'Onlar ki, sözü dinleyip de en güzeline tabi olurlar'
Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: "İnsanların makamlarını, bizden naklettikleri rivayetleri ölçüsüyle belirleyiniz
23.04.2025 17:49:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Ali bin Hanzele'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: "İnsanların makamlarını, bizden naklettikleri rivayetleri ölçüsüyle belirleyiniz."
İbn-i Aişetü'l-Basri merfu olarak rivayet eder ki: Hz. Emirü'l-Müminin (İmam Ali bin Ebu Talib) aleyhisselam bir hutbesinde şöyle buyurdular:
"Ey insanlar, biliniz ki, hakkında söylenen yalan sözden tepesi atan kimse akıllı değildir; cahilin kendisini övmesinden hoşnut olan kimse de hikmet sahibi değildir.
İnsanlar, kendi becerilerine göre şahsiyet bulurlar. Her insanın değeri becerisi ölçüsündedir. O halde ilimde konuşun ki, değeriniz açığa çıksın."
Abdullah bin Süleyman'dan, dedi ki: Hz. Ebu Cafer (İmam Muhammed Bâkır) aleyhisselam'ın şöyle buyurduğunu duydum: Yanında Basra ahalisinden olup Âmâ Osman denilen bir kişi de vardı ve O: "Hasan el-Basri, ilmi gizleyen kimselerin karınlarının kokusu cehennem ehline eziyet edeceği görüşündedir, diyordu.
Bunun üzerine Hz. Ebu Cafer (Muhammed Bâkır) aleyhisselam buyurdular ki: "Öyleyse Firavun hanedanından olan mümin kişi de helak olmuştur! Hayır! Allah'ın Nuh'u gönderdiği günden itibaren ilim hep gizlene gelmiştir. Hasan ister sağa gitsin, ister sola; andolsun Allah'a ki, ilmi buradan (Ehlibeyt'ten) başka yerde bulamayacaktır."
Ebu Besir'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a; şanı yüce Allah'ın "Onlar ki, sözü dinleyip de en güzeline tabi olurlar…" ayetini sordum.
Buyurdular ki: "O, hadisi dinleyip de ona bir şey eklemeden ve ondan bir şey eksiltmeden, duyduğu gibi başkasına aktaran kişidir."
Muhammed bin Müslim'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a: "Senden hadis dinliyorum, ama ekleme ve azaltma da yapıyorum." dedim. Buyurdular ki: "Eğer anlamını kastediyorsan, bunun bir mahzuru yoktur."
Davud bin Farkad'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a: "Senden sözü dinliyorum ve aynen duyduğum gibi rivayet etmek de istiyorum ama bir türlü gelmiyor." dedim.
Buyurdular ki: "Bunu kasıtlı mı yapıyorsun?" "Hayır." dedim. Buyurdular ki: "Demek ki anlamı kastediyorsun?" "Evet." dedim. Buyurdular ki: "Bunun mahzuru yoktur."
Ebu Besir'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a: "Hadisi sizden dinliyorum, ama babanızdan rivayet ediyorum yahut babanızdan dinliyorum ama sizden rivayet ediyorum." dedim.
Buyurdular ki: "Fark etmez, ama babamdan rivayet etmen bana daha sevimlidir."
Ayrıca Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam Cemil'e buyurdular ki: "Benden dinlediklerini babamdan rivayet et."
Abdullah bin Sinan'dan, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a: "İnsanlar yanıma geliyor ve sizin hadislerinizi benden dinlemek istiyorlar. Bu arada usanıyor ve artık kendimde güç bulamıyorum." dedim.
Buyurdular ki: "Sen de kitabın başından bir hadis, ortasından bir hadis ve sonundan bir hadis okuyuver."
Ahmed bin Ömer el-Hallal'dan, dedi ki: Hz. Ebu'l-Hasan er-Rıza (İmam Ali bin Musa) aleyhisselam'a: "Ashabımızdan biri, hadis kitabını bana veriyor ama (içeriğini) benden rivayet et demiyor; bu durumda (kitabın içeriğini) ondan rivayet etmem caiz midir?" dedim.
Buyurdular ki: "Kitabın ona ait olduğunu biliyorsan, ondan rivayet et."
Sekuni'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Emirü'l-Müminin (İmam Ali bin Ebu Talib) aleyhisselam şöyle buyurmuşlardır: "Bir hadisi naklettiğiniz zaman, onu size nakleden kimseye dayandırın, eğer doğru ise sizin yararınıza ve şayet yalan ise onun aleyhine olur."
