Siz bu yazıyı okurken Ruslar denetleme konusunda hayli mesafe kat etmiş olacaklar.
Denetleme 16 Kasım’a kadar sürecek.
Rus müfettişleri taşıyan uçak Türk semalarında bin 500 kilometre uçarak “Açık Semalar Anlaşması” gereğince Türkiye’yi denetleyecek.
Nedir bu Açık Semalar Anlaşması?
Kısa adı ASA olan Açık Semalar Anlaşması, soğuk savaş döneminden sonra zor da olsa sağlanan güven ve istikrar ortamını geliştirmek amacıyla açıklık ilkesinden hareketle 1992 yılında Helsinki’de imzalandı.
Kasım 2000’de Rusya parlamentosu tarafından onaylanmasını müteakip 2 Ocak 2001 tarihinde resmen yürürlüğe girdi.
Türkiye, ASA’yı 1994 yılında onayladı. 1 Ocak 2002’de yürürlüğe giren Anlaşma çerçevesinde gözlem uçuşları 1 Ağustos 2002 tarihi itibariyle başladı.
ASA kapsamında taraf ülke toprakları üzerinde havadan silahsız gözlem uçuşları gerçekleştirilebiliyor.
Anlaşmanın kuralları genel hatlarıyla şöyle:
• ASA kapsamında gözleyen taraf anlaşma kurallarına uymak kaydı ile hiçbir kısıtlama olmaksızın istediği rotayı izleyebiliyor.
• Gözlenen ülke sadece güvenlik, meteoroloji gibi konularda uyarılarda bulunabiliyor ancak uçup uçmama kararı gözleyen ülkeye ait olup hiç bir yasak bölge sınırlaması yapılamıyor.
• Gözlem uçuşu esnasında anlaşmaya taraf olmayan ülke topraklarına en fazla 10 kilometre yaklaşılabiliyor.
• Gözlem uçağı optik, infrared (IR), radar elektromanyetik algılayıcılar ile donatılabiliyor.
• ASA gözlem uçağı üzerinde bulunan ve gözlem uçuşunda kullanılacak tüm algılayıcıların taraf ülkelerin gönderdiği uçuş, uzaktan algılama ve anlaşma uzmanları tarafından onaylanması gerekiyor.
• Sanayi casusluğu yapılmaması için gözlem uçuşu esnasında optik algılayıcılar ile 30 cm., IR algılayıcılar ile 50 cm., SAR prensibine çalışan algılayıcılarla ise 3 m. den daha iyi çözünürlüklü görüntü alınamıyor.
• Gözlem uçuşu farklı ülkelerle müşterek olarak icra edilebiliyor.
• Gözlem uçuşundan elde edilen görüntüler antlaşmaya dâhil diğer ülkeler tarafından istendiğinde paylaşılabilir.
Türkiye 2006 yılında Rusya gözlemini ABD ile ortak olarak gerçekleştirdi. Şimdi de Rusya Türkiye’yi gözlemliyor.
Bu gözlem, normal şartlar altında yapılsa fazla işkillenmeye belki gerek yok. Ama zamanlama açsından bakıldığında işkillenmemizi gerektiren çok şey fark edilebiliyor.
Moskova-Şam seferini yapan bir Suriye uçağı Türkiye’ye indirilip, kargosuna el konulması üzerine Suriye bağlamında Türkiye’nin takındığı tavırdan rahatsız olan Rusya daha da rahatsız oldu.
Bu rahatsızlıktan dolayıdır ki Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türkiye’ye yapacağı ziyaret önce İleriki bir tarihe ertelendi sonra tamamen rafa kaldırıldı.
Böyle gerginlikler yaşanan bir dönemde Rusya’nın uluslar arası bir anlaşmadan doğan haklarını kullanmak istemesinden daha doğal bir şey olabilir mi?
Kürecik’e yerleştirilen radar istasyonu ve son olarak konuşulan Patriot füze sistemlerinin de Türkiye’ye yerleştirileceği haberleri de Rusya’nın kaygılarını daha da pekiştirdi.
Türkiye’nin gizli bir şeyler çevirmesinden şüphelenen Rusya Türkiye’yi teftişe geldi.
Bu teftiş sadece uluslar arası bir anlaşmanın gereğinin yerine getirilmesi değil, Türkiye’ye güvenmemenin bir tezahürüdür. Rusya, Türkiye hükümetinin ABD taleplerine hayır diyemeyeceğini bildiğinden Türkiye’yi yakından takibe almış gibi görünüyor.
Bundan sonra Rusya’nın nefesini hep ensemizde hissedeceğiz.
Türkiye bundan dolayıdır ki Suriye politikasını artık gözden geçirmek zorundadır. Aynı yanlış politikada ısrar ederse Türkiye, Rusya’nın cevabı çok daha ağır olabilir.
