Rusya-Ukrayna savaşı Batıyı tüketti

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Batılı ülkelerin daha fazla desteğini alabilmek için İspanya'nın Granada kentinde düzenlenen 3. Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) toplantısına katıldı.

Zelenskiy burada gazetecilere yaptığı açıklamada, "Çok zor bir kış bizi bekliyor. Kış boyunca Rusya'nın çok sayıda saldırısına maruz kalacağız. Rusya, Avrupa kıtası için bir tehdit olacak. Bundan dolayı mümkün oldukça çok hava savunma sistemine ve füzeye ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

Bir gün süren AST toplantısına 27 AB üyesi ile 17 Avrupa ülkesinin lideri katıldı.

Zelenskiy, epey zamandır hava güvenlik sistemi talebinde bulunuyor. Sürekli olarak "Vereceğiz" diyen Batılı ülkeler de bu konuda tabiri caizse ayak sürtüyor.

Bunun bir sebebi, Rusya ile direkt karşı karşıya gelme endişeleri, diğeri ise ekonomik durumlar. Sadece hava güvenlik sistemi gibi kapsamlı konularda değil, normal silah yardımlarında bile Batılı ülkeler tam bir isyan halindeler.

Ukrayna'nın Rusya'ya karşı başlattığı taarruz istenildiği gibi gitmiyor, hatta sönümlenmiş vaziyette. Ukrayna'nın silah ve mühimmat stoklarının erimesi ve yetersiz kalması da taarruzdaki enerjiyi gittikçe söndürüyor.

İşin en ilginç tarafı da tükenen sadece Ukrayna'nın stokları değil, Batılı ülkelerin de silah stokları bu savaş dolayısıyla erimiş vaziyette.

Batılı ülkelerin yetkilileri sık sık bu noktada dikkat çeken açıklamalar yapıyor.

Avrupa Parlamentosu'nun (AP) resmi sosyal medya hesabından yapılan bir açıklamada, Ukrayna'daki çatışma ve enflasyonla mücadelenin AB'nin vadeli bütçe rezervlerini tükettiği kaydedilirken, birliğin yaşadığı krize yanıt verebilmesi için daha fazla fona ihtiyacı olduğu vurgusu yapıldı.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen, üye ülkelerin, özellikle Ukrayna'ya yardım olmak üzere göç ve mülteci uygulamalarına destek için bütçeyi 66 milyar euro artırması çağrısında bulundu. Bu miktardan 50 milyar euro'nun hibe ve kredi şeklinde önümüzdeki dört yıl içinde Kiev'e mali yardım olarak sağlanmasını teklif etti. 

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Kiev'e verilen paranın nereye gittiğinin bilinmediğini vurgulayarak, bu öneriyi 'anlamsız' olarak nitelendirdi.

Kısaca, AB diyor ki Ukrayna savaşı bütçemizi tüketti, Ukrayna'ya ek bir mali yardım anlamsız…

İngiltere'den gelen açıklamada ise, silah stoklarının tükendiği vurgulandı.

İngiliz Daily Telegraph gazetesine konuşan Kraliyet Silahlı Kuvvetler Komutanlığı'ndan ismi belirtilmeyen bir temsilci, Londra'nın Kiev'e transfer edebileceği silah stokunun tükendiği bilgisini paylaştı. Ukrayna'nın daha önce teslim edilen 14 tanka ek olarak yeni İngiliz tankı teslimatları beklememesi gerektiğine dikkat çeken temsilci, "Ukrayna'ya verebileceğimiz neredeyse her şeyi verdik. Elimizde kalan Challenger 2 tankları Challenger 3'e yükseltilecek. Bunun için onlara ihtiyacımız var. Ne kadar çok tank verirsek elimizde o kadar az tank kalır" dedi. 

İngiliz temsilci, hava güvenlik sistemleri için de çok net konuştu: "Ukrayna'nın şu anda hava savunma teçhizatına ve top mermilerine ihtiyaçları var ve her ikisi de elimizde kalmadı."

NATO'da ABD'li üst düzey yetkililerden de benzer açıklamalar geldi. Bildiğiniz gibi, Rusya'ya karşı savaşta en fazla silah ve mühimmat desteğini NATO sağlıyor.

Euronews'in haberine göre, NATO üst düzey askeri yetkililerinden Amerikalı Amiral Rob Bauer, Varşova Güvenlik Forumu'nda yaptığı konuşmada "dip görünüyor" dedi. Amiral, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden önce de mühimmat stoklarının yetersiz olduğunu söyledi. 

İngiltere Savunma Bakanı James Heappey cephane stoklarının biraz zayıf göründüğünü ifade ederek NATO üyelerini, anlaşmaya vardıkları gibi GSYH'lerinin yüzde 2'sini savunmaya harcamaya çağırdı. Bakan, "Avrupa'da bir savaş varken savunmaya yüzde 2 harcamanın zamanı gelmediyse ne zaman gelecek?" dedi.

Analistler, Rusya'nın tükenen askeri stoklarını yenilemek için üretimi artırma konusunda Batı'dan "daha yetenekli" göründüğünü söylüyor.

Alman Bild gazetesi analizine göre, Kiev umduğu askeri desteği alamadı ve bu da Ukrayna hükümeti içinde umutsuzluğa neden oluyor.

ABD, AB ülkeleri ve NATO, Rusya'yı yıpratmak adına Ukrayna'yı böyle bir savaşın içine ittiler ama zarar gören ülkeler sadece Ukrayna ve Rusya değil şüphesiz; bu savaş, Batılı ülkelerin de ekonomilerini, askeri stoklarını perişan etti.

Günümüzün teknolojik savaşlarında görünen o ki, devlet ve millet bazında kazanan pek olmuyor ama kaybeden, zarar gören herkes oluyor. Tabi, krizleri ranta döndüren sermaye grupları mutlaka var. Kriz olacak ki onlar silah satsın, para satsın.

Dünya insanlığı olarak aklımızı başımıza alalım ve mutlu bir azınlığın sermayesini sermaye katma uğruna milyonların canını kaybetmesine, milyonlarcasının da vatan cüda hale düşmesine müsaade etmeyelim.

Dünya barışı için Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devle tezi devletlerin yol haritası olmalıdır.

Bu eşsiz model ve tez ile barış içinde yaşayan bir dünya mümkündür.