İşin uzmanları her fırsatta açıklıyorlar; marketlerde raflarda gördüğünüz bütün ürünler raf ömrünü uzatan katkı maddeleriyle desteklenmiştir ve insan sağlığı açısından tamiri imkansız riskler taşımaktadırlar.
Ürünün raf ömrünü uzatıyorlar ama onları tüketen insanın ömrünü tüketiyorlar.
Her şeye, her meseleye, her işe para penceresinden bakan kapitalizm bütün planlarını "fesat" üzerine yapmıştır.
Sağlığı bozarken kazanacak, tedavi ederken kazanacak, insan sağlığı felakete doğru gidiyormuş, dünyanın doğal dengesi helake doğru gidiyormuş, asla umurunda değil.
Gıda sektöründe bozgunculuğun bin bir çeşidini sergileyen, hayatın her alanında deneyen küresel tefeciler gelişmemiş, az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde bu fesat planlarını rahatlıkla uygulayabilmek için seçtirdikleri yöneticilerin "koltuk ömrünü" uzatmak için şeytanı da şaşkına çevirecek yöntemlere baş vurmaktadırlar.
Ürünlerin raf ömrünü uzatmak için hile ve sahtekarlığın her türünü sergileyen o malum çevreler kendilerine "pazar yeri" olarak seçtikleri ülke yöneticilerinin de koltuk ömürlerini uzatmak için hiçbir "fedakarlıktan" kaçınmıyorlar.
Seçtirdikleri yöneticilerin koltuk ömürleri ne kadar uzun olursa raflara dizdirdikleri bozuk ve hileli ve dahi kanserojen maddeler içeren ürünlerin rafta kalma ömürleri de o kadar uzun olacak çünkü.
Ürünlerin raf ömrü ile o malum ürünlerin kendi halklarının canına çeken yöneticilerin koltuk ömürleri birbirlerine doğru orantılı şeyler.
Onlar koltuklarını koruyacaklar ki o hileli ve hastalıklı ürünler de raflardaki yerlerini korusunlar.
İktidarının, tek başına iktidarının on altıncı yılını devam ettiren AKP'yi "raf ömrü koltuk ömrü" açısından değerlendirdiğinizde üniversitelerde ders kitabı olacak hacimde ve içerikte kitaplar oluşacağı muhakkaktır.
Geriye doğru hatırlayalım; tarımı baltaladıkça yıldızı parlatıldı, üretimi sıfırladıkça talihi açıldı, ekonominin gelir kalemlerini ağaç gibi budadıkça oyları yükseltildi, ülkenin yüz yıllık kurumlarını özelleştirme adı altında bir?iki yıllık karları karşılığında peşkeş çektikçe bir sonraki seçimde iktidar koltuğunu garantiledi
Raf ömrü koltuk ömrü meselesi.
Bu dönemde çıkarılan mesela maden yasası gibi, tohumculuk yasası gibi, mısır şurubu üretiminde kotaların dünya ölçeğinin çok çok üstüne yükseltilmesi gibi düzenlemelerin bu ülkenin Meclisinden geçtiğine hala inanamıyorum.
"Torba yasa" tabirini daha çok bu dönemde duyduk, birkaç tane işe yarar yasanın içinde bulunduğu torbanın içine öyle maddeler dolduruldu ve dolduruşa getirilerek yasalaştırıldı ki gelecekte bunları inceleyecek olan nesiller, bu yasalara kabul anlamında parmak kaldıran bütün vekilleri lanetleyecekler.
Ürünlerin raf ömürleri ile yöneticilerin koltuk ömürleri bir biri ile çok yakın irtibatı olan şeyler.
Uzmanlar raflardakileri tüketmeyin diyorlar da, ya koltuktakiler ne olacak?
Ürünün raf ömrünü uzatıyorlar ama onları tüketen insanın ömrünü tüketiyorlar.
Her şeye, her meseleye, her işe para penceresinden bakan kapitalizm bütün planlarını "fesat" üzerine yapmıştır.
