyük şahsiyetleri hakkında da tarihi, kaynak eserler ortaya koymuştur. İmam-ı Ali, Hz. Fatıma, İmam-ı Hasan ve İmam-ı Hüseyin? Sırada İmam-ı Zeynel Abidin ve İmam-ı Cafer var.Kısaca ifade etmek gerekirse, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Peygamberimize (SAV) ve Ehl-i Beyt'ine olan aşkı, sevdası O'nun hayatına ve de eserlerine yansımıştır.