Hangi ülke gerçekten stratejik müttefikimiz, ABD mi, Rusya mı?
Sadece şu füze savunma sistemleri meselesi bile bu sorunun cevabını bize veriyor.
Rusya, 2015 yılında uçağını düşürmemize rağmen, topraklarımızda İncirlik başta olmak üzere onlarca ABD üssü olmasına rağmen, bunları hiç mesele etmedi.
Kendisinden S-400 savunma sistemleri istediğimizde kabul etti, hiçbir ön şart ileri sürmedi ve hemen satış işlemlerine geçildi.
Stratejik müttefik dediğimiz ABD ise Patriot sistemleri konusunda hala ayak diremeye devam ediyor.
Konuyla alakalı önceki gün ABD'den gelen heyet, Ankara'da Savunma Sanayi Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı'ndaki muhataplarından oluşan bir heyetle temaslarda bulundu. Patriot teklifinin Türk tarafına verildiği belirtildi.
ABD'nin Patriot için ön şartı, Rusya'dan S-400 alımının iptal edilmesi…
Halbuki, ABD Dışişleri Bakanlığı, 3.5 milyar dolar değerindeki Patriot sistemlerinin Türkiye'ye satışına 19 Aralık'ta onay vermişti.
Rusya ön şartsız, ABD'nin ön şartları bir türlü bitmiyor.
ABD'nin S-400 iptali dayatması konusunda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Yaklaşık 1,5 sene önce Patriot almak istediğimizi mektupla ABD'ye iletmiştik. Zaten dışişleri bakanlığının olur vermesi de bu talep üzerineydi. Patriot alırız ama aldığımız S-400'leri de iptal etmeyiz" ifadesini kullanmıştı.
Tabi, S-400 iptaliyle de iş bitmiyor.
ABD, Türkiye'nin tüm ısrarlarına rağmen Patriot konusunda teknoloji paylaşımı konusunda da ayak diriyor.
Rusya, hava savunma sistemi sattığı ülkelere bu konuda teknoloji paylaşımı da dahil her türlü bilgiyi de verirken, ABD iplerin hep kendisinde olmasını talep ediyor.
ABD'nin Patriot'u da Doları gibi…
Girdiği ülkeyi ABD'ye daha fazla bağımlı yapıyor.
Bizler Türkiye olarak ulusal güvenliğimize yönelik tehditleri bertaraf etmek için savunma sistemi almaya çalışıyoruz ama ABD'nin savunma sistemi neden olduğu bağımlılıkla ulusal güvenliğimize daha fazla tehdit oluşturuyor.
Rusya'nın S-300'leri bugün komşumuz Suriye'yi her türlü İsrail, ABD, Fransa ve İngiltere saldırılarına karşı rahatlıkla koruyor.
Peki, ABD'nin Patriotları bizi kimden, hangi tehditlerden, nasıl koruyacak?
Ülkemiz toprakları üzerinde gözü olan ülkeler, Suriye'de gözü olanlarla aynı…
ABD, İsrail, Fransa, İngiltere ve türevleri…
Üstelik Türkiye olarak "terör" kabul ettiğimiz, mücade ettiğimiz iradeleri ABD ve İsrail dost ve sahadaki müttefik kabul ediyor.
ABD Başkanı Trump son yaptığı açıklamada, Suriye'den çekilseler bile –ki bu tam bir tiyatro- terör örgütü PKK-YPG'yi korumaya devam edeceklerini söyledi.
Kontrolü bizde olmayan savunma sistemiyle biz Yunan'a da dur diyemeyeceğiz, işgalci ülkelere de, terör gruplarına da…
O zaman bu sistemler ne işe yarayacak?
Körü körüne ABD sevdasına S-400'lerden vazgeçmek hiç de mantıklı gözükmüyor.
Milli menfaatlerimiz, bugün dünyada dengi bulunmayan S-400'ü almamızı zorunlu kılıyor.
Ama şu gerçeğin de altını çizmek zorundayız:
Milli bir ekonomiyle, milli bir siyaset anlayışıyla, milli bir madencilik politikasıyla, milli bir yazılımla, milli bir teknoloji hamlesiyle kendi savunma sistemlerimizi en mükemmel şekilde üretmemiz de mümkündür.
Nihai anlamda olması gereken de budur.
Her konuda gerçek anlamda "millilik" ancak ekonomik bağımsızlığımızı bize kazandıracak Milli Ekonomi Modeli ile mümkündür.
Bugün ABD'nin Patriot baskısının altında ezilmemizin asıl nedeni, bu sistemlere ihtiyaç duyduğumuz için değil, ABD'nin dolarına muhtaç olduğumuz için…
ABD'nin dolar silahına karşı ne Patriot'un ne de S-400'ün faydası olur.
Dolar saldırılarına karşı en güçlü savunma, gerçek "milli para"dır. Bu da Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'a ait bir projedir.
Rusya "milli para" savunma sistemini devreye koyduktan sonra S-300'leri, S-400'leri etkili olmaya başladı. Türkiye olarak bu gerçeği asla unutmamalıyız.
Yorumlar
Adanali
Cok güzel yazmissin arkadasim gercekten de öyle ve ABD nin kendisi türkiye icin baslibasina bir tehdit cünkü tarihte yaptigi gibi Yunanlilari kullanmisti simdi de yine yunanlilari ege de ve dogu sinirimizda da PKK YPG yi kullaniyor ayrica akdenizde de yunan, misisr israil i birlestirip türkiye yi akdeneizden de kusatmak istiyor ve bu yüzden s 400 lerin alinmasini engelliyor ya zaten
Cok güzel yazmissin arkadasim gercekten de öyle ve ABD nin kendisi türkiye icin baslibasina bir tehdit cünkü tarihte yaptigi gibi Yunanlilari kullanmisti simdi de yine yunanlilari ege de ve dogu sinirimizda da PKK YPG yi kullaniyor ayrica akdenizde de yunan, misisr israil i birlestirip türkiye yi akdeneizden de kusatmak istiyor ve bu yüzden s 400 lerin alinmasini engelliyor ya zaten
Murat Çabas / diğer yazıları
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025