Sağlığı bozarken kazanacak, tedavi ederken kazanacak, insan sağlığı felakete doğru gidiyormuş, dünyanın doğal dengesi helake doğru gidiyormuş, asla umurunda değil.
Gıda sektöründe bozgunculuğun bin bir çeşidini sergileyen, hayatın her alanında deneyen küresel tefeciler gelişmemiş, az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde bu fesat planlarını rahatlıkla uygulayabilmek için seçtirdikleri yöneticilerin "koltuk ömrünü" uzatmak için şeytanı da şaşkına çevirecek yöntemlere baş vurmaktadırlar.
Ürünlerin raf ömrünü uzatmak için hile ve sahtekarlığın her türünü sergileyen o malum çevreler kendilerine "pazar yeri" olarak seçtikleri ülke yöneticilerinin de koltuk ömürlerini uzatmak için hiçbir "fedakarlıktan" kaçınmıyorlar.
Seçtirdikleri yöneticilerin koltuk ömürleri ne kadar uzun olursa raflara dizdirdikleri bozuk ve hileli ve dahi kanserojen maddeler içeren ürünlerin rafta kalma ömürleri de o kadar uzun olacak çünkü.
Ürünlerin raf ömrü ile o malum ürünlerin kendi halklarının canına çeken yöneticilerin koltuk ömürleri birbirlerine doğru orantılı şeyler.
Onlar koltuklarını koruyacaklar ki o hileli ve hastalıklı ürünler de raflardaki yerlerini korusunlar.
İktidarının, tek başına iktidarının on altıncı yılını devam ettiren AKP'yi "raf ömrü koltuk ömrü" açısından değerlendirdiğinizde üniversitelerde ders kitabı olacak hacimde ve içerikte kitaplar oluşacağı muhakkaktır.
Geriye doğru hatırlayalım; tarımı baltaladıkça yıldızı parlatıldı, üretimi sıfırladıkça talihi açıldı, ekonominin gelir kalemlerini ağaç gibi budadıkça oyları yükseltildi, ülkenin yüz yıllık kurumlarını özelleştirme adı altında bir?iki yıllık karları karşılığında peşkeş çektikçe bir sonraki seçimde iktidar koltuğunu garantiledi
Raf ömrü koltuk ömrü meselesi.
Bu dönemde çıkarılan mesela maden yasası gibi, tohumculuk yasası gibi, mısır şurubu üretiminde kotaların dünya ölçeğinin çok çok üstüne yükseltilmesi gibi düzenlemelerin bu ülkenin Meclisinden geçtiğine hala inanamıyorum.
"Torba yasa" tabirini daha çok bu dönemde duyduk, birkaç tane işe yarar yasanın içinde bulunduğu torbanın içine öyle maddeler dolduruldu ve dolduruşa getirilerek yasalaştırıldı ki gelecekte bunları inceleyecek olan nesiller, bu yasalara kabul anlamında parmak kaldıran bütün vekilleri lanetleyecekler.
Ürünlerin raf ömürleri ile yöneticilerin koltuk ömürleri bir biri ile çok yakın irtibatı olan şeyler.
Uzmanlar raflardakileri tüketmeyin diyorlar da, ya koltuktakiler ne olacak?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Ağır misafir ağır ağır teşrif etti / 28.02.2025
- Gör / 25.02.2025
- Yaman yemişler / 24.02.2025
- Millet açlıkla, siyaset esnafı ise birbirleri ile... / 22.02.2025
- Heba edilen kaynaklar ve fitreye muhtaç on milyonlar / 19.02.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Ağır misafir ağır ağır teşrif etti / 28.02.2025
- Gör / 25.02.2025
- Yaman yemişler / 24.02.2025
- Millet açlıkla, siyaset esnafı ise birbirleri ile... / 22.02.2025
- Heba edilen kaynaklar ve fitreye muhtaç on milyonlar / 19.02.2025