Oyun kurucular "yeni sahne"de

R. T. Erdoğan, Amerikan lobileriyle, özellikle Pensilvanya'yla ilişkili yakın çevresini, bizden daha iyi tanır ve bilir.ABD'nin ve Haçlı dünyasının ülkemiz ve bölgemizdeki operasyonlarında "maşa"lar kullandıkları herkesin malumudur.Başbaan Erdoğan, son zamanlarda hasta yatağında ve sonrasında bizzat kendisinin ve kendi şahsında Türkiye'nin maruz kaldığı "altın vuruş"ları, stratejik olarak ele alması gerekiyor. Olayları okuması gerekiyor.Erdoğan, yakın ve ebedi geleceği adına şu gelişmeleri okuyabilmelidir: Pensilvanya bağlantılı içerideki erkanın, Erdoğan'ın hasta yatağındaki ahvalinden fırsat çıkartarak "kimseye biat etmedik" çıkışları. "Kürtlere ne isterlerse vereceğiz" türünden keyif bağışlamaları. Hükümetin şike düzenlemesine karşı atraksiyonları? Son kertede Uludere'de 35 vatandaşımızın ölümü. Bu olaylarda Erdoğan'a bağlı istihbaratın kurumunun konuşulan zaafiyeti. Sözkonusu zaafiyete rağmen Erdoğan'ı yalanlama diye algılanan karşı çıkışı? Amerikan insansız hava araçlarının kendice enformasyonlarıyla ters köşeye yatırması? Aynı "puzzle /Yap-boz oyunu"nun parçaları bunlar. Erdoğan, bu olayları arasındaki "siyasi ilintiler"i ve fırsatçıları görmesi gerekiyor. Zannetmeyin ki, Fransa'nın "soykırımcı damarı"nın kabarması öylesine rutin bir gelişmedir. İçeride "ne hak varsa vereceğiz" çıkışı yapanlarla ile Fransa'nın soykırımcıları, aynı "siyas kuyu"ya taş atmaktadır. Erdoğan'ın rahatsızlığını,  "kurt kocayınca çakallara maskara olur" vaziyetine dönüştürme çabalarının, Erdoğan'ı "siyasi mevta" haline getirme manevralarının versiyonlarıdır.BOP oyun kurucuları, haçlı ve Türkiyeli "yeni oyuncu"larını "yeni sahne"ye sürüyorlar.Bu yeni vaziyet, aslında BOP'un Türkiye'ye yönelik "altın vuruşu gerçekleştirmenin hazırlık manevralarıdır. Bu bakımdan dün Erdoğan'ı allayıp-pullayıp Amerika adına baştacı eden içerideki medyacılar, teşbihte hata olmaz edasıyla şimdi Erdoğan'ı Esat'a teşbih etmeye, Arap Baharı'nın ülkemize doğru eseceğini fısıldamaya başladılar.Erdoğan bu atraksiyonları görüyor mu? Görüyor? Son zamanlardaki "vaziyet alışı" bunu gösteriyor.Prof. Dr. Haydar Baş beyin 2012'ye girerken yaptığı tespitle, Erdoğan, kendisine karşı içeride ve dışarıda oyun kuranlara ilk kartını, Rusya'nın doğrudan Avrupa'ya doğalgaz ulaşımını sağlayacak Güney Akım doğalgaz boru hattının Karadeniz'den geçişine izin vererek gösteriyor. Prof. Dr. Baş, Erdoğan'ın bu akl-ı selim adımının, hem kendisi, hem de Türkiye adına çok hayırlı ve stratejik adım olduğunun altını çiziyor.Kendisine ve Türkiye'ye oyun kuranların Uludere'de 35 vatandaşımızın ölümü gibi nasıl somut sonuçlar alıyor iseler; Erdoğan da, Güney Akım gibi attığı somut ve akl-ı selim adımları süratle atması gerekiyor.40-50 yıldan beri burunlarından kıl bile aldırmayan şu dağılan ve çöken zavallı Avrupa Birliği konusunda "rest adımı" atması gerekiyor. Adı-sanı silinmeye yüz tutmuş KKTC konusunda, Akdeniz ve Ege'deki inisiyatifimizin devam etmesi için "milli bir manevra" yapmalı, KKTC'yi AB ve Rum çakallarının ağzından kurtarmalıdır. Her gün döviz çıpasını başımızda sallayan, Türk ekonomisini borç, faiz ve vergi kıskacına mahkum edip battıkça batıran liberal-kapitalist anlayışı, dünyanın yeni konjonktürüne de uygun olarak ters-yüz edecek bir "milli ekonomi" çıkışı yapmalıdır; bu bağlamda Prof. Dr. Baş, tüm dünyada olduğu gibi, hem Erdoğan için, hem de Türkiye için tükenmez bir hazinedir, danışılacak bilge bir merciidir. Erdoğan, yine Filistin Hükümetinin Başbakan'ı İsmail Haniye ile görüşsün, o seremonileri sürdürsün; ama asıl yapması gereken, içten ve dıştan kendisine ve Türkiye'ye karşı "yeni oyun" kuranların oyunlarını boşa çıkartacak yukarıda birkaçını zikrettiğimiz somut ve akl-ı selim üç-beş esaslı adımı atmaktır. Görünen şu ki, dünyasının da, ahiretinin de kurtuluşu bu istikametten geçmektedir.Bu adımları atmazsa, "siyasi mevta" yaparlar; değil Filistin Başbakanı, bedevi aşiret reislerini dahi kendisine selam vermez.