Denetleme 16 Kasım’a kadar sürecek.
Rus müfettişleri taşıyan uçak Türk semalarında bin 500 kilometre uçarak “Açık Semalar Anlaşması” gereğince Türkiye’yi denetleyecek.
Nedir bu Açık Semalar Anlaşması?
Kısa adı ASA olan Açık Semalar Anlaşması, soğuk savaş döneminden sonra zor da olsa sağlanan güven ve istikrar ortamını geliştirmek amacıyla açıklık ilkesinden hareketle 1992 yılında Helsinki’de imzalandı.
Kasım 2000’de Rusya parlamentosu tarafından onaylanmasını müteakip 2 Ocak 2001 tarihinde resmen yürürlüğe girdi.
Türkiye, ASA’yı 1994 yılında onayladı. 1 Ocak 2002’de yürürlüğe giren Anlaşma çerçevesinde gözlem uçuşları 1 Ağustos 2002 tarihi itibariyle başladı.
ASA kapsamında taraf ülke toprakları üzerinde havadan silahsız gözlem uçuşları gerçekleştirilebiliyor.
Anlaşmanın kuralları genel hatlarıyla şöyle:
• ASA kapsamında gözleyen taraf anlaşma kurallarına uymak kaydı ile hiçbir kısıtlama olmaksızın istediği rotayı izleyebiliyor.
• Gözlenen ülke sadece güvenlik, meteoroloji gibi konularda uyarılarda bulunabiliyor ancak uçup uçmama kararı gözleyen ülkeye ait olup hiç bir yasak bölge sınırlaması yapılamıyor.
• Gözlem uçuşu esnasında anlaşmaya taraf olmayan ülke topraklarına en fazla 10 kilometre yaklaşılabiliyor.
• Gözlem uçağı optik, infrared (IR), radar elektromanyetik algılayıcılar ile donatılabiliyor.
• ASA gözlem uçağı üzerinde bulunan ve gözlem uçuşunda kullanılacak tüm algılayıcıların taraf ülkelerin gönderdiği uçuş, uzaktan algılama ve anlaşma uzmanları tarafından onaylanması gerekiyor.
• Sanayi casusluğu yapılmaması için gözlem uçuşu esnasında optik algılayıcılar ile 30 cm., IR algılayıcılar ile 50 cm., SAR prensibine çalışan algılayıcılarla ise 3 m. den daha iyi çözünürlüklü görüntü alınamıyor.
• Gözlem uçuşu farklı ülkelerle müşterek olarak icra edilebiliyor.
• Gözlem uçuşundan elde edilen görüntüler antlaşmaya dâhil diğer ülkeler tarafından istendiğinde paylaşılabilir.
Türkiye 2006 yılında Rusya gözlemini ABD ile ortak olarak gerçekleştirdi. Şimdi de Rusya Türkiye’yi gözlemliyor.
Bu gözlem, normal şartlar altında yapılsa fazla işkillenmeye belki gerek yok. Ama zamanlama açsından bakıldığında işkillenmemizi gerektiren çok şey fark edilebiliyor.
Moskova-Şam seferini yapan bir Suriye uçağı Türkiye’ye indirilip, kargosuna el konulması üzerine Suriye bağlamında Türkiye’nin takındığı tavırdan rahatsız olan Rusya daha da rahatsız oldu.
Bu rahatsızlıktan dolayıdır ki Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türkiye’ye yapacağı ziyaret önce İleriki bir tarihe ertelendi sonra tamamen rafa kaldırıldı.
Böyle gerginlikler yaşanan bir dönemde Rusya’nın uluslar arası bir anlaşmadan doğan haklarını kullanmak istemesinden daha doğal bir şey olabilir mi?
Kürecik’e yerleştirilen radar istasyonu ve son olarak konuşulan Patriot füze sistemlerinin de Türkiye’ye yerleştirileceği haberleri de Rusya’nın kaygılarını daha da pekiştirdi.
Türkiye’nin gizli bir şeyler çevirmesinden şüphelenen Rusya Türkiye’yi teftişe geldi.
Bu teftiş sadece uluslar arası bir anlaşmanın gereğinin yerine getirilmesi değil, Türkiye’ye güvenmemenin bir tezahürüdür. Rusya, Türkiye hükümetinin ABD taleplerine hayır diyemeyeceğini bildiğinden Türkiye’yi yakından takibe almış gibi görünüyor.
Bundan sonra Rusya’nın nefesini hep ensemizde hissedeceğiz.
Türkiye bundan dolayıdır ki Suriye politikasını artık gözden geçirmek zorundadır. Aynı yanlış politikada ısrar ederse Türkiye, Rusya’nın cevabı çok daha ağır olabilir.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024