Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ile Rusya Liberal Demokrat Partisi (LDP) arasında İstanbul'da remi törenle 'mutabakat zaptı' imzalandı. Resmi törenlerde protokol kuralları uygulandığı için genelde sıcak ve samimi görüntülere pek rastlanmaz. Ancak sözünü ettiğimiz tören ve mutabakat zaptı diğerlerine hiç benzemeyen türden idi. Çünkü her ikisinde de resmiyetten öte samimiyet vardı.Düşünsenize, Rusya gibi büyük bir devletin parlamentosunda etkin olan bir parti, Türkiye'de parlamento dışı bir muhalefet partisi ile mutabakat zaptı imzalıyor. Dahası, imzaladığı mutabakat zaptının, bugüne kadar hiçbir örneği görülmemiştir. Şöyle ki, mutabakat zaptı ile Rusya LDP yetkilileri, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın, kendi kültür ve medeniyetimizin eseri olan Milli Ekonomi Modeli'ni resmen kabul ettiler. LDP yetkilileri, yaptıkları işin bilincindeler. Bunu şundan anlıyoruz: Konuşmalarında BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın manevi şahsiyetine vurgu yaptılar, sonra da İslâm'ı referans alan ekonomik ve sosyal çözümlere açık olduklarını, açıkça ifade ettiler. Resmi mutabakat zaptından daha önemli olan bu samimi ifadelerdir. Ne yazık ki, ülkemizdeki siyasi partiler, aynı samimiyeti ve içtenliği gösteremiyor. Rus yetkililerin böyle samimi ve emin davranmalarının nedeni Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayarak test etmeleri ve olumlu sonuç almalarıdır. Ekonomide yeni bir fikri uygulamaya koymak büyük cesaret ister. Onun içindir ki, ekonomide çok fikirler ileri sürülür, fakat çoğu uygulanmaz, teoride kalır. Bazen teoriyi benimseyenler bile, onu uygulamaktan korkarlar. Bu sebeplerden dolayı Keynes şöyle demiştir: "Zor olan yeni fikirler değil, eski fikirlerden kurtulmaktır." İşte Rusya, bunu başarmış, yani eski fikirlerden kurtulmuş bir ülkedir. Bu, Milli Ekonomi Modeli'ne güvenmelerinin sonucudur. Söz konusu mutabakat zaptı, ülkemize büyük faydalar sağlamış ve fırsatlar sunmuştur. Dış politikada başarısızlık üstüne başarısızlık yaşayan, komşularıyla ilişkileri kesilmiş, sınırları terör örgütlerinin güzergâhı olmuş Türkiye için, bu mutabakat büyük bir açılımdır. Mutabakatın sağladığı birçok faydanın yanında, ülkemizin ve milletimizin gerçek anlamda tanıtılması da büyük önem taşımaktadır. Ülkeler, tanıtım için paralar döküyor, elemanlar yetiştirip görevlendiriyor. Tek amaç, ülke için olumlu bir imaj oluşturmaktır. Özellikle Batılılar, imajı gerçekten çok önemserler. Onun için de şöyle derler: "Gerçek hiçbir şeydir, imaj her şeydir." Bu mutabakat zaptı ile imaj değil, gerçek bir tanıtım yapılmıştır. Yıllardır ülkemizi iyi tanıtamıyoruz diyerek yakınanlar, bunu da görmezden geldiler.Netice-i kelâm, BTP tarihi bir olay gerçekleştirmiştir. Tarihi olaylar yaşandığı dönemlerde herkes tarafından idrak edilmeyebilir, ama bu gerçeği değiştirmez. Tarihi olaylar, ne kadar gizlenirse gizlensin, tarih onu mutlaka kaydeder ve zamanı gelince ortaya koyar. BTP ile LDP'nin imzaladıkları mutabakat zaptı, böyle tarihi bir olay olduğu için onu tam anlamıyla tarih değerlendirecektir. Tabii olarak, onu gündeme getirmeyenleri de.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018