Hüseyinü'l-Ahmesi'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Kalp, yazıya güven duymaktadır."
İbn-i Aişetü'l-Basri merfu olarak rivayet eder ki: Hz. Emirü'l-Müminin (İmam Ali bin Ebu Talib) aleyhisselam bir hutbesinde şöyle buyurdular:
"Ey insanlar, biliniz ki, hakkında söylenen yalan sözden tepesi atan kimse akıllı değildir; cahilin kendisini övmesinden hoşnut olan kimse de hikmet sahibi değildir.
İnsanlar, kendi becerilerine göre şahsiyet bulurlar. Her insanın değeri becerisi ölçüsündedir. O halde ilimde konuşun ki, değeriniz açığa çıksın."
Abdullah bin Süleyman'dan, dedi ki: Hz. Ebu Cafer (İmam Muhammed Bâkır) aleyhisselam'ın şöyle buyurduğunu duydum: Yanında Basra ahalisinden olup Âmâ Osman denilen bir kişi de vardı ve O: "Hasan el-Basri, ilmi gizleyen kimselerin karınlarının kokusu cehennem ehline eziyet edeceği görüşündedir, diyordu.
Bunun üzerine Hz. Ebu Cafer (Muhammed Bâkır) aleyhisselam buyurdular ki: "Öyleyse Firavun hanedanından olan mümin kişi de helak olmuştur! Hayır! Allah'ın Nuh'u gönderdiği günden itibaren ilim hep gizlene gelmiştir. Hasan ister sağa gitsin, ister sola; andolsun Allah'a ki, ilmi buradan (Ehlibeyt'ten) başka yerde bulamayacaktır."
Ebu Besir'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a; şanı yüce Allah'ın "Onlar ki, sözü dinleyip de en güzeline tabi olurlar…" ayetini sordum.
Buyurdular ki: "O, hadisi dinleyip de ona bir şey eklemeden ve ondan bir şey eksiltmeden, duyduğu gibi başkasına aktaran kişidir."
Muhammed bin Müslim'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a: "Senden hadis dinliyorum, ama ekleme ve azaltma da yapıyorum." dedim. Buyurdular ki: "Eğer anlamını kastediyorsan, bunun bir mahzuru yoktur."
Davud bin Farkad'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a: "Senden sözü dinliyorum ve aynen duyduğum gibi rivayet etmek de istiyorum ama bir türlü gelmiyor." dedim.
Buyurdular ki: "Bunu kasıtlı mı yapıyorsun?" "Hayır." dedim. Buyurdular ki: "Demek ki anlamı kastediyorsun?" "Evet." dedim. Buyurdular ki: "Bunun mahzuru yoktur."
Ebu Besir'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a: "Hadisi sizden dinliyorum, ama babanızdan rivayet ediyorum yahut babanızdan dinliyorum ama sizden rivayet ediyorum." dedim.
Buyurdular ki: "Fark etmez, ama babamdan rivayet etmen bana daha sevimlidir."
Ayrıca Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam Cemil'e buyurdular ki: "Benden dinlediklerini babamdan rivayet et."
Abdullah bin Sinan'dan, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a: "İnsanlar yanıma geliyor ve sizin hadislerinizi benden dinlemek istiyorlar. Bu arada usanıyor ve artık kendimde güç bulamıyorum." dedim.
Buyurdular ki: "Sen de kitabın başından bir hadis, ortasından bir hadis ve sonundan bir hadis okuyuver."
Ahmed bin Ömer el-Hallal'dan, dedi ki: Hz. Ebu'l-Hasan er-Rıza (İmam Ali bin Musa) aleyhisselam'a: "Ashabımızdan biri, hadis kitabını bana veriyor ama (içeriğini) benden rivayet et demiyor; bu durumda (kitabın içeriğini) ondan rivayet etmem caiz midir?" dedim.
Buyurdular ki: "Kitabın ona ait olduğunu biliyorsan, ondan rivayet et."
Sekuni'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Emirü'l-Müminin (İmam Ali bin Ebu Talib) aleyhisselam şöyle buyurmuşlardır: "Bir hadisi naklettiğiniz zaman, onu size nakleden kimseye dayandırın, eğer doğru ise sizin yararınıza ve şayet yalan ise onun aleyhine olur."
Hüseyinü'l-Ahmesi'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Kalp, yazıya güven duymaktadır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.